Günlük Hayata Dönüş
Hande, sabah uyandığında yatağında yalnızdı, ama aklı hala gecenin izlerini taşıyordu. Seda'nın bıraktığı notu okumaya devam etti, her kelimesi ona Seda'yı hatırlatıyordu. Gecenin etkisi altında birkaç gün geçirdikten sonra, hayatına geri dönmek zorunda olduğunu biliyordu. Antrenmanlar, takım çalışmaları ve yaklaşan turnuvalar, onun bir an önce bu düşünceleri geride bırakması gerektiğini hatırlatıyordu. Fakat aklında sürekli dönen düşünceler vardı: Seda.
Antrenmanlar
Hande, birkaç gün sonra tekrar antrenmanlara döndü. Sahaya adım attığında, her şey eski rutine dönmüş gibi görünüyordu. Takım arkadaşlarıyla birlikte çalışıyor, koçlarının verdiği talimatlara harfiyen uyuyordu. Ancak zihninde hala bir karışıklık vardı. Takım arkadaşları da onun dalgınlığını fark etmişti, ama ilk başta bu durumu ona yansıtmamayı tercih ettiler. Yine de, bir süre sonra dayanamayıp sormaya başladılar.
Cansu: "Hande, düğünden sonra seni pek göremedik. Nerelere kayboldun? Düğünün sonunda seni aradık ama bulamadık."
Hande, Cansu'nun bu sorusu karşısında bir an duraksadı. İçinden ne söylemesi gerektiğini düşündü. Seda'yla gittiğini açıklamak onun için zor bir karardı, çünkü henüz kendi duygularını bile tam anlamış değildi. Kendini Seda'ya çekilmiş hissediyordu, ama bu duygular onun için çok yeniydi. Şimdiye kadar hiçbir kadınla bu tür bir yakınlık yaşamamıştı. Kendi yönelimi hakkında bile tam olarak netleşmemişti.
Hande: "Ah, şey... Düğünden sonra biraz başım döndü, hava almak istedim. Sonra da eve geçtim, sanırım yorgunluk beni biraz etkiledi."
Bu açıklama, tam gerçeği yansıtmıyordu, ama takım arkadaşlarını tatmin edecek kadar basitti. Elif ve Zeynep, Hande'nin bu cevabını kabul ederek konuya daha fazla girmemeye karar verdiler. Hande'nin bu konuyu açmak istemediğini anlayacak kadar onu tanıyorlardı. Ancak bir yandan da, Hande'nin bu karışıklığı tek başına aşmak zorunda kalacağını hissediyorlardı.
Elif: "Anlıyorum. Ama seni böyle dalgın görmek endişelendiriyor, Hande. İyi olduğundan emin misin?"
Hande: "Evet, evet. Merak etmeyin. Sadece biraz yoğun bir dönemden geçiyorum. Her şey yoluna girecek."
Takım arkadaşları ona destek olmayı sürdürdü, ama içten içe Hande'nin bu duygusal karmaşayı nasıl aşacağını merak ediyorlardı.
Normalleşen Haftalar
Zamanla Hande, bu duygusal çalkantıları kontrol altına almayı başardı. Günlük rutine geri dönmek ona iyi geliyordu. Antrenmanlar, turnuva hazırlıkları ve sosyal hayat, ona ihtiyacı olan dikkati sağlıyordu. Ancak Seda, hala aklının bir köşesinde varlığını sürdürüyordu. Notu birkaç kez okumayı denese de, onu aramaya cesaret edememişti. Belki de düğündeki sarhoşluğunun bir etkisiydi tüm bu yaşananlar. Kafasında bu düşünceler sürekli dolanıp duruyordu.
Birkaç hafta sonra her şey biraz daha normale döndü. Takım arkadaşlarıyla olan bağları yeniden güçlendi, antrenmanlarda odaklanması daha da arttı. Olayları geride bırakmaya başlamış gibi görünüyordu. Ancak bir gün, yakın arkadaşı Aslı'dan bir davet aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Renklerin Dansı | gxg
Storie d'amoreHande Baladın, Türkiye'nin en başarılı voleybolcularından biri, sahada güçlü ama iç dünyasında derin bir boşluk hissediyor. Seda Karahisar ise bir PÖH komutanı olarak tehlikeli görevlerde liderlik yaparken, geçmişindeki yalnızlık ve acılarla mücadel...