Gel beraber alalım
Nefesimizi sevdiğim.
Sensiz boğazımdan geçmiyor.
Ahmed Arif🕊️
Aybüke Hakkari'ye gelmişti ve tuttuğu evinde oturuyordu. Geleli neredeyse üç ay olacaktı. Hafta sonuydu ve hava, akşam olmasına rağmen oldukça sıcaktı.
Telefonu çalında oflayarak eline aldı. Fatih arıyordu. Açmayacaktı, üç aydır bakmıyordu telefonlarına çünkü onun yüzünden peşinden ayrılmayan bir adam vardı.
Telefon çalmayı kestiğinde, kollarını önünde bağladı Aybüke. Hakkari'ye geldiğinde onu alıp, eve götürmek için bekleyen bir adam karşılamıştı. Üç aydır her adımında dibinde oluyor, yetmezmiş gibi değişik bir bakışla bakıyordu.
Pek arkadaşça değil!
Bir kez daha telefon çaldı. Bu kez Merve arıyordu. Açmazsa büyük azar yiyebilirdi. Cevapladı. "Efendim teyze?"
"Ne bakmıyorsun telefonlarıma üç aydır sen?!" diye sinirle gelen Fatih'in sesi, Aybüke'nin yüzünü buruşturmasına sebep oldu. Sinirliydi Fatih'e.
"Sana ne," dedi düz bir sesle.
"İyiliğin için Bıldırcın, valla bak," dedi Fatih. Anlayabiliyordu ancak istemediğini dile getirmişti. Peşine adam takmaları, Aybüke'nin güvenini ve içindeki çocuksu sevinci bir hayli kırmıştı.
"Sana söylediğimi net bir şekilde hatırlıyorum Fatih," dedi Aybüke. "Hayır dedim, istemiyorum dedim. Sen ne yaptın!? Gidip Kağan amcaya haber verdin ve adamın oğlu peşimden ayrılmıyor."
"Barlas kötü biri değildir," dedi Fatih. "Kağan amcayı mı taksaydım peşine?"
"Fatih, sana kimseyi takma dedim ben! Salak mısın, taklit mi yapıyorsun ya!?"
"Hiç kusura bakma da Hakkari gibi bir yere de boş beleş göndermem seni Aybüke," dedi Fatih kararlı bir sesle. "Ne olacağı belli değil. Bilmediğin, görmediğin yer. Barlas ve Kağan amca uzun zamandır oradalar. Kızacaksan kız, hâlâ fikrim aynı."
Derin bir nefes verdi Aybüke. "Fatih," dedi sakin bir sesle.
"He Bıldırcın?" dedi Fatih.
"Sadece soru olsun diye soruyorum bak. Yanlış anlayacaksan hiç sormayacağım."
"Soruya bağlı," derken, sesindeki keyif tınısı fark edilmeyecek gibi değildi.
"Barlas ile konuşuyor musun sen? Birini falan seviyor mu? Sana dedi mi?"
Fatih bir süre sustu. Ardından "Yoo," dedi uzatarak. "Bana herhangi birini sevdiğini söylemedi ama bir kız var dedi."
"Başka bir şey dedi mi?" diye sordu Aybüke merakla.
"Dedi."
"Ne dedi?"
"Bunca yıllık askerim, teröristin peşine bu kadar koşmadım dedi." Ardından Fatih'in gür kahkahası duyuldu. "Güldüğüme bakma, bunu cidden dedi," diye ekledi ve bir kez daha güldü.
Aybüke saçma bir düşünceye kapıldı. Acaba, dedi. Acaba o kız kim? Bunu neden merak ettiğini bilmiyordu ama aklına düşmüştü.
"Kapatıyorum ben," dedi Fatih'e.
"Bir dahaki sefere aradığımda telefonunu aç," diye tembihledi Fatih. "Kapıyı kilitlemeden yatma. Telefon her zaman açık olsun. Bir şey olursa önce Barlas'ı, sonra beni ara. Dikkat et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Uğruna
Misterio / SuspensoVatanı uğruna aylarca göreve giden hayalet asker. Sevgilisini bekleyen sınıf öğretmeni. Saf ve zorlu aşkın hikayesi. Aybüke ve Barlas'ın yaşamını ikilinin ağzından dinlemeye ne dersiniz?