Bölüm 19

88 6 9
                                    

Gölgene bak, beni anlamak
İstiyorsan; o kadar yakın,
Ama asla sana dokunmayan
Cemal Süreya

🕊️

"Fatih!" diye seslendi Aybüke. Bu sene ilkokula başlamıştı. Oldukça heyecanlıydı. Her anı Fatih'le paylaşıyordu.

"Efendim, Bıldırcın?" dedi Fatih odaya girerken.

"Yapamıyorum," dedi bıkkın bir sesle. "Öğretmenimiz, B harfi yazın dedi ama olmuyor."

Fatih yanına ilerlediğinde, Aybüke'nin önündeki deftere baktı. B'den başka her şeye benzemişti. Kalemi ve kalemi tutan Aybüke'nin tombul ellerini tuttu. Defterine güzel bir B harfi çizdi.

"Şimdi tek dene," dedi ılımlı yaklaşarak. Aybüke denileni yaptı ve denedi. Pek olmasa da, diğerlerine bakınca en azından harfe benzediğini geçirdi içinden, Fatih.

"Oldu mu?" dedi Aybüke heyecanla.

"Tam olmadı," diyerek yanına oturdu. "Bir kez daha dene. Daha güzelini yapacaksın." Aybüke aynı heyecanla bir kez daha denedi. Sonra bir kez daha ve bir kez daha... Uzun denemeler sonucunda B çizmeyi başarmıştı. Oldukça güzel yapmıştı üstelik.

Fatih Aybüke'nin ödevini bitirmesini beklerken biraz kitap okudu. Aybüke büyük bir dikkatle ve özenle B çiziyordu. Çizgiyi çekerken arada dili dışarıya çıkıyor, kaşları çatılıyor ve müthiş bir özenle çiziyordu. Fatih arada başını kaldırıp baktığında, gülmemek için bir hayli savaş verip tekrar kitabına dönüyordu.

🍂

Ödev sonunda bitmişti. "Bitti!" diyerek Aybüke sevinç gösterisi sergilemiş, ardından odada oyun oynamaya başlamışlardı. Saatlerdir birlikte oyun oynuyorlardı. Arada kavga edip küsüyor, iki dakika geçmeden anlaşıp tekrar oynamaya başlıyorlardı.

Merve odaya girip bu hallerine baktı. "Çocuklar," dedi gülümseyerek.

"Efendik," dedi ikisi de uzata uzata. Başlarını kaldırıp bakmamışlardı bile.

"Kek yemek ister misiniz?" diye sordu çok da umursamadan Merve. Bu hallerine alışkındı.

"Evet!" dedi ikisi de. Oyunu bırakıp Merve'nin yanına gittiler. "Neyli kek anne?" dedi Fatih heyecanla.

"Bilmem ki," dedi Merve. "Aybükelerin evinde. Oraya gideceğiz." İkisi de Merve'yi beklemeden kapıya koştular. Ayakkabılarını arkalarına basarak giydiklerinde, hemen karşı apartmana girip kapıyı çaldılar. Koşarak geldikleri için nefes alışları düzensizken, Selvihan kapıyı açtı.

"Kek nerede anne!?" dedi Aybüke hemen.

"Mutfakta," dedi Selvihan. Ayakkabılarını direkt fırlatıp mutfağa koştular. "Koşmayın deli danalar gibi!" diye seslendi Selvihan arkalarından. Dinleyen olursa tabii.

Fatih ve Aybüke mutfağa girdiği gibi, tabaktaki keklere dadandı. En sevdikleri şeydi. Selvihan'ın ıspanaklı keki. Şaheserdi adeta.

Merve içeriye girdiğinde, Aybüke ve Fatih birer dilimi çoktan bitirmişti. Merve ve Selvihan mutfağa girdiğinde, ikisi de mahcup ama bir o kadar mutlu bir yüzle baktılar.

"Fatih, Hakan amcanın yanına gitmeden önce Aybüke'nin ellerini ve ağzını yıka, canım," dedi Selvihan. "Kendi ellerini de yıka. Sonra salonda beni ve anneni bekliyorsun. Anlaştık mı?"

"Tamam, Selvihan Teyze," dedi Fatih gülerek. Aybüke önde, Fatih bir adım gerisinde lavaboya giderken, Selvihan ve Merve çocukların yedikleri tabağı tekrar doldurdular.

Vatan UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin