Yusuf'un Hikayesi - Gelişme 16

14 0 0
                                    

Evet, yeşil her zaman huzur demekti ama görünen o ki bütün bunlar, yedi yaşındaki bir çocuğun mutsuz ruhuna ulaşamıyordu. Bir iç mimar olarak bu konuyu irdelesem, en azından mesleki açıdan, iyi olacaktı.Natali'nin fısıldar gibi çıkan dikkat çekici kısık sesi, düşüncelerimi dağıtmayı başarmıştı. Yüzüne baktım. Kaş göz işaretleriyle bana bir şeyler anlatıyor gibiydi ama bende onu anlayacak incelik ne yazık ki yoktu. Hele hele o gün!...Parmaklarımın ucuna basarak ilerledim ve Natali'nin dudaklarının dibine kadar soktuğum kulağıma ne anlatmak istediğini söylemesini istedim."Çok teşekkür ederiz Sayın Züleyha, içeri girip biraz dinlenirseniz çok memnun olurum."Aslında dinlenebilseydim buna ben de çok memnun olurdum. Fakat yaşadığım hayat bana şunu öğretmişti:Şayet beyninde bir fil oturuyorsa, başını kuş tüyü bir yastık dinlendiremez.Natali'ye nazik teklifi için teşekkür ettim ve elimdekileri bırakmak için eve girdim. Amacım hızla dışarı çıkmaktı...Fakat o sarı güneş...O sarı, sıcak güneş...İkindi güneşi evin her yerini sarı bir sıcakla kaplamıştı. Bu sıcaklık, bir tür huzur hissi uyandırmıştı bende.Bir yuvadan tüterek çıkan o görünmez dumanının sıcaklığı...Hani şu özlemini çekip durduğum sıcak yuva...Parlak ve gülümseyen bir ev...Ne yazık ki buna kavuşmak bana bir türlü nasip olamamıştı.Başımı silkeleyerek elimdeki eşyaları, girişte duran konsolun üzerine bıraktım. Yine de beni sıcaklığıyla çarpan bu aydınlık yuvaya sırtımı dönüp çıkmaya hazırladım kendimi."Sayın Züleyha" dedi Natali yine o bozuk Türkçesiyle... Bu kadının konuşması beni her defasında bir duvara çarpmışım gibi dağıtıyordu. Aynı dağınık ruhla başımı çevirip ona baktım. Kucağında Yusuf yoktu."Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum... Bütün gün bir şey yemedik. Size yemek ikram etmeme lütfen izin verin."

Yusuf'un HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin