Bölüm 9: Beklenmedik Haber

184 11 0
                                    

Antrenman Molası

Günler geçmişti. Saldırı sonrasında hem Seda hem de Hande, kendi hayatlarına geri dönmeye çalışıyordu. Hande, yoğun antrenmanlarla zihnini meşgul etmeye çalışıyordu. Ancak içinde bir şeyler hala eksikti, sanki hayatında bir boşluk vardı. Antrenmanlar her zamanki gibi yoğundu, ama bu yoğunluk bile Hande'nin içinde büyüyen karmaşayı bastıramıyordu. Onun kafasında hala Seda vardı; o geceyi ve sonrasındaki belirsizliği unutamıyordu.

Bir gün, antrenmandan sonra Hande ve takım arkadaşları mola vermek için kenara çekildiler. Hepsi yorgundu, ama enerjileri yerindeydi. Sohbetler dönüyor, aralarındaki samimi şakalar ortamı yumuşatıyordu. Elif, telefonunu eline almış, Instagram'da gezinirken aniden duraksadı.

Elif: "Kızlar, bir haber var. Doğu'da bir karakol baskını olmuş, bir asker şehit düşmüş."

Bu sözler, herkesin dikkatini çekti. Hande de başını kaldırarak Elif'e doğru baktı, ama henüz habere odaklanmamıştı. Elif, okumaya devam etti.

Elif: "Saldırıda yaralananlar varmış... Bir de isim geçiyor burada... Seda Karahisar..."

Bu isim, Hande'nin dünyasında bir anlığına her şeyi durdurdu. Kalbi hızla atmaya başladı, zihni bu ismin ağırlığını tam anlamıyla idrak etmeye çalışıyordu. Seda. O isim... Hande'nin içinde derin bir korku dalgası yükseldi. Nefesi kesilmiş gibi hissetti. Elif haberi okumaya devam ediyordu, ama Hande artık hiçbir şey duyamıyordu. Kafasında sadece tek bir düşünce vardı: Seda'ya bir şey mi olmuştu?

Hande: "Ne... Ne dedin, Elif?"

Elif, Hande'nin bu ani tepkisi karşısında biraz şaşırmıştı.

Elif: "Seda Karahisar diye bir isim geçiyor haberde... Onu tanıyor musun?"

Hande, gözlerini yere indirdi. Kalbi hızla atıyordu, kafasındaki düşünceler birbirine karışıyordu. Seda'ya bir şey olup olmadığını bilmeden bu belirsizlikle yaşamak istemiyordu. Gözleri telefonuna kaydı. Hemen Seda'yı aramaya karar verdi. Elif'in ve diğer arkadaşlarının ne söylediğini artık duymuyordu, sadece telefonunu çıkarıp Seda'nın numarasını tuşladı.

Hande'nin Endişesi

Telefon çaldı, ama cevap yoktu. Hande, bir kez daha aradı, ama yine cevap yoktu. İçinde büyüyen korku dalgası iyice yükselmişti. Seda'ya bir şey olmuş olabilir miydi? Olamazdı... Hande, bu düşünceyi zihninden kovmaya çalıştı. Ancak telefonun diğer ucunda sessizlik vardı. Tekrar tekrar aramaya devam etti, ama sonuç hep aynıydı.

Bu sefer bir mesaj yazmaya karar verdi. Ama mesajın sıradan olmaması gerekiyordu. "Nasılsın?" demek yetersizdi, çünkü bu mesaj onun içindeki derin korkuyu ve özlemi ifade edemezdi. Hande, birkaç dakika boyunca telefon ekranına baktı, sonra içindeki karmaşayı kelimelere dökmeye çalıştı.

Hande'nin Mesajı:

"Seda, neredesin? Bu sessizlik beni delirtiyor. Ne olduğunu bilmiyorum ama senin iyi olduğunu bilmeye ihtiyacım var. O geceki gibi güçlü ve kararlı mısın hâlâ? Lütfen... Bana bir işaret ver. Senin orada olduğunu ve her şeyin yolunda olduğunu bilmeye ihtiyacım var. Bu belirsizlikle baş edemiyorum."

Hande, mesajı gönderdikten sonra telefonu elinden bırakıp beklemeye başladı. Dakikalar geçiyor, ama hiçbir yanıt gelmiyordu. Her geçen dakika, Hande'nin içinde büyüyen korkuyu daha da derinleştiriyordu. Saatler geçti, ama hala bir cevap yoktu. Hande, ne yapacağını bilemez haldeydi. Kafasında bin bir türlü senaryo dönüyordu, ama hiçbiri ona huzur vermiyordu. Zihninde sadece Seda'nın güvende olup olmadığı sorusu vardı.

Seda'dan Gelen Mesaj

Saatler sonra, Hande'nin telefonuna bir bildirim geldi. Bu, beklediği mesajdı. Seda'dan gelen bir mesaj. Hande, nefesini tutarak telefonu eline aldı ve mesajı açtı.

Seda'nın Mesajı:

"Hande... Buradayım. Merak etme, iyiyim. Beni düşündüğünü bilmek, burada, bu kaosun ortasında bile içimi ısıttı. Sana cevap veremediğim için üzgünüm. Burada sinyaller zayıf ve her an her şey olabilir. Ama şunu bilmeni istiyorum: Ne olursa olsun, buradayım. Sana ulaşmaya çalışacağım. Seninle konuşmak, sadece sesini duymak bile bana güç verir. O yüzden beni bekle... Sabırlı ol. Her şeyin sonunda yine burada olacağım."

Bu mesaj, Hande'nin içindeki korkuyu biraz olsun hafifletti. Ama hala tamamen rahatlamış değildi. Seda'nın mesajı, ona hem bir umut vermişti hem de içindeki karmaşayı daha da derinleştirmişti. Seda oradaydı, ama hala tehlikenin içindeydi. Hande, ona tekrar yazmaya karar verdi.

Hande'nin Mesajı:

"Seda, seni düşündüğümde içimde bir fırtına kopuyor. Orada nelerle karşılaştığını bilmiyorum, ama seni burada güvende görmek istiyorum. Lütfen dikkatli ol. Seninle bir daha konuşmadan bu belirsizlikle yaşamak istemiyorum. Sana ihtiyacım var... Belki bu sözü hiç söylememiştim, ama gerçekten varlığın bana güç veriyor."

Hande, bu mesajı gönderdikten sonra bir süre daha bekledi. Bu sefer, Seda daha hızlı cevap verdi.

Seda'nın Mesajı:

"Hande, seni düşündüğümde hissettiğim şeyler, bu hayatta beni ayakta tutan nadir duygulardan biri. Burada savaşmak zorundayım, ama seninle konuşmak bile bana moral veriyor. Benim için endişelenme, her şey kontrol altında. Ama sen de kendine dikkat et. Bu belirsizlik her ikimizi de zorlayacak, ama biliyorum ki sonunda bir şekilde tekrar karşılaşacağız."

Bu mesaj, Hande'nin içindeki karmaşayı biraz daha dindirdi. Ama hala içinde bir boşluk vardı. Seda'nın bu kadar uzakta olması, onu hala güvende görememesi, Hande'nin kalbinde bir eksiklik bırakıyordu. Ancak bu mesajlaşma, aralarındaki bağın ne kadar derin olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmıştı. Hande, Seda'yla olan bu bağı korumaya kararlıydı.

"Bazen bir mesaj, binlerce kelimenin söyleyemeyeceği kadar çok şey ifade eder. Ama o mesajın ardındaki sessizlik, bazen en büyük korkularımızı tetikler."

Zıt Renklerin Dansı | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin