Selam millet, yine ben yahu. Şimdi şöyle bir durum var, ben akşam yayınlayacağımı söylemiştim ancak benim akşamım böyle oluyor işte. Ramazan olunca malum, gece gündüz kavramını yitirdim. Bir de arkadaşlarıma SnapChat açtırıp snap isteyeyim falan derken böyle oldu.
Şimdi hem kafalardaki soruları gidermek, hem de karakterlerimizi belli bir kalıba oturtmanız için böyle bir yazıyı yazıyorum. Karakterleri tanıtayım, sonra da aklınızda takılı kalan soruları cevaplandırmaya çalışayım. Sohbet eder gibi yazacağım için siz de pasajlara yorumlar yapabilirsiniz.
Öncelikle bir kendimi tanıtayım isterseniz. Wattpad hesabımda adım yazıyor zaten. Ama yine de söyleyeyim. İsmim Beyza Melis Çalmaz. 11. sınıfa geçmiş bir insan tanesiyim. Daha fazla içeriğe gerek yok sanırım. O zaman, karakterlerimize giriş yapalım bakalım.
Asya Eymen;
Hikayemizin esas kızı. Daha önce bir okuruma da söylemiştim- ya yorumlarda ya da mesajda hatırlamıyorum- Asya, ne zaman ne yapacağını benim de kestiremediğim karakterim diyebilirim. Yorumlardaydı sanırım, karıştırırsanız bulabilirsiniz. Beş dakika önce ağlarken, beş dakika sonra gülebilir. Ki bunu 21. bölümde havuz sahnesinde gördük. Kriz geçirdi, ardından Kaya'ya su attı falan. Asya çok farklı bir karakter ve yine bir okuyucuma söylediğim gibi kolay analiz edilebilecek bir karakter değil. Kime, ne diyeceğini tahmin edemeyiz. Değişken bir karaktere sahip bir kişi ya da kişilik. En uygun tanım bu. Bazılarınız onu saf ya da kötü biri olarak görebilir. Ama o zaten kendi kulvarında bir yol çizmiş ve artık her şeyin değiştiğinin farkında. Ankara'ya geldiğinden beri açık pazara sunulmuş bir ürün haline geldi ve ona karşı hiç beklemediği şeyler gelişiyor, gelişecek de. Onu Kaya'yla yakıştıranların çoğunlukta olduğunu bildiğim gibi, Berker'in yanında görmek isteyenlerin de mevcut olduğunu biliyorum. Bunu engelleyecek bir şey yapamayacağım bariz ortada ve bu durumda benim yapmam gereken tek şey, kurguya göre hareket edip onun peşinden gitmek. Yani, kurgu kurgu kurgu... Asya hem cennet hem cehennem. Hem melek kanatları var onda, hem şeytan dürtüsü.
Asya'nın dış görünüşüne gelirsek; kendisi kumralın ilerlemiş derecesinde bir kumral, yani esmer olarak da nitelendirebiliriz; ama öyle koyu bir tene sahip değil. Tatlı bir buğday rengi teni var, ne çok koyu ne de çok beyaz. Saçları dalgalı ve kalın telli olmasının yanında kestane rengi. Kapalı alanda koyu kahve gibi gözüküyor; ama dışarı çıktığında kestane rengi belirginleşiyor. Öyle bir saç rengi var yani. Kendisini zayıf olarak nitelendiriyor hep, zayıf evet. 45 kilo civarlarında ve boyu da 1.65 tarzı bir şey. Daha uzun olabilir; ama daha kısa değil.
Asya'ya uygun bir model bulamadım, hiçbiri onu yansıtmadı, onu çağrıştırmadı bana. Zaten ilk başta hiç model kullanmayacaktım, ancak kafanızda bir şeyler oluşsun diye eski kapağa birilerini koymuştuk. Her neyse kelimelerle yaptığım tasvire uygun birisini hayal edin artık. Asya'ya bu kadar.
Kaya Özer;
Hikayemizin yakışıklı adamı. Çoğunuzun Kaya'yı sevdiğini biliyorum. Kaya benim de çok sevdiğim ve konuşma cümlelerini eğlenerek yazdığım bir karakter. Hele son bölümlerde Asya'yla çok şey yaşadılar ve verdiği mantıklı cevaplar karşısında tüm ön yargım çürüdü. Şimdi, Kaya'nın nasıl bir karakter olduğu belli. Belki kötü çocuk falan diye tanımlayabilirsiniz, ama aslında Kaya öyle bir insan değil. Klasik bad boy hikayelerine benzetilmesi de haksızlık olabilir aslında. Kaya'nın görünmez ve demir gibi sert ifadesi sizi buna itiyor olabilir. Ama o bunu sadece siper olarak kullanıyor diyebiliriz. Hani böyle camdan duvarların ardında saklanıyor. Şeffafmış gibi gözüküyor; ama ona ulaşamıyoruz. Kendini ele vermiyor.
Dış görünüşüne gelecek olursak; Kaya oldukça uzun boylu bir insan. Asya onun omzunu birazcık geçiyor, öyle düşünün. Boyunu tam olarak söylemeyeceğim, bana kalsın. Ama 1.93'ten fazla değil, alt sınırını söylemeyeyim. Cılız olarak nitelendiremeyiz, kalıplı bir genç adam. Ve çoğunuzun da bildiği üzere yakışıklı. Ama yakışıklılığını koz olarak kullanamaz. Çünkü Berker de en az onun kadar yakışıklı. E aynı aile sonuçta. Özerler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT
Novela JuvenilAŞK... Üç harf, tek heceye sığdırılmış iki koca hayat... Sadece aşk mıdır, her şeyi zorlaştıran? Ya da sadece aşk mıdır, her şeyi kolaylaştıran? Her şeyi unutmak mı daha kolay? Yoksa yaşadığın her saniye hatırlamak mı? Peki ya AŞK?...