Mekandan çıktıklarında, gecenin serinliği üzerlerine hafif bir örtü gibi düşmüştü. Şehrin parlayan ışıkları altında, aralarında hiç konuşmadan arabaya doğru ilerlediler. Sessizlik, birbirlerinin varlığını daha da yoğun bir şekilde hissetmelerine neden oluyordu. Hande'nin içi, Seda'nın varlığıyla dolup taşıyordu, ama bir yandan da kalbindeki karmaşıklık onu ele geçiriyordu. Seda, elinde çiçeklerle Hande'yi izlerken bakışlarıyla onu adeta içine çekiyordu. Bu bakışların altında derin bir sevgi ve arzunun yanında, gizleyemediği bir özlem de vardı.
Eve vardıklarında, Hande kapıyı açarken içinden geçen duygular yoğunlaşmaya başladı. Seda'nın bakışlarını üzerinde hissetmek, içini ürpertti. Hande'nin zihni, o anın büyüsüne kapılmıştı; Seda'nın sakin ama derin bakışları, onu tamamen etkisi altına almıştı. Seda, Hande'nin kapıyı açıp içeri girmesini izlerken, arkasından içeri adım attı. O gece boyunca süren bakışmalar ve dokunuşlar, ikisinin de bedeninde birikmiş, şimdi bu anı sabırsızlıkla bekliyorlardı.
Seda, yavaşça Hande'nin arkasına yaklaştı ve ellerini beline doladı. Parmakları onun vücudunda gezindiğinde, Hande'nin nefesi hızlanmıştı. Seda'nın dokunuşları, onun içinde yanan ateşi daha da harlıyor gibiydi. "Bu gece çok güzeldi," dedi Seda, sesi derin ve yumuşaktı. Hande, başını hafifçe kaldırıp onun gözlerine baktı. O bakışlarda, sadece sevgi değil, aynı zamanda yoğun bir arzu da vardı. "Seninle her şey güzel," dedi Hande, sesi kısık ve tutkuluydu.
Seda, Hande'nin yüzüne şefkatle dokundu. Parmakları onun yanaklarından boynuna doğru yavaşça kayarken, Hande'nin tenindeki sıcaklığı hissediyordu. İkisinin de kalpleri, bu yakınlığa daha fazla dayanamayacak kadar hızlanmıştı. Seda, Hande'nin dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu, ama bu öpücük kısa sürede daha derin bir öpücüğe dönüştü. İkisinin de dudaklarında biriken özlem, artık gizlenemez hale gelmişti.
Seda, Hande'yi nazikçe koltuklara doğru yönlendirdi. Hande'nin sırtını yavaşça koltuğa yaslarken, öpücükleri daha da yoğunlaştı. Her öpücükte, her dokunuşta, aralarındaki bağın gücünü daha fazla hissediyorlardı. Seda'nın elleri, Hande'nin boynundan omuzlarına, oradan da sırtına doğru ilerledi. "Sana her dokunduğumda, bu anın sonsuza kadar sürmesini istiyorum," diye fısıldadı Seda.
Hande, Seda'nın gözlerinde derin bir tutku ve adanmışlık gördü. Ona karşı koymak mümkün değildi; Seda'nın her dokunuşu, Hande'yi daha da içine çekiyor, arzularını körüklüyordu. Seda, yavaşça Hande'nin elbisesini sıyırdı. Elbisenin vücudundan kayıp gitmesiyle birlikte Hande, Seda'nın dokunuşlarına tamamen teslim oldu. Her öpücük daha derin, her dokunuş daha yoğun hale geldi. Hande'nin nefesi hızlanıyor, kalp atışları Seda'nın her hareketiyle daha da artıyordu. Seda, Hande'yi koltuktan alıp yavaşça yatak odasına doğru taşıdı. Adımları yavaş ve kararlıydı, birbirlerine sıkıca sarılmışlardı. Yatak odasına girdiklerinde Seda, Hande'yi yatağın üzerine nazikçe oturttu ve gözlerinin içine bakarak, "Bu geceyi unutulmaz yapacağım," dedi, sesi hem bir söz hem de bir vaat gibiydi.
Seda'nın Hande'ye olan yakınlığı, aralarındaki bağın daha da derinleşmesine yol açıyordu. Parmakları, Hande'nin içinde yavaşça hareket ederken, Hande'nin vücudu her dokunuşa daha da hassaslaşıyor, nefesi daha da hızlanıyordu. Hande, bu anın verdiği zevkin etkisiyle gözlerini kapattı, vücudu Seda'nın dokunuşlarına tamamen teslim olmuştu.
Seda, Hande'nin nefes alıp verişindeki değişiklikleri hissederek, onun vücuduna biraz daha yaklaştı. Hande'nin tenine olan her temas, ikisi için de zamanın durduğu bir an yaratıyordu. Seda, Hande'nin vücudunda yavaşça yukarı doğru ilerledi, dudaklarını onun karnına, ardından göğsüne hafifçe kondurdu. Her öpücük, Hande'nin içindeki arzuyu daha da körüklüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Renklerin Dansı | gxg
RomanceHande Baladın, Türkiye'nin en başarılı voleybolcularından biri, sahada güçlü ama iç dünyasında derin bir boşluk hissediyor. Seda Karahisar ise bir PÖH komutanı olarak tehlikeli görevlerde liderlik yaparken, geçmişindeki yalnızlık ve acılarla mücadel...