Bölüm 6

103 7 27
                                    

Sende yüreğim var,
Canım var,
Aklım fikrim var,
Sende her şeyim var.
Nazım Hikmet

🕊️

Yüzündeki maskeyle timin yanına gelmişti Barlas.

Yamyam, Kara ile uğraşıyordu. Çevik bir köşede çayını yudumluyordu. Ardov ve Arslan koltukta sessizce timi izliyordu. Pars, kendini timden uzak tutmuş, camın yanında kahvesi eşliğinde kitap okuyordu, ara sıra time bakıp tekrar kitabına dönüyordu.

Barlas'ı görmeleriyle beraber bütün tim selam durdu. "Rahat," dedi Barlas gür sesiyle. "Time yeni gelen arkadaşımız ile odamdayım. Ben gelene kadar yanıma gelmeyin."

Tim Barlas'ı onaylarken, Barlas odasına doğru yol aldı. Kapıyı açıp içeriye girdiğinde, yeni gelen çocuk koltuktan kalktı. Asker selamı verdi. "Rahat," diyerek sandalyesine ilerledi Barlas. "Oturabilirsin."

Asker, Barlas'ın oturmasını bekledikten sonra koltuğa oturdu. "Sana ne diye sesleniyoruz?" diye sordu Barlas. Aslında cana yakın bir adamdı ama kaşları her daim çatık, sesi her an gür olduğu için biraz çekinirlerdi.

"Asil, komutanım!" dedi asker gür sesle.

"Asil," diye tekrar etti Barlas. "Lakabını sen mi buldun, Asil?"

"Hayır, komutanım. Önceki timimden kalma bir lakap. Arkadaşlar öyle seslenirdi."

"Anladım." Önündeki dosyaya baktı. "Timdekilerle tanıştın mı, Asil?" diye sordu.

"Hayır, komutanım."

"O halde önce timi, tim komutanından dinle." Dosyayı biraz öne itip sandalyesine yaslandı.

"Arslan," diye girdi söze. "Yardımcı komutandır. Cana yakın adamdır. Ona verdiğin sırlara sadık kalır. Bilek güreşinde kimse eline su dökemez. Eğlenceli adamdır yerine göre. Seversin. Bir derdin olursa ilk ona git. En kolay ve sorgulamadan o yardımcı olur sana." Başını salladı Asil.

"Pars. Arslan'dan sonraki en rütbeli askerdir. Konuşmaktan genelde kaçar. En yakın arkadaşları kitaplar ve silahlardır. Seni dinler, yorum yapmadan yalnızca dinler. Herkese karşı saygılıdır. Net adamdır, lafı ağzında gevelemez. İçinden geçeni çekinmeden söyler. Genelde küfrünü duyarsın. Çok sıcak birisi değildir ama emanetini canından çok önemser, kendine zarar gelmesini ister ama emanetini korur." Aynı şekilde başını sallayarak tepki verdi buna da.

"Sonra Ardov var. Timimizin baş tacı. Timdeki bütün erkeklerden daha cesurdur. Bütün time bir abla edasıyla yaklaşır. Çekinmen gereken en son kişi. Yanında küfür etmemeye dikkat et. Edersen de özrünü dile. Çok takmaz küfürleri ama saygıdır. Her an yardımına koşar. Korur kollar, sahip çıkar."

"Timde bir kadın var, değil mi komutanım?" dedi Asil. Bu kez başını sallayan Barlas oldu. Devam etti.

"Yamyam. Tam bir baş belasıdır. Eşyalarını ondan sakla. Ne bulursa çekinmeden alır, sorgusuzca kullanır. Kıyafet, parfüm, yiyecek... Kaçarı yoktur. Her ne kadar sorgusuz sualsiz eşyaları ceplese de, sevgiyi de nasıl kazanması gerektiğini bilir. Herkesi bir şekilde sevdirir kendisini. Yeni geldin diye çömez şakası yapar, hazırlıklı ol." Asil yalnızca güldü.

"Kara. Yamyam'ın bir numaralı ortağı. Yamyam ne yaparsa, Kara ben de yaptım diyerek arkasından çıkar. Yapmamış olsa bile asla yalnız bırakmaz Yamyam'ı. Maviş dendiğini duyarsan, Yamyam'ın halt yemesi. Çocuğa gözlerinden dolayı damga vurdu. Çabuk kaynaşırsın onunla da. Sıcaktır, seversiniz."

"Umarım, komutanım."

"Son kişi, Çevik," dedi Barlas. "Her olayda kendini bir şekilde aklamayı başarır. Asla suçlu olarak bulamazsın onu. Öyle bir savunur ki kendisini, dillere destan. Yamyam'ın ikinci numaralı ortağı olur kendileri. Her ne olursa olsun o da iyi çocuktur. Yeri geldiğinde suçu kendi üstlenir. Bu işte tim."

Vatan UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin