Merhaba canım okuyucularım ( BU KISMI OKUMADAN GEÇMEYİN LÜTFEN)
Bu bölümü iki part halinde vermeye karar verdim çünkü malesek bir haftada iki bölüm yazdığım için ve birde üstüne OYUN BOZAN'a bölüm yazıp yayınladığım için bölümü yetiştiremedim. Aklımda bölümün kalanıyla ilgili çok güzel şeyler var söyleyeyimde...
Ha bu arada diğer hikayemide bir bakmak istermisiniz. Profilimden bakabilirsiniz. Veeee bu hafta çok sevgili, değerli yazarım @Lemariz Müjde Albayrak'ın MASKE'si çok yakında raflarda eğer okumayayanız varsa şayet çıkar çıkmaz hemen alsın derim yada benim gibi tekrar okumak isteyenler birde kitap kokusuyla okusun. Ha! hikayeyi okuyanlar bilir kitapta birde yazarımızın bize bir süprizi olacak. Duyanlar duymayanlara iletsin :)
Ve bölüm ithafı kendisi çok değerli bir yazar olan @Serifekar'a SEVMİŞTİK diye tamamlanan ve yine ARTIK ÇOK GEÇ adlı devam eden harika iki hikayesi var.Okumadan geçmeyin!
İYİ OKUMALAR :)
----
rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdantelaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgiliyalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize&&&&&&&
Narin sakinleşen Devran'ın başında bekledi. Karşısında öyle kırık ve masum bir duruşu vardı ki, küçük bir oğlan çocuğundan farksızdı şu an. Şefkatle baktı ona, Devran ağır ağır yastığına geri gömüldü ve Narin'in sıcak, yumuşak ellerinin saçlarındaki temasıyla gözlerini huzurla kapadı. Az önce gördüğü kabusun etkisi geçmiş, karanlık yerini huzura bırakmıştı. Narin içinde bitmez tükenmez şefkati Devran'ın saçlarındaki elleriyle aktarıyordu ona sanki. Koridordan gelen ışıkla oda aralık kapıdan hafif aydınlanıyor ve içerisi hoş bir loşlukla doluyordu. Işığın yansıttığı kadarıyla karşısındaki güzel yüzü inceledi Narin. Devran bir erkeğe göre biçimli kaşlara ve uzun gür kirpiklere sahipti. Burnu kemikli ama biçimliydi. Dudaklarıda bir erkeğe oranla fazlasıyla dolgundu. Teni ne esmer nede beyaz sayılırdı daha çok kumral yada buğday tenli denilecek cinstendi. Kendide buğday tenliydi ama Devran'a göre daha açık kalıyordu. Sabah traş olduğu teninin yumuşaklığından belliydi zaten iki günde bir traş olurdu bu bir rutindi onun için. Asker gibi disiplinli ve kuralcıydı.
Belkide bir kaç gün sonra doya doya izleyemeyeceği bu yüzü ilk kez içinden geldiği gibi gözlerini ayırmadan izledi bir süre. İçindeki heyacana inanamıyordu şu anda ilk kez böylesi duygularla sınanıyor, ilk kez bir erkeği böyle fütursuzca izliyordu. Dokunduğu yerlerde elleri alev alev yanıyordu sanki. Aynı yangın içinide yakıyor, kül ediyordu. Gözleri istemsizce etrafa kaydı belkide sonun başlangıcı olan o fotoğrafı aradı göleri bilinsizce. Devran'a sorduğu Zarife kim sorusuna cevap almıştı. Zarife her kimse Devran için çok kıymatliydi daha düne kadar Narin'de kendini Devran'ın nezdinde öyle hissetmişti oysa şimdi...yerdeki eski kilimden farksızdı en azından Narin böyle olduğuna inandırmıştı kendini. İçini kasıp kavuran düşüncelerden ve yüreğini alazlara salan bu hisden ürktü. Ya hiç geçmezse? ya! ben...aşıksam?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK✔FİNAL
General Fiction2015 Genel Kurgu #9 İki kayıp ruh. İki yaralı yürek. Hızla, akıp giden zamana karşı yüreklere nakış nakış işlenen duygular. Birbirine kaçamak değen gözler. Cehennem gibi yakan bir sevda... Kader ağlarını örerken, her bir çelmede tökezleyen iki bed...