Aşk; görmekten çok özlemeyi sever,
Dokunmaktan çok düşlemeyi
Ve aşk öyle haindir ki;
Nerede imkansız varsa gider onu sever
Özdemir Asaf🕊️
Yeni çiftti Barlas ve Aybüke. Birbirlerini tanıyalı uzun zaman olmuş lakin yakın zamanda sevgili olmaya cesaret etmişlerdi. Şimdiyse birlikteydiler her an. Barlas ilk defa tattığı duyguyu, en derinlerinde yaşıyordu.
"Komutan," dedi Aybüke. Böyle seslenmek hoşuna gitmişti.
"Ay ışığı?" dedi Barlas hemen. Eridi oracıkta Aybüke. En sevdiği seslenmeydi bu.
"Sen," dedi kendini toparlayarak. İki kolu da sıkı sıkı sarmıştı Barlas'ın koluna. Alttan alttan baktı. "Bana baktığında, hangi şarkıyı anımsıyorsun?" Saçma bir soruydu. Olsundu. Saçmalamak serbestti.
"Hım...," dedi Barlas. "Bir düşünelim bakalım." Aybüke uslu uslu bekledi. Barlas bir süre yalnızca düşündü. Yüzünde bir sırıtma belirince, Aybüke de gülümsedi.
"Buldun," dedi. "Buldun. Ne buldun?"
"Evet, buldum," diye onayladı Barlas. "Tam şarkısını buldum hatta."
"Ya," dedi Aybüke merakla. "Ne buldun? Barlas, ne buldun?" Kolunu tuttuğu adamın yanında, beş yaşında gibi zıpladı.
"Endamın Yeter," dedi Barlas. "Kıraç - Endamın Yeter."
Aybüke bir süre bekledi. Şarkının sözleri aklında dolaştı. Melodisi ile karıştı ve birleşerek çaldı. Şarkıyı hatırlaması ile devasa bir gülüş ile baktı sevgilisi olan adama. Barlas'ın onda olan bakışları ve dudağındaki küçük tebessümü ile kalbi hızlandı Aybüke'nin.
"Kalbim senden, senden vazgeçmeyecek," diye mırıldandı Barlas. "Korkma içimde, aşkın hiç bitmeyecek. Eğer istersen sonsuza dek sürecek. İnan bu adam hep seni sevecek."
Eridikçe eridi Aybüke. Süzüldükçe süzüldü. Aşkı gözlerinden, kalbinden, sesinden, yüzünden... Her zerresinden okunacak haldeydi. Barlas tekrarladı. "İnan bu adam, hep seni sevecek..."
Eğilip saçlarını öptü kadının. Aybüke usulca yanındaki bedene biraz daha yaklaştı. "Sevecek mi gerçekten?" dedi gülerek.
Barlas sakince başını salladı. "Eğer istersen sonsuza dek sürecek," dedi cevap olarak. Uzun uzun baktı kadının toprak rengi gözlerine. Derin derin baktı. Ölünce gömülmek isteyeceği topraktı o gözler.
Aybüke ise derin bir şekilde baktı adamın gözlerine. Bu zamana kadar kimsede görmemişti kehribar göz. İlk defa aşık olduğu adamda görmüştü kehribarları. Bir insana en fazla bu kadar yakışabilirdi.
Biraz daha yanaştı bedene. Barlas'ın parfüm kokusu içine doldu, yanında barut kokusu geniz yakıcıydı. Umursamadı. Hoştu. Fazlasıyla da yakışıyordu. Tanıdıktı barut kokusu. Ailesinde iki kişide daha vardı. Ama hiçbirine, Barlas'a yakıştırdığı kadar yakıştırmamıştı.
"Bence," dedi uzatarak Aybüke. "Sen bir şarkı olsan... Benim nezdimde tabii." Kısa bir an düşündü. Barlas'ın tek yaptığı, biraz daha aşık olmak oldu. "Sen Yalın şarkısı olurdun ya," dedi Aybüke. "Tatlıyla Balla. Tam olarak benim gözümden, sen."
Barlas durakladı bir an. "Bilmiyorum ki şarkıyı," dedi rahatsız bir sesle. Hiç Yalın dinlememişti ve ne tanıyor ne biliyor ne de dinliyordu. Kendine ufak bir küfür çekti.
"Nasıl bilmiyorsun?" dedi şaşkınlıkla Aybüke. Yalın'ın neredeyse bütün şarkılarını bilirdi. Severdi Yalın'ı. "Neyse," dedi yine de. "Dinleyelim mi şimdi." Heyecanla zıpladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Uğruna
Mystery / ThrillerVatanı uğruna aylarca göreve giden hayalet asker. Sevgilisini bekleyen sınıf öğretmeni. Saf ve zorlu aşkın hikayesi. Aybüke ve Barlas'ın yaşamını ikilinin ağzından dinlemeye ne dersiniz?