UYARI: +18
Kalçasını Julian'ın aletinin üzerine hizalayıp tek seferde hepsini içine aldı, genç adamın ne yaptığını idrak etmesine zaman bile kalmamıştı fakat çıkardığı seslere ve yüz ifadesine bakılırsa halinden memnun gözüküyordu.
Caius hareket etmeye başlamadan sordu. "Keyif alıyor musun?"
Julian onun durduk yere bunu sormasına şaşırmıştı. Genç adam elini beline koyarken Caius onun şaşkınlığını görerek açıklamaya devam etti. Gözlerini onunkilerin üzerine dikmişti. "İyi hissetmeni istiyorum."
"Yanımda olduğun sürece iyi hissediyorum zaten." Genç adamın sesi diğerinin yanağını okşarken kısık çıkmıştı.
Caius bu sözlerle kıpkırmızı kesildi. Nasıl bir tepki vereceğini bilemedi.
"Sen... Keyif alıyor musun?" Julian onun gözlerine derince bakmaya devam ederken kendi sorusunu ona yöneltti. Caius kafasını olumlu anlamda sallamaktan başka bir tepki verememişti. Hemen ardından kollarını yeniden Julian'ın boynuna dolayıp kalçalarını hareket ettirmeye başladı.
Julian kısa bir süre içinde beline iki eliyle de sıkıca sarılmıştı, hafifçe sırtını okşarken omzunu emiyordu. Caius başının döndüğünü hissetti, gerçekten de kendisini iyi hissediyordu ancak daha boşalmayacağını biliyordu, ilk önce Julian'ın tatmin olduğundan emin olmalıydı.
Julian'ın tutuşunun sıkılaşmasıyla geleceğini anladı ve hareketlerini hızlandırmaya başladı. Tahmin ettiği gibi kısa süre içinde genç adam içine boşalmıştı. Caius hemen çıkmasına izin vermedi ve kendisini daha da çok bastırdı. İçine boşalma fikri bile onu deliye çevirirken gerçekten bu yaşanırken o kadar kolay bırakmasına imkân yoktu. Bir süre o şekilde kaldılar. Genç adamın nefesleri düzelirken tutuşu da gevşemişti. Caius'un kollarını boynundan çözüp ona bakmasını sağladı ve ardından onu bir kez daha öpmeye başladı. Bu sırada eli belinden karnına ve ardından da hala sert olan aletine ulaşmıştı. Tutup hafifçe sıkarken Caius'un küçük bir ses çıkardığını hissetti, dudaklarını onunkilerden ayırdı ancak çok uzaklaşmadı, hala nefesini suratında hissedebiliyordu. "Sen hâlâ boşalmamışsın."
Caius ona baktı, ne demesi veya nasıl bir açıklama yapması gerektiğini bilmiyordu. Julian tatmin olması onun için yeterliydi fakat bunu kelimelere dökmek sandığı kadar kolay değildi.
Sessizliği üzerine Julian içinden çıkıp onu yatağa itti, bu ani hareketle şaşırdığı için Caius itiraz edememişti. Normalde karşıdaki kişiye mecbur kalmadıkça kontrolü vermeyi sevmiyordu, Julian'ın üzerine tırmandığını görünce istemsizce gerilmeye başlamıştı.
Julian bir bacağını tutarak kaldırmış ve kendisini yeniden hizalamıştı. "Bana izin ver."
Caius ona nasıl hayır diyebilirdi ki?
Bacaklarını Julian için daha fazla açtı. İçindeki sıvının örtülere damladığını hissedebiliyordu, Julian gözlerini onunkilerden çekip deliğine indirdi. Caius gördüğü manzaran hoşlanıp hoşlanmadığını tam olarak söylemiyordu ancak kalçasını daha çok kaldırdı. "Tamamen senin olduğumu söylemedin mi?"
Sözleriyle beraber Julian yeniden gözlerini Caius'unkilere dikmişti.
"Bana istediğin her şeyi yapabilirsin."
Julian'ın suratında okunmaz bir ifade belirdi. Caius yanlış bir şey söyleyip söylemediği için endişe etmeye başlarken genç adam tuttuğu bacağını omzuna yerleştirip aletini içine itmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI LORD [BL] (+18)
FantasíaÇocuk annesinin nefes almayan cansız bedeninin önünde duruyor ve ona sarılıyordu, adamın yeniden başına gelmesiyle ona nefret dolu gözlerle baktı. Adamın suratındaki gülümseme, çocuğun ifadesini görmesiyle yüzüne daha da yayıldı. Ardından eğilip ço...