37-SOĞUK

126 15 5
                                    

Tenimi yalayan soğuk hava, bedenimi ısırırken dudaklarımı geri çektim. Soğuk hava dudaklarıma çarptığında ürpermiştim. Avuçlarıma bırakılan duygu yoğunluğuna parmaklarımla karıştırdım. Parmak uçlarıma bulaşan yabancı duyguyu bedenimden kovamazken çaresizce yutkundum. Parmak uçlarımı sildim ve bu duygunun etkisinden çabucak kurtulmayı denedim.

Kaya'nın göz kapakları yavaşça açıldı ve gözlerimin içine yöneldi. Gözlerimi onun kahve bakışlarına iğneledim ve derin bir şekilde bakmaya başladım. Kaya nefesini yüzümde hissedebileceğim kadar yakınımdaydı. Benim nefesim de onun boynuna ulaşıyor olmalıydı.

Biraz önce ıslak olan yanaklarımın soğuğun etkisiyle kurumasının ardından kuru bir his arta kalmıştı. Ellerimi nereye koyacağımı bilemezken huzursuzca kıpırdandım. Üzerimdeki hırkayı çekiştirmekten başka bir şey yapamamıştım.

Kaya kendinden emin bir şekilde avucunu açıp bana uzattı. Gözlerim eliyle gözleri arasında gidip gelirken sol elimi yavaşça kaldırdım ve soğuk elimi sıcak avucuyla buluşturdum. Birbirimizi dengeliyor, tamamlıyor ya da her neyse onu başarıyorduk. 

Biz birbirimize iyi geliyorduk.

*

Gözlerimi zorlukla açık tutmaya çalışırken elimdeki karton bardağı dişledim. Aldığım sıcak kahve yudumu boğazımı yakıp geçerek mideme ulaştı. Tek başıma oturduğum kantin masasında bir elimi bardağı kahve tutmak için kullanırken diğeriyle telefonumu çevirip masada daireler çiziyordum.

Kantin tezgahından iki tost alan iki kız karşımdaki masaya oturdular ve birbirleriyle konuşarak tostlarını yemeye başladılar. Gözlerim benim görebileceğim açıda oturan kızı irdelerken sırf uyumamak için ilgimi bir şeylere çekmeye çalışıyordum.

Kızın kahverengi gözlerini çevreleyen gür kirpikleri buradan görülebiliyordu. Saçlarındaki doğal sarılığın yüzüyle bütünleşmesiyle birlikte gerçekten güzel görünüyordu. Sağ yanağını alt kısmında, çenesine yakın bir yerde küçük bir ben vardı ve bu, güzelliğini ona has bir hale getiriyordu. Kıskanmayı kesip gözlerimi kahve bardağına çektim.

Son yudumu da içtikten sonra bardağı avucumda sıkıştırıp şeklini bozdum. Karton bardak avucumda yavaş yavaş büzülürken gözlerimin battığını hissediyordum. Dün geceden sonra eve döndüğümde sabaha kadar uyuyamamış ve ayakta kalmıştım. Uykum vardı. Ama kabus görmekten korkuyordum.

Sandalyeyi geriye ittirip masadan kalktım ve buruşmuş bardağı da alıp köşedeki çöp kutusuna attım. İsabet ettirebilmiştim. Kantinin çıkışına yöneldikten sonra yorgun adımlarla merdiven basamaklarını tırmanmaya başladım. İkinci kata geldiğimde gerçekten yorulduğumu hissetmiştim. Günlerdir doğru düzgün yemek yemememin yanına bir de uyumamış olmam eklendiğinde gerçekten halsiz hissediyordum. Evde yalnız kalmaktan korkmasam okula gelmemeyi tercih edebilirdim ama ev bomboşken bunu yapmam zordu.

Başımın döndüğünü fark ettiğimde tırabzana sıkıca tutunup durakladım. Bu aralar mideme gerçekten iyi davranmıyor olmalıydım. Dengemi tekrar sağladığıma emin olduktan sonra basamakları çıkmaya devam ettim ve sınıfın önüne geldim. İçeri girdikten sonra sırama yöneldim ve hoşnutsuz bir yüz ifadesiyle yerime oturdum. Kaya bugün okula gelmemişti.

Başımı montumun üzerine koydum ve hocanın içeri gelip gelmemesini önemsemeyerek gözlerimi kapadım. İnanılmaz derecede uykum vardı.

*

Başımı yastığa koyup uyumamın üzerinden geçen birkaç saatlik zamanda dinlenmiştim ve şimdi daha iyi hissediyordum. Üzerimdeki yorganı kaldırıp ayaklarımı dışarı uzattım ve yataktan kalktım. Banyoya yöneldikten sonra üzerimdekileri sıyırdım ve duşakabine girdim. Fıskiyeyi açmamın ardından başımın üzerine dökülmeye başlayan sıcak suya minnet duyarken saçlarımı birkaç kez şampuanla köpükleyip duruladım ve duştan çıkıp havluya sarındım. Islak bedenimi kuruladıktan sonra odama geçtim. Hafta sonu olduğu için herkes hala uyuyordu ve ses çıkarmak istemiyordum. Odamın kapısını kapatıp gardırobumdan aldığım kuru kıyafetleri üzerime geçirdim. Islak saçlarım sırtımı ıslatırken havluyu saçlarımda birkaç kez gezdirdim ve yatağın üzerine bıraktım. Saç kurutma makinesinin çıkaracağı gürültüden dolayı çalıştırmaktan vazgeçmiştim.

LACİVERTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin