Yusuf'un Hikayesi - Gelişme 14

22 0 0
                                    

Hayatımın yeni misafirlerini evlerine bırakmadan kısa bir süre önce ilaç tedariği için mahallemize en yakın olan eczaneye uğradık. Natali'nin Yusuf'u bir an bile yalnız bırakmak istemeyişine hayran kaldığımdan ilaç alışverişini bizzat kendim yaptım.​Yeniden evin yolunu tuttuğumuzda aklımdan geçen şeylerin ne olduğunu anlamaya çalışırken yakaladım kendimi. Film gibi bir şeydi...Peki, o kadar hızlı geçmek zorunda mıydı?Belki de zorundaydı. Çünkü duyduğum kadarıyla her insan, ölmeden önce hayatını bir film seyreder gibi...Yoksa?Şayet hızla geçen bu filmin gerçek anlamı birazdan öbür tarafı boylayacak olmam ise o halde misafirlerimin bu işle bir ilgisi olmamasını tercih ederdim. Tabi, ölme şeklim ve zamanımda bir tercih hakkım varsa...Özverili ve mutlu bir kadının, mutsuz ve huysuz bir çocuğun kesinlikle ölümümle bir ilgisi olmamalıydı! Bu yüzden arabayı daracık sokağımızda gereğinden fazla dikkatli kullanmaya çalıştım. Aslına bakılırsa bu sokakta trafik kazası yapmak ve bu kaza sonucu ölmek mümkün değildi. Burada bir arabanın içinde ölmek için sadece gökten bir vincin düşmesini beklemeniz gerekiyordu. Ama ben...O gün hiç de normal değildim işte...Kaza yapmamak için elim ayağıma dolaşıyordu. Sanki bir anda...Alnımdan boncuk gibi akan terler gözlerimin kenarından akıp sinir bozucu bir hisle yoluna devam ederken biz de börekçinin önünden geçiyorduk. Daha bu sabah burada kahvaltı yapıyordum her şeyden habersiz... Ölümden ne kadar da uzaktım...Yusuf'un oturduğu apartmanın önüne arabayı park ettiğim zaman içimde büyük bir gürültüyle çalışan koca bir motor da kendiliğinden sustu. Korktuğum ölüm beni yol boyunca bulmamıştı, çok şükür... Öldüğüme değil de bu iki insana kötü bir hatıra bıraktığıma gerçekten çok üzülecektim...Başkaları yüzünden kötü hatırlarla iyi yaşanmadığını çok iyi bildiğim için...Natali, yaşadıklarımdan bihaberdi ama sesinde garip bir hüzün vardı. Sebebi belki bendim belki Yusuf'tu. Kuvvetle ihtimal Yusuf'tu. Çünkü ben onun hiçbir şeyi değildim. Kimsenin hiçbir şeyi olmadığım gibi..."Sonsuz teşekkür ederim Sayın Züleyha, size borçluyum doğrusu. Bizim için oldukça fazla çaba gösterdiniz."Natali'nin ne dediğini duyuyordum. Kucağında uyuyakalmış Yusuf'u da görüyordum. Son bir yardıma daha ihtiyaçları olduğunu da görüyordum. Ama öylece bakıyordum... Tıpkı Yusuf'un düştüğüm zaman hastane koridorunda bana baktığı gibi...İkimiz de böyle bakmayı nereden öğrenmiştik?

Yusuf'un HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin