Uyudum diyorum ama uyumamışım.
Yeni bir rüya görmemek için son günlerde kendimi uyanık tutmaya zorladığımdan olsa gerek, dalıp dalıp gözlerimi açıyordum. Böyle uyumaya henüz alışamadığımdan doğrulup yatağımın ortasında oturdum bir süreliğine. Programlanmış gibi hareket ettim daha sonra... Ayaklarım kendiliğinden salona doğru gitti, bedenim kendiliğinden aydınlatmanın altındaki koltuğa uzandı. Ellerim, koltuğun üzerine bıraktığım Kuran'ı aldı. Gözlerim, okumaya başladı.
İşte bu, bendim!
Saçma da olsa, bir sorunu mutlaka dibine kadar sorgulardım. Çözmeye çalışırdım. Bütün gün Yusuf Yusuf diye dolaştıktan sonra kıçımı devirip yatamazdım; işte bu, bendim!
Daha ilk satırlarda Tanrı, pat diye Yusuf'un gördüğü rüya ile hikâyeye başlamış. Anladığım kadarıyla Yusuf'un kardeşleriyle arası iyi değilmiş ya da kardeşlerinin Yusuf'la arası yokmuş. Sonuçta anlaşamıyorlar. Bunda şaşılacak bir şey yok; ilahi bir durum da değil bu. Keza ben de kardeşlerimle anlaşamam. Hatta öyle ki yüzlerini hatırlamakta zorlanırım. Her neyse... Devam edip okudum hikâyeyi.
Ne korkunç! Kardeşleri Yusuf'u öldürmek istemiş! Bu istekle götürüp bir kuyuya atmışlar ve arkalarına bakmadan çekip gitmişler! Bir de eve gittiklerinde hiçbir şey olmamış gibi konuşmuşlar resmen! Şu yüzsüzlüğe bak!
Neden bu kadar sinirleniyorum? Ne vardı bunda? Benim kardeşlerim de yalancıydı! İnkârcıydı! Her neyse, geçmişi kapat Züleyha! Olanları unut Züleyha! Oku şu hikâyeyi ve muammayı erkenden çöz, bitsin!
Evet, Natali'nin bahsettiği şu tüccarlar girdi sahneye. Yusuf'u kuyudan çıkarıp yaptıkları iyiliğin karşılığını almak için de köle olarak para kazanmak için sattılar onu! Aman ne güzel! Yusuf, bir hizmetçi oldu! Satılmışlığın ödülü buydu!
Aslında Yusuf, babasının evinde büyük ihtimalle çok da önemli bir mertebede değildi; bu yüzden köle olmanın ona çok da ağır geleceğini sanmıyorum. Yani sakıncası yoktur gibime geldi... Belki de vardır... Bilmiyorum, bir iddiada bulunamayacak kadar hayata yenilmiş biriyim ben.
Fakat "para için" satılmışlık duygusu...
Bir köleye bile ağır gelir bu...
Ederi ne olursa olsun, sonuçta bir insanın değeri karşısında beş kuruş olan o para için satılmak...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yusuf'un Hikayesi
Ficção GeralYusuf'un Hikayesi / ÖNSÖZ “Sende Yusuf’un hikâyesi yazılıdır!” GİRİŞ Uyandım.... Ne korkunç bir duyguydu o! Ne sarsıcı bir beyanat… Bu arada Yusuf kim? ENG : Josph's Story / Preface "Joseph's story is written in you..." ENTRY I woke up... What a ter...