O günler aklıma gelip gelip gidiyordu elimde olmadan...
Şu Yusuf kelimesi hayatıma girdiğinden beri böyle oluyordu!
Oysaki...
Kapatmıştım defterleri!
Kaldırmıştım geçmişin deflerini!
Ne okunabilirdi ne çalınabilirdi geçmişim!
Silmiştim!
Atmıştım!
Yok etmiştim!
Unutmuştum hepsinden en önemlisi!
Peki, şimdi ne oluyor da gidip gidip geliyor aklım mazime?
Neler oluyor?
Evet, tabi; beş kuruşa satılmışlığın öyküsünü okuyorum ben! Çok tanıdık geliyor bunlar bana! Keza paranın dayanılmaz cazibesine karşı duramayan insanlarla hayata başlamıştım! Sahip oldukları yeteneğe dayalı olarak, paranın kokusu ardı sıra giderken beni, günün her saati her önüne gelene satmayı ihmal etmeyen insanlar!
Aile diyor başkaları o insanlar için! Ben ise hiçbir şey...
Kutsallığıyla meşhur şu aile denilen kurumun, paranın karşısında nasıl da kırk takla attığını gözlerimle görmüş biri olarak, hayattan soğumuşluğumu kendime çok görmüyordum.
Sayelerinde mutsuzdum...
Gerek varlıklarıyla, gerek yokluklarıyla...
Evet, biliyordum hâlâ daha mutsuz ve soğuk bir insan olduğumu. Ekmek kazanıyor olmanın, lüks seyahat edebiliyor olmanın mutluluk değil sadece rahatlık olduğunu da gayet iyi anlamıştım...
Ancak elimden daha fazlası gelmiyordu.
Ben en fazla, beni mutsuz eden şeyleri hayatımdan çıkarabiliyordum.
Beni mutlu eden şeyleri ise her nedense bir türlü bulamıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yusuf'un Hikayesi
Ficción GeneralYusuf'un Hikayesi / ÖNSÖZ “Sende Yusuf’un hikâyesi yazılıdır!” GİRİŞ Uyandım.... Ne korkunç bir duyguydu o! Ne sarsıcı bir beyanat… Bu arada Yusuf kim? ENG : Josph's Story / Preface "Joseph's story is written in you..." ENTRY I woke up... What a ter...