Bölüm 22

74 5 11
                                    

Ah sana sarılsam şimdi,
Kırılsa yalnızlığımın kemikleri
Özdemir Asaf

🕊️

"Anne tamam ama."

Aybüke, karşısında hıçkırıklar eşliğinde ağlayan annesini durdurma çabasındaydı. Selvihan dinlemiyor, biraz daha ağlıyordu.

"Baba," dedi Aybüke son çare. "Allah aşkına anneme bir şey de. Yeter artık vallahi başım ağrıdı."

"Ben ne diyeyim, kızım," dedi Hakan. "Annen haklı olan."

"Ya ne haklı olduğu şey!?" dedi Aybüke. "Ne olmuş  Hakkari'ye atandıysam?! Teröristler de diyor ki, Aybüke gelse de bir kaçırıp, türlü türlü işkenceler edip sonra bir köşede kafasına sıkıp bok parçası gibi kenara atsak!"

"Aybüke!" diye bağırdı Selvihan sinirle. "Şimdi terliği çakacağım ağzına! Ağzını hayra aç. Zaten gittiğin yer, yer değil."

"Annem," dedi Aybüke yalakalık merasimine geçerek. "Selvihan Sultan. Bak, sadece bir öğretmenim ve ilk atandığım yer de Hakkari'ye çıktı. Senin şu an benim atanabildiğime sevinmen lazım! Sen gelmiş karşımda ağlıyorsun! Bütün sevincimin içine ettiniz ya!"

"Kızım," diyerek Hakan girdi söze. "Sen de anla. Sen bizim bir tanecik evladımızsın. Gözümüzün önünde, elini sıcak sudan soğuk suya değdirmeden, her şeyden sakınıp büyüttük seni. Şimdi sen bize gelmiş, terör unsurlarının cirit attığı yere atandım diyorsun."

"Babam," dedi Aybüke bu kez babasının yanına giderek. "Aşkım. Bak, size ben de bunu anlatmaya çalışıyorum. Her şeyden sakındınız, hakkınızı ödeyemem. Ama siz de azıcık bana anlayış gösterir misiniz artık? Ya kızınız öğretmen oldu. Mesleğini eline aldı ve size atandığını söyledi. Siz sakınıp büyüttüğünüz kızınızın sevincine böyle mi ortak oluyorsunuz?"

"Aybüke," dedi Selvihan. Ağlamaktan yüzü kıpkırmızı olmuştu. "Kızım, biz sana öğretmen olma demiyoruz ki. Gel başka bir yere atan. Orada yap öğretmenliğini."

"Niye anne?" dedi Aybüke karşı çıkarak. "Hakkari'de yaşayanlar insan değil mi? Hakkari benim memleketimin toprağı değil mi? Orada çocuk yok mu? Niye ben gitmeyeyim oraya?"

"Kızım..." Aybüke kesti annesinin sözünü.

"İstediğiniz kadar dil dökün, bir işe yaramayacak. Ben Çağan amcama söz verdim. Hakkari'ye gideceğim ve harika bir Aybüke öğretmen olacağım. Siz ister seve seve kabul edin, ister ağlaya ağlaya reddettin ama bu böyle."

Aybüke odasına geçtiğinde, Selvihan peşinden gidecek oldu. Hakan eşini durdurup yanına çekti. Selvihan'ın başı, Hakan'ın omzuna yaslandığında, kocasından güç bulmaya çalıştı.

"Hakan," diye mırıldandı.

"Söyle karıcığım."

"Ya orada bir şey olursa?"

Hakan saçlarından öptü eşini. "Olmayacak," dedi güven veren bir sesle. "Sen ferah tut içini."

Aybüke odasından çıktığında, "Fatih'in yanına gidiyorum ben," diyerek kapıya yöneldi. Ayakkabılarının arkasına basarak girdiğinde, "Düzgün giy şunu!" azarını annesinden yese de umursamadan çıktı.

Karşı apartmana geldiğinde, hızla kapıya vurdu. Kapıyı açan Merve oldu. "Hoş geldin Aybüke'm," dedi gülümseyerek.

"Hoş buldum Merve teyzem. Fatih gorili içeride mi?" Ayakkabıları çıkarıp salona geçti.

Vatan UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin