Ve yine bir Kaçak günü...
Dostlarım sizleri bir kez daha grubumuza davet etmek isterim. Profilimde linki mevcut. Ayrıca bölümde geçen ve Devran ve Narin'in evleri için aldığı yeni eşyalar, Narin'in gelinliği ve aksesuarları da grupta olacak. Merak ediyorsanız grubumuza buyrun ve sizde paylaşımlarınızla renk verin hem hikaye için fikir alış verişlerinde de bulunabiliriz.
Hepinize iyi okumalar :-)
----------------------------------------------------------
Seçemiyordu işte. O kadar çok model vardı ki kafası çorba misali karma karışık bir haldeydi Narin'in. İsteme gününün üzerinden çok geçmemişti ki Devran "beklemeye gerek yok, düğünü yapalım" dediğinde, genç kadın şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı. Herşey öyle hızlı gelişiyordu ki, Narin hangi birine yetişeceğine şaşırmıştı. Şimdi de Devran onun elinden tutmuş bir gelinlikciye getirmişti. Aslında Narin ilk dükkana girdiğinde gözü gelinlikler de kalsa da, dul bir kadın olarak gelinlik giymeyi yanlış görüyordu. İlk evliliğinde de giymişti ama bu başkaydı, biliyordu ama yine de yetişme tarzı, toplum görüşüne fazla takılıyor ve isteyemiyordu. Toplum nezdinde hayallerinin bile bir sınırı vardı ne yazık ki. Bunu Devran'a nasıl dile getireceğini bilmediğinden bir saate yakındır oyalanıyordu çeşit çeşit, model model gelinlikler içinde.
"Eee beğendiğin yok mu?" dedi adam beklenti dolu gözlerini sevdiğine kilitleyerek. Derin bir nefes aldı, verdi kadın. Hepsi bir birinden güzeldi ama adama nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. Öyle hevesli duruyordu ki...
"Hepsi çok güzel. Hepsini beğendim" Elbet güzeldi. Hangi kadın olursa olsun beyaz bir gelinliğin içinde herkes güzel olurdu elbet. İçi gidiyordu ama öte taraftan sorular beynini kemirmeye de devam ediyordu. Demezler miydi " genç kız gibi gelinlik giymiş, dul kadın" diye.
"Evet ama birini almamız gerek. Hadi en beğendiğini hangisiyse onu seç" diye teşvik etti adam genç kadını, içinde verdiği savaşı bilmeden.
"Devran?"
Gülümsedi adam. "Efendim sevdam"
Of. O böyle sevdam demiyormuydu, kadının içi gidiyordu. Dili damağı kuruyordu. Ne diyeceğini, ne düşündüğünü unutturuyordu adam ona her sevdam dediğinde.
"Ben..." Dili varmıyordu bir türlü "giymeyeceğim" demeye. Öyle içten, öyle sevgi dolu bakıyordu ki, boş verdi tüm o boş lafları. Çareyi askıdaki beğendiği bir gelinliği eline almakta buldu. Boynundan aşağı tutup çevirdi adama doğru.
"Bu nasıl?" dedi straplez, eteği hafif kabarık, dantel işlemeli tek parça, zarif gelinliği göstererek. Devran'ın kaşları çatıldı bir an. Narin onun beğenmediğini düşündü, yüzü düştü anında. Zaten zor karar vermişken, Devran'ın beğenmemesi canını sıktı.
"Beğenmedin mi?"
"Güzel ama... Nasıl desem?.. Iımmm... Bunun üst kısmı çok açık olmayanı yok mu?" dedi kelimeleri birleştirmek de güçlük çeker gibi. Narin o anda anlamıştı adamın neden kaşlarını çattığını. Adam Urfa'lıydı bir kere. Muhtemelen ailesinde bu tarz giyinen yoktu. Belkide onu başka erkeklerin öyle göreceğinden dolayı kıskanmıştı. Gerçi Narin'de öyle dekolteli kıyafetler giyme meraklısı değildi ama buda gelinlikti sonuçta. Yine de Devran'a karşı gelmek istemedi. Gelinliği aldığı askıya geri koyarken, onun hareketlerini bir kaç dakikadır izleyen adam, koluna dokundu.
"Geri koyma Narin"
"Neden?" şaşırmıştı. Daha az önce kibar bir dille başka bir model seçmesini isteyen adam şimdi onu engelliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK✔FİNAL
Fiksi Umum2015 Genel Kurgu #9 İki kayıp ruh. İki yaralı yürek. Hızla, akıp giden zamana karşı yüreklere nakış nakış işlenen duygular. Birbirine kaçamak değen gözler. Cehennem gibi yakan bir sevda... Kader ağlarını örerken, her bir çelmede tökezleyen iki bed...