THE DOOR

New Door :)

Sonunda o gün gelmişti. Bütün üyeler hayatlarının dönüm noktası olan bu güne her şeyden çok hazır hissediyorlardı. Debut günleri gelmişti! Yıllarca süren çalışma, emek, akıtılan terler karşılığını bulmuştu.

Müzik videoları yayınlandı ve onlar hemen ekrana kilitlendi. Saatler geçse de izleyici sayısı birer birer arttıkça bağırarak kutladılar ve ekrandan bir an olsun ayrılmadılar.

"Hyung bir kişi daha izledi!" San heyecanla bağırıp Seonghwa hyunguna sarıldı. Seonghwa da çocuk gibi mutluydu ve bu kadar sevinçle ne yapacağını bilmiyordu. Hiç izlenmeyeceklerini sanmıştı.

"Çocuklar odağınızı bana verin bakalım." Dedi menajerleri ve onlar hala kocaman gülümseyerek ona baktılar. "Ah buna nasıl söylenir... akşamki showa çıkamayacağız."

"Ne?" Hongjoong'un gülümsemesi yüzünde parçalandı. "Neden?"

Menajer ne diyeceğini bilemiyormuş gibi kısa bir süre cevap vermedi. Ardından sıkıntıyla oflayıp "Bize süre tanımadılar." Dedi.

"Ne!" Diye bağırdı Woo. "Ama çıkış yapan grupları hep alırlardı! Solo olanları bile. Bir dakika bile yeterdi bize."

"Biliyorum Woo, ben de aynılarını söyledim ama-"

"Ama ne?" Hongjoong girdi araya. "Kim bizi sahneye almıyor?"

Menajer cevap vermediğinde Hongjoong pratik odasından resmen savaşa gider gibi çıktı. PD'nin odasına giderken peşinden seslenenleri duyabiliyordu ama durmadı. Adamın kapısını çalsa da yanıt beklemeden girdi. "PD-nim, neden sahneye çıkamıyoruz?"

İçeride başkası da vardı.

Misafir koltuğunda oturan kadın oğlanın girişi karşısında şaşırdı. Dönüp arkadaşına baktığında onun yüzünde mahcup bir ifade gördü. "Hongjoong şu an olmaz. Sen dışarıda bekle. Ben bir şeyler ayarlamaya çalışıyorum."

"Onunla mı?" Hongjoong içeri girip kapıyı kapattı. Düzgünce eğilip kadına selam verdi. "Ben Kim Hongjoong, Ateez'in Kaptanı." Belini doğrultup kadından bir yanıt bekledi.

Kadın ona doğru dönüp "DreamOn kanalı yapımcılarından Lilian Park. PD davet ettiği için özel olarak geldim. Demek çıkış yapan grubun lideri sensin."

"Efendim biz neden showa çıkamıyoruz? Bize bir dakika bile verseniz yeterli. Ücret almayız."

"Hongjoong." PD araya girmeye çalıştı. Hongjoong dili sivri bir oğlandı. Önemli bir yapımcının karşısında yanlış bir şey derse bir daha hiçbir showa çıkamazlardı.

"Oğlanın ne diyeceğini merak ettim." Dedi Lilian. "Bir dakikada ne yapabilirsiniz?"

Hongjoong fırsat bulduğunu düşünüp hemen telefonunu çıkardı. Daha önce kaydettikleri performanslardan en beğendiğini izletti kadına. "Bakın elli saniye. Lütfen bize bu şansı verin. Üyelerim dışarıda bir şey yapmamı bekliyor olmalı. Daha yeni çıkış yaptık ve inanın daha çok çalışacağız. Bizi showa aldığınız için pişman olmayacaksınız."

Kadın bir süre düşündü. Telefona baktı büyük bir dikkatle. Oğlana tekrar baktı ve onu da inceledi. Saçı, makyajı, kıyafetleri ve duruşu hiç de yeni çıkış yapmış gibi değildi. Kendinden emin duruyordu. "Bana klibi de göster."

Hongjoong hemen açıp onun izlemesini seyretti. Hiç tepki vermeden izliyordu. İzlenmeler o kadar azdı ki onları görünce onu ciddiye almaz diye korktu. Ancak klip bittiğinde Lilian kendi telefonunu çıkardı. "PD-nim, showda bir dakika yer açabilir misiniz? Biliyorum yeterince sıkışık ama MC'lerin konuşma sürelerini kısarak bir dakika çıkarabiliriz. Ah neden mi?" Kadın dönüp yüzünde şaşkınlık olan oğlana baktı. "Az önce harika bir performans izledim. Bu çocukları sahneye çıkarmalıyız."