9. BÖLÜM " GELİN "

31.5K 2K 129
                                    

Merhabalar canım okuyucularım

Pazar gün ki minicik fragmanın okunma sayısından anladığım kadarıyla bu bölüm çok merak edilmiş, e bende sizi çok bekletmeyeyim o zaman.

Bu bölümü Wattpad sayesinde tanıdığım ve şiirlerini çok beğendiğim ESİNTİ kitabınında yazarı olan MerveErgur'a ithaf ediyorum. Harika şiirleri var şiir severlere duyurulur.

Medyada yine hikayemizin kahramanları Devran ve Narin'in bir posteri var. Umarım beğenerek okuduğunuz bir bölüm olur ve unutmadan YORUM ve OYLARI unutmayalım lütfen. Ve diğer bölüm beni kırmayıp kendini belli eden sessiz okuyucularımada çok teşekkür ederim. Ha! unutmadan BU KISMI OKUYUN LÜTFEN! BÖLÜMLER SALI GÜNLERİ GELECEKTİR HALA BİLMEYENLER İÇİN TEKRAR EDİYORUM. Artık bölüme geçebiliriz

İYİ OKUMALAR :)

----

MUĞLA, YATAĞAN

Şubat 1999

Devran çalan kapı sesine uyandı. Sabahın köründe gelen hangi münasebetsizdi şimdi. Yatağının yanındaki çekmecenin üstündeki saatini alıp baktı daha saat 07.15'di homurdanarak yorganı üstünden attı ve kalkıp alt kata inmek için odasından çıktı, merdivenlerin yolunu tuttu. Aşağıya indiğinde kapı hala çalıyordu. Kapıyı açtığında karşısında görmeyi beklediği kişi kesinlikle sokağın karşısındaki komşusu Hatice teyze değildi. Biraz merak biraz da şaşkınlıkla tam ne oldu diye soracağı sırada Hatice teyze daha ağzını açamadan taramalı tüfek gibi saydırmaya başladı.

" Günaydın Devran. Dün akşam ışığını görüvediydimde nassın deyi bi soruvereyim dedim çocuğum. "

" Sana da günaydın Hatice teyze. Ya öyle! akşam geldim... onu mu soracaktın! " Devran bu kadarına inanamıyordu, ne yani sırf bunun için mi sabahın köründe alacaklı gibi tepesine dikilmişti. Gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu. Madem sırf gelip gelmediğini sorgulamak için gelmişti gördüğüne göre başından def etmek için geçiştirdi.

" Çocuğum dün akşam yanında bi hanım kızda gelivedi ya! akraban mı evladım? " Hah! şimdi anlaşıldı meraklı Hatice teyzenin sabahın köründe kargalar kahvaltısını yapmadan kapısına niye damladığı! Gel de şimdi bu durumu izah et, ne dese, ne söylese doğru olurdu ki? akraba dese eninde sonunda anlaşılırdı elbet yanımda çalışacak dese niye evinde kalıyor diye bu kez meraklanacaktı. Hey Allah'ım ya! işi gücü yoktu da bir de meraklı komşularla uğraşıyordu.

" O kız... ee o... şey işte şey...hah! benim misafirim yakında gidecek zaten " Oh! neyse bari sonunda doğru bişey söyleyebilmişti. Yalan da değildi yani, gerçekten onun misafiriydi ama söylediklerinin meraklı komşusu Hatice hanım teyzenin bakışlarındaki merakını ikiye katladığını görünce içinden kendine bir küfür savurdu. Evet ikinci soruyu alalım!

" Öylemi çocuğum? ee kimlerden ki? memleketlin mi yoksa... ayy! evleniyonmu? ah bi sevindim yavruuum, gelin kızımızı uzaktan gördüydüm emme pek de güzelmiş maşallah. Ha! çok bekletmeyin etraftan laf söz olur, emi çocuğum "

Aha! eyvahlar olsun, yahu kadın kendini kaptırmış, almış başını gitmişti. Devran bu kadarınıda beklemiyordu doğrusu, ağzı açık kaldı tüm bu olanlara, kendini biran için tarlalarda kullanılan biçer döverlerin arasında saplarından ayrılan başaklar gibi hissetti. Kadın önce biçmişti, sonra da dövmüştü laflarıyla yahu! Ondan geriye kalan ise, yuvalarından adeta fırlamış bir çift göz, uyuşmuş el ve ayaklar, fonksiyonlarını kaybetmiş bir beyin ve dolayısıyla kapatmayı akıl edemediği yaklaşık beş dakikadır açık kalan bir ağızdı. Hatice hanım teyze Devran'a ne olduğunu anlayamadı bir an. Ne demişti ki öyle tuhaf tuhaf bakıyordu kendine. Allah Allah!

KAÇAK✔FİNAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin