40. BÖLÜM "İntikam"

23.3K 1.3K 177
                                    

Merhabalar sevgili wattpad ailem
Dün kandil dolayısıyla gelemeyen bölüm bu gün nihayet geldi.
Bol aksiyonlu bir bölüm daha.

Bölüm ithafı yeni anne adayı @sibelgns'ye
Rabbimden dileğim bir an önce bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına almandır.
Canım bu sıcaklarda Allah kolaylık versin sana.
HIRÇIN GÜVERCİN hikâyesini mutlaka olmalısınız. Sadist bir üvey abi, ona karşı koyan bir kahraman ve yalnız, savunmasız, yaralı bir güvercin. Kurgu bir harika, e yazar zaten yazarken konuşturuyor. Okumadan geçmeyin derim....

Geçmiş Kadir Geceniz de Mübarek olsun bu arada. Rabbim gönülden ettiğimiz dualarımızı kabul etsin inşAllah.

Bu bölüm tam olarak 6000 küsur kelime ve 14 sayfa yani oldukça uzun bir bölüm oldu.
İYİ OKUMALAR (:-)
-------------------------------------------------------

Olaylı günün akşamında herkes Demirhan konağında toplanmış durum değerlendirmesi yapıyordu. Devran eski ekibinden Mehmet, Yalçın ve Erdinç'ede haber etmişti. Devran kadar en az onlarında Bahoz'dan alacakları bir intikam vardı. Görev dolayısıyla cenazeye gelememiş ve taziyelerini telefonla bildirmişlerdi. Zaten Devran'da bu özel durumunu açık etmekten hoşlanmıyordu. Bu zamana kadar ruhunu, kalbinin kapılarını, dolayısıyla yüreğini kanatan tüm acılarını bir tek Narin'e, karısına açmıştı.

Yüzbaşı Süleyman, Bahoz'u her ne kadar karakola götürüp orada sorgulamak istediyse de prosedüre uygun olarak ama yolda, yada olası bir karakol baskınında kaçırılma ihtimalini göze alamadığından Berdan ağaya ait gizli bir yerde tutuluyordu. Kapısında sivil özel eğitimli askerleri nöbetçi olarak bırakmayı da ihmal etmemişti. Üstlerine ise halen sorguda olduğunu bildirmişti.

Devran bilhassa Bahoz'a kimsenin dokunmamasını buyurmuştu. Herkesten önce Bahoz Devran ve ekibinin hakkıydı. Yüzbaşı Süleyman bu durumun başını çok ağrıtacağını bilse de bu adamlara hak vermişti. Az cana kıymamıstı sadist pislik. Devran'dan arta kalan vakitte kendi de bir iki tane patlatırsa içi soğumasa da, hiç yoktan iyiydi. Normalde Terörle Mücadele birimine teslim edilip, savcı karşısına çıkması gerekirdi ama kim takardı sıkıcı bürokrasiyi. Bahoz gibi pisliklerin anlayacağı tek dil, kendi diliydi. Onu da Devran çok güzel uygulayacak ve öğretecekti. Herkese uyguladığı acı reçetesini bir de kendi tadacaktı.

*-*-*-*-*-*-*-*

Narin konakta onlara ayrılan Devran'ın eski odasında çift kişilik yatağa uzanmış uyuyordu. Hastanede doktor muayenesinden sonra vücudundaki çürükler dışında herhangi bir fiziksel yarası olmadığını bildirmişti. Doktor, Narin'e ağrı kesici ve sakinleştirici iğne yaparak geceyi rahat geçirmesini sağlamaya çalıştı. Akşam saatlerinde ancak kendine gelen kadın hastanede kalmak istemedi ve Devran'da doktorun izin vermesiyle Narin'i konağa getirmişti.

"Beyler Savcı iyice işkillenmeden bu işi halletmek lazım. Klasik prosedürleri sizde iyi bilirsiniz?" dedi Yüzbaşı.

Onu başıyla onayladı Erdinç. "Sen merak etme komutanım. Bizim de kendi klasik prosedürümüz var!"

Sırıttı Mehmet hemen.

"He, bak doğru diyosun abicim. Kemik kırma, kaş, göz çıkarma gibi bilumum klasik prosedür bizimkisi sadece" dedi yüzünde arsız sırıtışı iyice yayılarak. Ve aklına yeni gelmiş gibi ekledi.

"Aaa, bak parmak, dil, kulak koparmak gibi şeyler bizzat Devran'a ait. Söyleyeyim de!.. Sonra bir arıza çıkmasın"

Yüzbaşı bu delilere bakıp derin bir iç geçirmeden edemedi. "Bindik bir alamete. Gidiyoruz Kıyamete. Hadi hayırlısı..." diye mırıldandığında, yanındaki Berdan ağa duyarak müdahale etme gereği duydu.

KAÇAK✔FİNAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin