İstanbul, Sabahın İlk Saatleri
Hande, geceden kalma huzursuzluğu omuzlarında hissederek uyandı. Gece boyunca kafasında dolanan düşünceler, onu rahat bırakmamıştı. Sabah ışıkları odasını doldururken, telefonuna gelen mesajla irkildi. Henüz gözleri yarı kapalıyken ekranı açtı. Gelen mesaj, tanımadığı bir numaradan gelmişti.
"Buluşmalıyız. Bu senin için önemli olabilir."
Hande'nin gözleri bir anda tamamen açıldı. Mesajın altındaki adres, şehirdeki bir kafeyi işaret ediyordu. Bu yer, fazla bilinmeyen, sakin bir kafeydi. Hande, daha önce hiç gitmediği bu yerin neden seçildiğini anlamaya çalıştı.
Mesajı bir kez daha okuduğunda içini garip bir huzursuzluk kapladı. Hande, sıradan bir sporcu değildi; milli takımda oynayan, başarılarıyla tanınan biriydi. Tanımadığı birinden gelen bu tür mesajlar, onun gibi biri için sıradan olamazdı. Hemen düşüncelerini toparlamaya çalıştı. Bu tür durumlar, genellikle hayranlardan ya da takıntılı kişilerden gelen tehditler olabilir. Mesajı gönderen kişi onu tanıyor muydu? Yoksa bu bir tehdit miydi?
Hande, bir yandan merak içinde kıvranırken bir yandan da bu durumu ciddiye almak zorunda olduğunu fark etti. Hayatı boyunca karşılaştığı en büyük zorluklardan biri de halkın ilgisi ve merakıydı. Bazen bu ilgiyi kontrol etmek imkansız hale gelebiliyordu. İçgüdüleri ona bu işin sıradan bir hayran mektubu olamayacağını söylüyordu. Ancak, içindeki mantık da onu dikkatli olmaya çağırıyordu.
Bir süre daha mesajı düşündükten sonra, bu durumu tek başına halletmeye çalışmanın doğru bir adım olmayacağına karar verdi. Akıllı ve dikkatli bir sporcu olarak, bu tür olaylarla nasıl başa çıkacağını biliyordu. İlk adım olarak, güvenlik danışmanı Sinem'e bu meseleyi iletmeye karar verdi. Sinem, Hande'nin yıllardır çalıştığı, profesyonel bir güvenlik uzmanıydı. Hande'nin kariyeri boyunca onu pek çok tehlikeden korumuştu.
İstanbul, Sinem'in Ofisi
Sinem, Hande'nin mesajıyla ilgili bilgileri toplarken derin düşüncelere dalmıştı. Hande'nin kariyeri boyunca aldığı sayısız hayran mesajı olmuştu, ama bu sefer durum biraz farklı görünüyordu. Gelen mesajın tonu ve seçilen yer, onun dikkatini çekmişti. Sinem, bu tür tehditlerle nasıl başa çıkacağını bilen deneyimli biriydi, ama her ihtimali düşünmek zorundaydı.
Hande ofise geldiğinde, Sinem ona karşı güven dolu bir gülümseme gönderdi. İkisi arasında yılların dostluğu vardı ve bu güven, Hande'nin kendini güvende hissetmesini sağlıyordu.
Sinem: "Hande, mesajı inceledim. İlk bakışta sadece bir hayran ya da takıntılı biri gibi görünebilir, ama bu tür işlerin ne kadar karmaşık olabileceğini biliyorsun. Buluşma yerine gitmek yerine, önce biraz daha bilgi toplamalıyız."
Hande, Sinem'in soğukkanlı yaklaşımını takdir ediyordu. Kendisi de içten içe bu işin peşine düşmek istese de, Sinem'in uyarılarını dikkate almaya karar verdi.
Hande: "Haklısın. Bu işin ne olduğunu bilmeden hareket etmemek en iyisi. Ama bir yandan da çok garip bir his var içimde. Sanki bu iş, sadece basit bir mesajdan ibaret değil."
Sinem, Hande'nin sezgilerine her zaman güvenirdi. Başarı dolu kariyeri boyunca, Hande içgüdülerine dayanarak pek çok doğru karar almıştı. Sinem de bu yüzden mesajı daha ciddiye almaya başladı. Öncelikle, mesajın geldiği numarayı izlemeye aldı. Bunun bir tehdit mi, yoksa sadece bir hayran mesajı mı olduğunu anlamak için birkaç gün sürebilecek bir araştırma başlattı.
Doğu Anadolu, Üssün Dışında
Bu sırada, Seda, üssün dışında biraz nefes almak için yürüyüşe çıkmıştı. Zihni, sürekli aldığı tehdit mesajlarıyla meşguldü. Her şey ne kadar da karışıktı. Uzun zamandır tehlikeli operasyonların içinde yer almış, hayatını bu tür tehditlere karşı korumaya adamıştı. Ama bu sefer işlerin farklı olduğunu hissediyordu. Tehditler sadece onun hayatını değil, çevresindeki herkesin güvenliğini de etkileyebilirdi.
Seda, dağların gölgesinde yürürken içindeki o tanıdık his, her zamankinden daha güçlüydü. İçgüdüleri ona bu işin düşündüğünden çok daha büyük bir şey olduğunu fısıldıyordu. Bu tehditlerin nereden geldiğini anlamak için daha fazla bilgiye ihtiyacı vardı.
Murat, onunla birlikte yürürken sessizce gözlerini çevreye dikti. Seda'nın gerginliğini hissedebiliyordu, ama bu gerginliğin arkasındaki nedeni anlamakta zorlanıyordu. Seda her zaman soğukkanlı bir lider olmuştu, ama bu sefer işlerin farklı olduğunu hissediyordu.
Murat: "Komutanım, bir şey mi var? Son zamanlarda daha fazla düşünceli görünüyorsunuz."
Seda, kısa bir süre durup Murat'a döndü. Onun sadakatine her zaman güvenmişti, ama bu sefer açıklayamayacağı kadar karmaşık bir durumla karşı karşıyaydı.
Seda: "Her şey kontrol altında, Murat. Ama bu işin ne kadar tehlikeli olabileceğini gözden kaçırmamamız gerekiyor."
Murat, Seda'nın bu sözlerine karşı sessiz kaldı. Onun liderliğine güveniyordu, ama bu kez, olayların daha karmaşık olduğunu hissediyordu.
İstanbul, Gece Vakti
Hande, Sinem'in ofisinden ayrıldıktan sonra, gece boyunca gelen mesaj hakkında düşünmekten kendini alamadı. Sinem'in araştırması devam ediyordu, ama Hande'nin içindeki merak onu rahat bırakmıyordu. Bu işin arkasındaki gerçekleri öğrenmeden duramayacağını biliyordu. Ama Sinem'in uyarılarını da dikkate alarak, bu durumu kendi başına halletmeye çalışmanın tehlikeli olabileceğini anladı.
Gece boyunca yatağında dönüp dururken, telefonunu sık sık kontrol etti. Mesajı atan kişi tekrar iletişime geçecek miydi? Sinem, araştırmasını tamamladığında ona daha fazla bilgi verebilecek miydi? Hande, bu belirsizlik içinde huzursuzca uykuya daldı.
"Gerçekler, en karanlık köşelerde gizlenir ve onları açığa çıkarmak, her zaman beklenenden daha tehlikeli olabilir."
![](https://img.wattpad.com/cover/375449957-288-k251168.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Renklerin Dansı | gxg
RomanceHande Baladın, Türkiye'nin en başarılı voleybolcularından biri, sahada güçlü ama iç dünyasında derin bir boşluk hissediyor. Seda Karahisar ise bir PÖH komutanı olarak tehlikeli görevlerde liderlik yaparken, geçmişindeki yalnızlık ve acılarla mücadel...