RÜZGAR

45 2 0
                                    

☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️

Rüzgar,

Tahta sıranın üzeri yaptığı resimlerle doluyken -aslında çiziklerle- o daha büyüğünü yapmak için tenefüs zilinin çalmasını bekledi.  Zil çaldığı anda koşarak beyaz tebeşiri alıp, hayat bilgisi kitabında gördüğü resmi yapmak istedi. Büyük uçan balonları. Neredeyse boyunun uzanabildiği kadar kocaman bir yuvarlak yaptı  ve yuvarlağın altına da yamuk bir şekilde iki tane çizgi çekti. Yuvarlağa balonun çizgilerini eklerken unuttuğu detayı hatırlatmak adına omzuna dokundum. O masum ifadesiyle birlikte heyecanla gülümserken, öğretmenin masasından aldığım pembe tebeşirle o iki çizginin altına sepeti çizdim. Bunu yaptığımda öylesine mutlu olmuştu ki geriye çekilerek çizdiğimiz resme hayranlıkla bakıp "İşte balonumuz hazır. Buna binip bulutlara dokunabiliriz artık değil mi?" diye sorduğunda "Evet. Hatta gökkuşağına bile dokunuruz." dedim. O küçük dudaklarını büzdü.

"O zaman bunun gerçeğini almamız gerekiyor. Ama çok uzakta dedi öğretmenimiz."

Onu üzgün görmeye katlanamadığım için o anda aklıma gelen ilk fikrimi söyledim. "Buldum. Babamdan bana aldığı uçağın daha büyüğünü isterim. Hem istediğimiz her yere götürür o bizi. Söz." O büzülen dudakları bir anda tatlı gülümsemesiyle renklendi. Ellerini birbirine kenetleyip çenesinin altına getirerek yerinde hafifçe sallandı.

"Yakında biniceğiz. Samet'le birlikte gökyüzüne uçacağız. Bulutlara dokunacağız. "

O bulutlara bensiz uçalı tam on bir sene oldu. Onsuz geçen her günü içime gömeli tam on bir yıl oldu. Kalbimi o gülüşüyle mühürleyeli de..

Ve on bir sene sonra aynı hayali söyleyen o kız, anılarımın kilitlerini teker teker açmaya başladı. Gözleri aynı onun kadar parlaktı söylerken, dudakları onun kadar neşeliydi gülümserken.. Sanki o bulutlardan tekrar uçup yeryüzüne, benim yanı başıma konmuştu. Eğer çocuk olsaydım inanırdım belki ama masallara inanamayacak kadar büyüdüm artık. Sadece bir rastlantı deyip kulak ardı etmem gerekti. Fakat o mühürlenmiş kalbimi çözmek istermişcesine beni kendine çekmeyi başardı. Uzaklaşmak istediğimde ayaklarıma dolanan sarmaşık duygularıyla kendisine hapsetti. Öyle bir kurgunun içerisindeyim ki ne bir adım ileri ne bir adım geriye gidebiliyordum. Aptal gönlüm her seferinde o bakışlarına yenik düşüyordu. Kendime itiraf edemediğim duygularımı zapdetmeye çalıştıkça daha da dibe batıyordum. Bütün bunlar yetmezmiş gibi birde etrafında dolanan o erkekleri teker teker yok etmek istiyordum. Peki ama hangi sıfatla? Artık kendime gelmem gerektiğinin farkına vardım. Yarım kalan o hayali ancak yarım kalan bir adam olarak gerçekleştirebilirdim. Verdiğim o onca yıllık sözü,  daha hayatıma henüz girmiş bir kadın için heba edemezdim.

☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️☁️

HİNDİBA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin