Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
H. Nihal Atsız🕊️
Aynadan saçımı düzelttim. Bir yandan heyecanımı bastırmaya çalışıyordum. Karnım kasılıyordu, midem öylesine bulanıyordu ki.
Tahmin edeceğiniz üzere, bugün evleniyordum. Ardov'a yani Ayça'ya döndü gözlerim. Benden farkı yoktu. Meyra ve Oğuzhan, Ayça'nın makyajını düzeltiyorlardı. Çilen ve Dilek de benim yanımdaydılar, sakinleştirmeye çalışıyorlardı.
"Kız Aybüke!" dedi Dilek çığlık atarcasına. "Ay çok güzel oldun! Duygulandım şu an!" Dolu gözlerim ona döndüğünde, onun da gözlerinin dolmuş olduğunu gördüm.
"Ağlayacağım şimdi, dur," dedim titrek bir sesle.
"Ağlayamazsın!" diye çıkıştı hemen. Bütün bakışlar ona ve bana dönmüştü. "Makyajın çok uzun sürdü, akamaz! Yok ağlamak falan!" Hemen dolan gözlerini sildi. "Ağlamak yok bugün."
Gülmüştük Dilek'in bu tavrına. Ayça ile kesişti bakışlarım. Onun da yüzü açıktı. Bu düğünde, Börü timinden Ardov'un, Arslan'ın ve Barlas'ın yüzü açık olacaktı.
Mutluydum, anlatılmaz bir mutluluktu. "Ay Aybüke," dedi Çilen telaşla.
"Ne oldu?! Bir şey mi unuttuk!? Ay ne olur olmasın öyle bir şey!"
"Ya bir dur," dedi Çilen. "Bir şey olmadı. Otur hemen şuraya." Ayça'nın yanındaki boş yeri işaret etti.
Ne olduğunu anlamamıştım ama oturdum. Çilen ayağımı tutup kaldırırken, aynı şeyi Meyra da Ayça için yapmıştı. "Lan!" diye bağırdı Ayça anlık refleksle. "Ne yapıyorsunuz be!?"
Ben ise tiz bir çığlık atmıştım bir an. "Katılıyorum," diye destek çıktım Ayça'ya. "Ne yapıyorsun Çilen!?"
"İsmimi yazacağım." Meyra ile anlaşmış olacak ki Meyra da, Çilen'in ismini yazıyordu Ayça'nın ayakkabısının altına. Ardından ikisi de gülerek bir isim daha yazdılar.
"Kızlar!" diye bağırdı Dilek. "Silin hemen onları!"
"Silinirse evlenirsin zaten Dilek," dedi Meyra gülerek.
"Bu kadar mı istiyorsun evlenmeyi?" diye devam ettirdi Çilen.
"Ay tövbe deyin be!" Ağlamaklı bir ifadeyle bana ve Ayça'ya baktı. "Yerinizden kalkmayın, tamam mı? Hep sizi düşünüyorum. Arkadaşlarım yorulmasın."
Kahkaha atmıştık. Bu sırada kapı iki kez tıklandı. Üç kız da aynı anda birbirine baktı ve kıkırdayarak elbiselerinin eteklerini topladılar. Oğuzhan önde, Meyra arkasında, Dilek ve Çilen en sonda kapıya ilerlediler.
Onlar kapıyı açmadan, bizimkiler açtı kapıyı. Üç kız da gülümseyerek baş selamı verdiler ve odadan çıktılar. Arslan Ulu ve Barlas'ın bakışları hemen bize dönmüştü.
Kalmıştık yerlerimizden ve ikimiz de yan yana, birbirimize destek vererek duruyorduk odanın ortasında. Buraya girişmeden önce sizi, Fatih'in ve Emirhan abimin evden çıkmadan önceki anına götürmem gerekiyor.
Gelinliğimi giymiştim ve evin odasında bekliyordum. Benim evimdeydik, bütün ailem yanımdaydı. Annemin kirpiklerin ıslak, babamın gözleri dolu, teyzemin buruk tebessümü vardı.
Kuşak bağlanacaktı. Emirhan abim ve Fatih birbirine yaşlanmıştı. Fatih'in gözleri doluydu, dokunsalar sağlayacaktı. Emirhan abimin ifadesi ise her zamanki gibiydi, gururlu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Uğruna
Gizem / GerilimVatanı uğruna aylarca göreve giden hayalet asker. Sevgilisini bekleyen sınıf öğretmeni. Saf ve zorlu aşkın hikayesi. Aybüke ve Barlas'ın yaşamını ikilinin ağzından dinlemeye ne dersiniz?