Caius yatakta uzanıyordu.
Tavanı izlerken derin bir iç çekti. Şeytan Kralı odadan ayrılalı birkaç saat olmuştu. Bu bir süre daha yalnız olacağı anlamına geliyordu.
-
Şeytan Kralı onu yatağına çağırdığında Caius oradan koşarak uzaklaşmak istemişti fakat Şeytan Kralı'na olan korkusu daha da ağır bastığı için kendinden emin olmayan bir şekilde zorla yatağa doğru yürümüştü.
Kral, Caius'un ona itaat ettiğini görünce memnuniyetle gülümsedi. "Yaklaş."
Caius orada bulunmak istemiyordu. Buna rağmen Kralın emrettiği gibi yaklaşıp adamın kıyafetlerini çıkarmasına, ardından da onu yatağa uzatıp arkasına geçmesine izin vermişti. Kralın serin parmaklarını arkasında hissetmesiyle serçte dudağını ısırdı.
Caius yıllar boyunca bedeninin bir sürü insan ve şeytan tarafından istenildiği gibi kullanılmasına alışmıştı. Bu yüzden artık bu tarz hareketleri onu etkilemiyordu, hatta hiçbir duygu hissetmiyordu. Şeytan Kralı daha kötüsünü yapmadığı sürece tahammül edilemez bir durumda olmayacağını düşündü, buna katlanabilirdi.
Kral onu hazırladıktan sonra kendisini hizaladı ve aniden içine girdi. Bu Caius'un ağzından hafif bir iniltinin çıkmasına sebep olmuştu. Şeytan Kralı'nın hareket etmesiyle zevkin yavaş yavaş vücuduna pompalandığını hissedebiliyordu. Birkaç saniye sonra hissettiği haz aniden artmıştı, neredeyse sarhoş ediciydi. Caius, bu ani artışla kralın büyü kullanmaya başladığını anladı. Kral, bu tarz sihirler yapmayı seviyordu. Birçok kişi anında bu tarz bir büyüye hemencecik bağımlı olurdu. Caius da kralın şatosundan ilk kez ayrıldığı zaman aynı tarzda bir şeyleri tekrar hissedebilmek için neler yaptığını, ne kadar çok kişiyle birlikte olduğunu ve sonunda hiçbir yerde benzer bir hissiyatı bulamadığını hatırlıyordu çünkü o da kralın büyüsüne aşırı bir şekilde bağımlılık geliştirmişti.
Tanıdık olan ve uzun zaman önce aramayı bırakmış olduğu duygular içinde büyüyorken tüm vücudu Şeytan Kralı'nın dokunuşu altında titredi. Nefesleri hızlandı. Neredeyse her şeyi unutmuştu, beyni yalnızca sonunda aradığına kavuşmuş olduğunu düşünüyordu. Daha fazlası için yalvarmak istiyordu fakat yapmadı. Kral kulaklarına güzel cümleler fısıldarken, kokusunu her fırsatta içine çekerken ve vücudunu yeniden keşfederken kendisini tuttu. Çünkü her şeyin artık bir büyüden öte olmadığını biliyordu.
Ve bir kez daha onun tuzağına düşemezdi.
Kendisini olabildiğince tutmalıydı.
...
Ancak tutamadı.
Kelimeler ve iniltiler ağzından kendiliğinden dökülmeye başlamıştı. Vücudunun kontrolü artık ona ait değildi. Tamamen kralın kuklasına dönüşmüştü, sadece onun istediklerini yapıyordu, onun arzuladığı gibi hareket ediyordu ve onu tam da istediği gibi becermesine izin veriyordu. Bir çıkış yolu yoktu.
Kral onunla yeterince oynadıktan ve defalarca kez çarşafların üzerine geldikten sonra ne kadar tatmin olmuş olduğunu inkâr edemezdi. Sonunda yıllardır aradığı hissiyata kavuşmuştu sonuçta. Kral onu yatağın içine çekti ve arkasından sıkıca sarıldı. "Seni çok özledim."
Bunu duymasıyla Caius'un beyni yeniden düzgün bir şekilde çalışmaya başladı. Büyünün etkisi de geçmeye başlıyordu. İçini büyük bir sıkıntı kaplarken bir kez daha orada olmak istemediğini düşündü. Yaptıklarını ve kralın büyüsü altında tamamen boyun eğmiş olduğunu algılayabilince utançla boğulmuştu. Kendine saygısı bu kadar mıydı? Bir büyüden öteye geçemeyecek kadar mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI LORD [BL] (+18)
FantasyÇocuk annesinin nefes almayan cansız bedeninin önünde duruyor ve ona sarılıyordu, adamın yeniden başına gelmesiyle ona nefret dolu gözlerle baktı. Adamın suratındaki gülümseme, çocuğun ifadesini görmesiyle yüzüne daha da yayıldı. Ardından eğilip ço...