Mm KağanHadi ama neden ağlayasım yoktu benim?
Hem kendime hem de çevremde ki insanlara eziyet ediyordum;fakat bu benim elimde olan bir şey değildi.Kendimi zorluyordum,zorluyordum ve olan:dudaklarım iki yana kıvrılmak için savaşa giriyor....
Dikattimi söylenen türküye yönelttim.Belki içli söylenmesi göz pınarlarıma işaret verir ve barajı açardı.
"Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar.
Aşlı aşlı memlekete kız vermesinler..."Ve Hayır...
Durumda değişen hiçbir şey yoktu.
Önümde ki kırmızı tülün kalktığını görünce gülmemek için dudaklarımı ağzımın içine yuvarladım.Annemin kuzeni olan Nebahat teyze umutla gözlerimi inceledi.O da ağlamadığımı görünce gozlerini bıkkınlıkla belertip geri kapattı.
"Ağlamıyor anacım bu kız!"
"Ağlar ağlar."
Ve yeniden etrafımda dönemye, türküyü söylemeye devam ettiler.Ağlamam gerekti. Biraz daha uzatırsam sırf ağlatmak için tülün altından kesik soğan vereceklerdi bana.Ve o duruma gelmek benim isteyeceğim son şey bile değildi.
Iııı..Kötü şeyler düşün Dolun,kötü şeyler.
Mesela düğün günü,ki o yarın,her şey tepetaklak olsa..Ya da bunların hepsi bir rüya ve sen,nikahta tam 'evet' diyecekken alarm çalacak ve uyanacaksan?
Yıkarım ortalığı!
Selim'i arar tarar,ne halde olduğunu umursamadan nikah masasına tekrar oturturum!
Üzerimde ki bindallının eteklerini avuçlarımın içine alıp,olabildiğince sıktım. Dudaklarımı da dişlerime geçirmiştim.Ama hala gözümde yaşa dair bir şey yoktu;çünkü üzülmemiş,sinirlenmiştim.Bütün yaşadıklarımın rüya olması...
Ağhh!
Başka bir felakete yönelmeliyim belki de şuan. Evet evet.
Mesela...Ben neden Dolun'um?
Neden bir Adriana Lima değilde Dolun olarak doğdum?
Neden? Neden benim annem beni bıraktı? Neden beni sevmedi? Neden?
Katya nasıl biriydi ki? Neden mecbur kalmıştı beni bırakmaya? Bir anne evladına nasıl kıyabilmişti? Neden benden vazgeçmişti?
Boğazıma oturan yumruyla amacıma ulaştığımı anladım. Ama şöyle bir durum vardı ki;artık bunları düşünmek istemiyordum.Bunlar artık kalbimin kaldırabildiği şeyler değildi.
Omuzlarım hıçkırığımla sarsılınca 'sonunda' diye mırıldanan sesler doldurdu kulağımı.Ve ardından önümde ki tül havalandı,Nebahat teyzenin yüzü aldı yerini.
"Ağlamış!" Diye duyurdu herkesin bildiği şeyi. Ama keyfi kaçık olan ben;alt dudağımı büküp göz yaşlarımı sildim.
Annem o sırada yanıma gelip omuzlarıma kollarını doladı. Ondan aldığım cesaretle bende ağlayarak sarıldım anneme. Birkaç dakika ağlaşmamız sonunda ayrıldık.
"Neden beni sevmedi ki?" Diye sordum anneme. Ama yaşlı gözlerinden ne hakkında bahsettiğimi anlamadığı bariz ortadaydı. "Sen seviyorsun dimi anne?" Bir hıçkırık daha boğazımdan kayboldu,havaya karıştı. "Niye ki? Çirkin miydim ben?"
Göz yaşlarım hızını alamayarak daha çok çıktı. Daha demin ağlayamayan ben,şuan kırkikindi yağmurları gibi döküyordum göz yaşlarımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ÇIKMAZI (Tamamlandı)
ChickLitBir kadın;bazı gerçekler ile düzeni bozulmuş,duyguları ağır bir darbeye maruz kalmış,yalnız hissetmiş,acı çekmiş,ama sadakatini kaybetmemiş. Gerçekler bir yana;onu büyüten insanlar,ki o çekinmeden ailem diyebiliyor,bir yanaydı. Dolun,güvendiği kişil...