06.10.17
Evet, yeniden herkese merhaba. Şu an zerre ses çıkmayan bir kütüphanede oturdum, aldım elime lacivert defterimi ve tükenmez kalemimi. Size bu satırları kazıyorum, sonra da Wattpad'e yükleyeceğim. Neden bilmiyorum ama bu turuncu dünya beni kendine çekiyor. Bitti, dedim. Yazmayacağım artık. Dur, dedim kendi kendime. Senin kelimelerin tükendi, ne yazacaksın? Sonra bir süre inandım buna. Yazma hayatımın bitebileceğine. Ama sonra bir kitap okudum. Bir günlük yazdım. Susturdum içimde kendine inanmayan beni. Bir kalem aldım elime, bir de eski bir defter. İşledim kelimelerimi boş sayfalara. Belki beyaz kağıda battı kelimelerim, acıttı onu ama süslendi, karşı koyamadı. Ne güzel söylemiş Sait Faik:
"Söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kağıt kalem aldım, oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım."
Bu tükenmez kalemin o durgun ve sakin, kendinden emin kokusuna bayılıyorum. Her neyse... Bu sabah bir şey oldu. Telefonuma bir bildirim geldi ve üzerine tıkladığımda içime yeniden yazma aşkını salacak birkaç cümle gördüm. Yazılarımla alakalı değildi belki bu cümleler. Üç sene önce hazırladığım basit bir tanıtım videosu ile alakalıydı. Yorumu yapan kişi buralardadır belki, sevgilerimi yolluyorum. İçimde zaten sönmemiş, külleriyle duran bir yazma aşkı vardı ve şu an o harlandı. Sanki küçük bir ışık bekliyormuşum da o gelmiş gibi oldu. Sonra İpek'e mesaj attım. Dedim, ben özledim orayı. Birlikte bırakmıştık biz. Ve sanırım şimdi yeniden birlikte sarılacağız kalemlere. Lacivert bitti, ama çoğunuza ulaşabileceğim tek yer burası olduğu için buradan yazıyorum. Belki de kütüphanenizden çıkarmışsınızdır, bilemem. Belki de çoğunuz diyeceksiniz, ne saçmalıyor bu kız? Umursamayacaksınız. Ama ben yine de yazacağım. Parmaklarımın üzerine işleyecek kalemin mürekkebi, kokusu genzimi yakacak belki ama ben yazacağım. Şu an hali hazırda bir deftere hapsettiğim bir kurgunun başlangıcı var. Bu sefer bambaşka biri olarak geliyorum karşınıza. Bilim kurgu severleri buraya alalım o zaman. İlk kez deneyeceğim ve umarım başarılı olabilirim. Kurguyu elimden geldiği kadar toparlayıp kısa süre içinde karşınıza çıkacağım inşallah. Siz hala beni bekliyorsanız tabii. Yanımda olan herkes bana bir şekilde ulaşabilir mi lütfen? Kim kalmış, niye kalmış merak ediyorum. Yorumlarda ya da mesajlarda buluşalım lütfen. Ben toparlanıp gelene kadar hepiniz hoşçakalın o zaman. Ya da alın elinize bir kalem, karalayın bir şeyler. Ben de kitap okuyayım biraz. Bol kitap kokulu günler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT
Genç KurguAŞK... Üç harf, tek heceye sığdırılmış iki koca hayat... Sadece aşk mıdır, her şeyi zorlaştıran? Ya da sadece aşk mıdır, her şeyi kolaylaştıran? Her şeyi unutmak mı daha kolay? Yoksa yaşadığın her saniye hatırlamak mı? Peki ya AŞK?...