Zıt Renklerin Dansı | gxg

Bölüm 41: SUSAMAM!

Sevgili okuyucular,

Bu hikayenin başında, kendimi sizlere biraz daha tanıtmak, yaşadığım içsel yolculuğu paylaşmak istiyorum. Uzun zamandır içimde saklı tuttuğum, zihnimin derinliklerinde yankılanan bir gerçekle yüzleşmeye karar verdim. Hayatım boyunca kendi bedenimde sıkışıp kaldığımı fark ettim, ama hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız. Şimdi yeni bir sayfa açıyorum, kendi gerçeğime doğru bir yolculuğa çıkıyorum. Ve bu yolculukta emekleyerek başlamam, yavaş yavaş yürümeyi öğrenmem gerektiğini biliyorum.

Büyük bir karar aldım, yıllardır içinde kaybolduğum bu bedende hapsolmuş gibiydim. Cinsiyetimi değiştirme kararı, hem en zor hem de en özgürleştirici adımlardan biri oldu benim için. Belki burada, bunu okuyan ve aynı şeyleri hisseden birileri vardır. Size şunu söylemek istiyorum: Yıllarca "Elalem ne der?" diye düşündüm. "Aman ailem üzülmesin, onlara sıkıntı yaşatmayayım," dedim. Ama şunu fark ettim ki, yıllar sonra pişmanlıklarla baş başa kalacak olan, ben olacaktım. Elalem ya da ailem değil.

Pişmanlıklarla dolu bir ömür geçirmek istemiyorum, kimsenin de geçirmesini istemem. Çünkü "keşke"ler bir daha geri gelmiyor. Kendin olma cesaretini bulmak, özgürlüğe atılan ilk adımdır. Hayatınızı yaşamak için bugün karar alın, çünkü bu sizin hayatınız ve sadece sizin mutluluğunuz önemli.

Sevgiyle kalın.

---------

Hande, sabah erkenden uyandı. Yatağın boş diğer tarafına göz attı, Seda çoktan evden çıkmıştı. Gözlerini kapatıp kısa bir an derin bir nefes aldı. Bugün annesiyle buluşacağı için biraz heyecanlıydı, ama içinde Seda ile ilgili söylemek istediği şeyler onu daha da huzursuz ediyordu. Annesinin tepkisi ne olursa olsun, onun her zaman destek olacağını bilmek Hande'yi biraz rahatlatıyordu. Hızlıca hazırlıklarını yaptı ve evden çıkıp kafeye doğru yol aldı.

Kafeye vardığında annesi onu her zamanki güler yüzüyle karşıladı. "Hoş geldin, kızım! Seni görmek her zaman bana çok iyi geliyor," dedi. Hande, annesinin sevgi dolu sözleriyle rahatladı. Kahvelerini sipariş ettikten sonra birkaç dakika havadan sudan konuştular, ama Hande'nin zihni hep esas meseleye dönüyordu. Annesine Seda'nın evlenme teklifini nasıl açıklayacağını düşündü.

Bir süre sonra, derin bir nefes alıp konuyu açmaya karar verdi. Gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı: "Anne, Seda bana evlenme teklif etti," dedi. Sesi sakindi, ama içinde bir nebze heyecan da vardı.

Annesi, kısa bir an duraksadı, bu haberi beklemiyor gibiydi. Kahvesinden bir yudum alıp Hande'ye döndü. "Evlenme mi teklif etti?" diye tekrarladı, şaşkın ama sevgi dolu bir ifadeyle. "Bu gerçekten büyük bir adım."

Hande, başını sallayarak gülümsedi. "Evet anne, onu çok seviyorum. Onunla bir ömür geçirmek istiyorum."

Annesi, Hande'nin ellerini nazikçe tutarak konuştu. "Kızım, bu beklemediğim bir haberdi, ama önemli olan senin mutlu olman. Eğer Seda'yla mutluysan, her zaman senin yanında olurum. İlişkiniz ne olursa olsun, senin mutluluğun benim için her şeyden önemli."

Bu sözler, Hande'nin içini büyük bir rahatlama ve mutlulukla doldurdu. Annesinin desteğini almak ona güç vermişti. Bir süre daha Seda ile evlenme planları üzerine konuştular, annesi Hande'yi merakla dinliyordu. Ancak akşam yemeğinde babasına da bu haberi vermesi gerekiyordu ve bu düşünce, içindeki huzuru gölgeliyordu.

***

O akşam Hande, ailesiyle birlikte akşam yemeğine davetliydi. Seda, o gün operasyon için göreve gitmişti ve geç döneceğini, hatta belki de hiç gelemeyeceğini Hande'ye haber vermişti. Hande de bu fırsatı değerlendirerek, ailesiyle biraz daha vakit geçirmeye karar verdi. Yemeğe oturduklarında, sohbet ilerledi ve Hande, babasına Seda'nın evlenme teklif ettiğini anlatmaya karar verdi.