Merhaba sevgili okurlar!
Biliyorum, hikayenin içinde şu ana kadar sizi hiç "yazar" olarak selamlamadım. Ama aramızda kalmasın, ben buradayım ve hikayenin her satırında sizinle birlikteyim!Öncelikle, kısaca kendimden bahsedeyim. Ben bu hikayenin arkasındaki ses, kalemin sahibi, yazmayı ve sizlerle paylaşmayı çok seven biriyim. Hayatı biraz ciddiyetle ama bolca kahkahayla yaşayan, komik anları ve eğlenceyi seven bir yazarım. Hayal gücümün sınırlarını zorlamayı ve karakterlerle birlikte yaşamayı seviyorum.
Eğer bu hikayede kendinizden bir parça bulduysanız, beni mutlu etmiş olursunuz. Çünkü yazarken en büyük amacım, sizi güldürmek, düşündürmek ve en önemlisi, iyi vakit geçirmenizi sağlamak. Hikayelerim, bazen kahkaha attırabilir, bazen de size tanıdık gelen duygularla karşılaştırabilir.
Kısacası, buradayım ve bu yolculukta sizinle birlikteyim. Okuduğunuz her bölümde, aslında benimle de bir yolculuk yapıyorsunuz. 😊
***
Hande sabah erkenden uyandığında, telefonuna gelen WhatsApp mesajlarıyla karşılaştı. Gözlerini ovuşturup mesajları okumaya başladı.
Zeynep: "Hanımlar, bugün izin günümüz! Ne yapsak? Evde buluşalım diyorum ama klasik bir şey değil, ne dersiniz?"
Elif: "Altın günü yapalım! Ama 90'lar temalı olsun. Abartılı makyajlar, o dönemin kıyafetleri... Her şey bolca nostalji kokacak!"
Aslı: "Ev terliklerimizi ve yelpazelerimizi unutmayalım. Bence tam bir konsept olur. 😂"
Simge: "Ev terliği mi? Ben direk pijamalarımı giyeceğim. Rahatlık her şeydir. 🙌"
Hande: "Madem öyle, size yeni evimde ağırlamak isterim. Konum atıyorum şimdi. 😉"Hande bir an durakladı. "Ben ne yaptım?" diye düşündü. Ama mesaj gönderilmişti bile. Artık geri dönüş yoktu! Mutfağa geçip kısır, börek ve dolmalar için hazırlıklara başladı. "Zeynep bu kısır için beni baş tacı yapar," diye düşündü ve kısırın içine gizlice biraz da acı biber ekledi. "Tam da Zeynep'in damak tadına göre," diye sırıttı.
Sonra birden aklına geldi, "90'lar kıyafeti!" diye panikleyip odasına koştu. Gardırobu hızla karıştırdı, parlak renklerde bir elbise buldu ve saçlarını kabartmaya başladı. "Elektrik çarpmış gibi görünmek için ne kadar daha kabartmam lazım?" diye düşündü. Bir de iddialı bir ruj sürdü. Sonuç: Abartılı bir Hande. Aynada kendine baktı ve kahkahasını tutamadı. "Bunu gördüklerinde Zeynep ve Simgé kesin kopar!" dedi kendi kendine.
Mutfaktan gelen kısırın kokusu ona zamanı hatırlattı. "Dikkatli ol, Hande! Bir yandan kısır bir yandan kabarık saçlarla uğraşmak zor iş!" dedi ve mutfağa geri döndü.
Tam o sırada, Seda aklına geldi. Hemen telefona sarıldı ve ona mesaj attı:
Hande: "Seda, bugün kızlarla 90'lar temalı altın günü yapacağız. Hayal et; bolca kısır, dedikodu ve abartılı makyajlar."
Seda: "Altın günü mü? Şaka yapıyorsun. Abartılı makyajla seni hayal etmek zor ama kesin çok eğleneceksin."
Hande: "Evet ya, bir yandan da yeni evde ilk misafirlerim olacak. Keşke sen de burada olsaydın."
Seda: "Beni de çağır bir dahaki sefere. Altın günü de olsa gelirim. 😏"
Hande: "Tabii ki. Sen olmazsan tam olmaz zaten. 💋"Hande mesajı gönderdikten sonra, Seda'nın altın günü hayali gözünün önüne geldi: Seda, elinde altın sarısı maskelerle altın dağıtıyor! Kahkahasını tutamadı. "Seda burada olsaydı, kesin hepimizle dalga geçerdi," diye düşündü.
Kapı çaldığında, kısırın son dokunuşlarını yapıyordu. Hızla kapıya koştu ve açtığında Zeynep'in şaşkın bakışlarıyla karşılaştı.
Zeynep: "Vay canına, Hande! Bu ev müthiş! Dergilerdeki evler gibi ama sen? Mars'tan gelmiş gibisin! Ne bu saçlar? Elektrik çarptı galiba?"
Elif: "Yeni eve taşınmışsın ama haber vermedin. Sürpriz oldu. Bu dekorasyon ne kadar zarif! Ama o kıyafet... Hande, saçlarına ne oldu? Kuaför tatile mi çıktı?"
Simge: "Kızlar, pardon ama bu saçlarla bu kıyafetin arasında bir bağlantı mı var? Bence Hande, bir 90'lar korku filminden fırlamış gibi duruyor!"
Hande: "Beğendiğinize sevindim. Hadi içeri gelin, hazırladıklarıma bir bakın da kısırın başına neler gelmiş, ona karar verin!"Kızlar içeri girip sofraya doğru ilerledi. Masanın üzerinde büyük bir tepsi kısır, börekler ve dolmalar vardı. Zeynep elindeki yelpazeyi açıp hafifçe sallarken, Elif mutfağa geçip çayları hazırlamaya başladı.
Aslı: "Hande, bu mutfak harika. Ama açık mutfakta yemek yaparken bir yandan da dekoru mu düzeltiyorsun? Bu kadar düzenli olmak zorunda mısın?"
Simge: "Ve Hande, bir yandan da saçların bu halde mi kalıyor? Çünkü biraz daha kabartırsan, kesin çatıya değecek!"
Hande: "Yemek yaparken misafirlerle sohbet etmek zor değil. Saçlarımı mı diyorsun? Elektrik çarpması iyi bir yöntem, hemen hacim kazanıyorsun!"Kızlar geniş koltuğa yayıldı ve çaylarını alıp sohbet etmeye başladılar. Masanın etrafında dönen sohbetler ve kahkahalar arasında, Elif bir yandan Hande'ye bakıp gülmekten kendini alamıyordu.
Elif: "Hande, şu an tam bir 90'lar ikonusun ama kuaförün izinde olduğunu biliyoruz! O saçları bir daha düzeltebilir misin, emin değilim!"
Hande: "Abartılı bir saç modeli tabii ki! Ne de olsa 90'ların ruhu abartıdır, değil mi? Ama merak etmeyin, kısırım saçlarımdan daha düzenli."
Zeynep: "Kesinlikle! Ama şu kısırın tarifini kesin bana vermelisin. Muhteşem olmuş ama acı mı? Bu kadar acı değildi diye hatırlıyorum!"
Hande: "Acı? Yok canım, hiç acı değil! Biraz heyecan kattım, Zeynep. Anneme sordum, onun tarifini aldım. Yani şansa bak, biraz acı katarak şaşırtayım dedim."Sohbet koyulaşırken, kızlar geçmişi yad ediyor ve kahkahalar havada uçuşuyordu. Zeynep arada bir dans figürleri yaparak ortama neşe katıyordu.
Zeynep: "Hatırlıyor musunuz, 90'larda şu abartılı topuzlar ne kadar modaydı? Annem hep o topuzları yapardı bana. Tabii o saçlar bir daha inmiyordu!"
Aslı: "Benim saçlarım hep kabarık olurdu. O zamanlar ne kadar abartılıysa, şimdi o kadar sadeleştik. Ama o kabarık saçların altından ben bile çıkamazdım!"
Simge: "Ben de o zamanlar hep saçlarımı tepede toplardım ama Hande'yi görünce, o günlere dönmek istemediğime emin oldum!"
Hande: "Modalar değişiyor ama anılar kalıyor. Bugün tam anlamıyla nostalji yaşadık, ama bir daha bu kadar kabarık bir saç denemesi yapmamaya yemin ettim!"Gün boyu süren sohbetler, neşeli anılar ve bolca çay tüketimi ardından, kızlar evlerine gitmek için toparlanmaya başladı. Hande, kapıda arkadaşlarını uğurlarken hepsine sarıldı.
Zeynep: "Bir dahaki sefere Seda'yı da alacağız. Ama o saçlar düz olsun!"
Simge: "Seda da katılırsa, kesin ev partisi değil savaş çıkar! Ama ben varım, hem de kabarık saçlarla!"
Hande: "Evet, o da katılmalı kesinlikle. Ama bu sefer saçlarımla değil, kısırımla öne çıkacağım! Görüşürüz kızlar, harika bir gündü."Kızlar kahkahalarla evden ayrılırken, Hande içeride kalıp saçlarını düzeltme hayalleri kurmaya başladı. Yeni evdeki ilk altın günü tam anlamıyla unutulmaz olmuştu. Gecenin en komik yanı mı? Saçlarını düzelttiğinde, tam da 90'ların saç fiyaskosunu yaşamıştı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Renklerin Dansı | gxg
RomanceHande Baladın, Türkiye'nin en başarılı voleybolcularından biri, sahada güçlü ama iç dünyasında derin bir boşluk hissediyor. Seda Karahisar ise bir PÖH komutanı olarak tehlikeli görevlerde liderlik yaparken, geçmişindeki yalnızlık ve acılarla mücadel...