Arkadaşlar multideki diğer kapağımiz düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim .
Şimdiki zaman Maral ın ağzından :
O günden sonra yaşadığım hayat hayat olmaktan çıkmıştı .
Üvey bir anne ve kendini baba sanan bir adamla geçiyordu günlerim . Hayatımda kayde değer bir değişiklik yoktu ben yine annemin yokluğunda kaybolan Maral dım.Keremle olduğumuz anlarin aksine. Onunlayken düşündüğümde tamda annemin öldüğü yaşta gibi yaşamıştım , babamın borçlu olduğu çocukluğu o yaşatmış sonsuz bir sevgi ile bakmıştı gözlerime .O günler çok geride kalmıştı ben değişmiştim , şimdi hatırladıkça o anları yaşayan maral o kadar yabancıydı ki bana ben bile inanamıyorum aynı kişi olduğumuza. Sanki tek bedende iki ruh yaşatmış gibiydim . O zamanların aksine eğlenceli çocuksu bol kahkahalı Maral yerini şimdiki bana bırakmıştı. Mutsuz ,umutsuz ağzını açıp tek kelime etmeyen yaşam sevinci elinden alınmış biri haline dönüşmüştüm kısacası ben kendimden vazgeçmiştim. Değişen çok şey vardı evet Fakat babamın gözünde yine katil dim. Artık eskisi kadar acıtmıyordu bu ithamlar , bakışlar . Canımı acıtan sadece kerem in yokluğuydu. Anlamıştım ki ben ondan sonra herşeyimi kaybetmiş annemin öldüğü zamana dönmüştüm . Dünya yıkılıp yeniden doğsa ve herşey şimdiki gibi olsa bile Babamın düşünceleri asla ve katti değişmezdi. O yıkılmaz ,vazgecmez ,kaybetmezdi neden? Çünkü o Agit hancızadeoğlu o hiç bir zaman üzülmez onu üzecek hiç birşey yoktur ölüm bile. Ve onun nemrut karısı Dila hancızadeoğlu bu soyisim için herseyini ortaya koyan kadın.Odamda camın önünde kış mevsiminin güzelliklerini izliyordum . Tabi bu huzurlu anın bozulması gerekiyor bu görevde anneme ! Düşüyor allah aşkına yine ne söyleyecekte huzurumu bozacaktı Kapı çalma zahmetinde bulunmadan girip küçük adımlarla ve suratında ki sinsi gülüşü ile tam karşıma geçip kollarını göğsünde kavuşturup konuşmaya başladı .
+ Akşama görücü gelecek hazırlan dilinin eksikligini elbise ve makyajla kapatmaya çalış belki seni alırlar.
İğrenç gülümsemesiyle konuşmasını bitirip odadan çıktı. Söyleyecek çok söz vardı ama hangi söz onun eksiklerini tamamlayabilirdi ki . Ben Kerem'in söylediği gibi güçlü bir kızdım ve şimdi daha güçlü olma zamanıydı , olacaktım da.Derin bir nefes alıp yatağımın üzerine oturdum gün gelecek bu sözlerini ona yutturacağım zamanlarda gelecekti.
Dizlerimin altında siyah bir elbise giyip sarı-kumral saçlarımı at kuyrugu şeklinde topladım ve siyah babetlerimi ayağıma geçirdim makyaj benden oldukça uzaktı zaten mavi gözlerim ve burnumda ki hızma yeterince dikkat çekiyordu abartmaya gerek yoktu kendimi beğendirmeye çalışamayacaktim sonuçta. Gerçi herşey bana yakın olsa bile hiç biri umrunda degildi. Burnumda hızma olmasını ayıplanmıyordu çünkü buradaki çoğu genç kadında vardı. Merdivenlerden aşağı inerek salondaki koltuğa oturdum.
Aradan çok geçmeden kapının çalmasıyla sevgili ailem! kapıya bakmak için ayaklandılar geriye dönüp benim oturduğumu gördüklerinde kapıya bakmam için işaret ettiler omuz silkip
kapıyı açtım 2 tane adam vardı birisi diğerine göre daha gençti ve bir tanede kadın vardı. İçeri geçmeleri için kafami eğip hoşgeldiniz demek istedim sonra elimle buyrun işareti yaptım içeri girdiklerinde kapıyı kapatıp arkalarından içeri girip adamla kadının elini öpüp biraz genç duran adama baş işareti yaptım sonra mutfağa geçtim .
Bir süre sonra dila (üvey annesi ) geldi ve kahvelerini nasıl içtiklerini söyleyip gitti.Kahvesini yudumlayan yaşlı adam fincanı sehbaya bırakıp söze başladı.
- Allah 'ın emri peygamberin kavli ile kızınızı oğlumuza istiyoruz dedi.
Agit bey (babası) bana bakıp kafasını geri çevirdi .
-Bu işler aceleye gelmez evime geldiniz niyetinizi belli ettiniz sağolasınız lakin hemen cevap vermek doğru olmaz. Karar biz büyüklerin olsa da hayat onların ve onlara şans tanımak gerekir. Maral ile konuşup cevap vermek daha doğrudur . Diye cevap verdi her baba kızımla derken benim babam ismimle hitap ediyordu. Gerçekten hayatın benim hayatım olduğunu anlasaydi belkide bu sözlerine saygı duyabilirdim ama sözde kalan hiç birşey saygıyı haketmiyordu .
Doğu tarafında genellikle geleneklerine bağlı ailelerde bir kızla bir erkeğin rahatça konuşması için nikahlı olması gerekiyordu o yüzden karşımdaki adamla ben konuşamazdım. Daha doğrusu bir kağıda söyleyeceklerini yazıp veremezdim bile Istanbul böyle mi ama. Burası babamın doğup büyüdüğü şehirdi . Erzurumdan üniversite okumak için Istanbul a gitmiş orada annemle tanışmış ve evlenmişlerdi aslında annemde buralıymiş ama oda babam gibi üniversite için gitmişti . Fakat orda yaşamaya karar vermişler. Beni düşüncelerimden ayıran ses yaşlı adamın sesiydi.Yaşlı adam düşünmemiz için zaman verdiğini cevabımızi yarın bildirmemiz gerektiğini söyleyip ayaklandı arkasından genç adam ve kadında ayaklandı güle güle fastı bittikten sonra Ağır ağa ile konuşmak için çalışma odasına çıktık .
Karşı karşıya oturduğumuzda bir süre bekledi ve konuşmak için derin bir nefes alıp
-- İstiyor musun ? Diye sordu
Arkadaşlar koyduğum sınır gerceklesmedigi halde yeni bölüm attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Hayat
General FictionTüm ön yargıları bir kenara bırakın ve bu dünyanın içine girmek için harekete geçin . Aynı gözüken ama farklılıkların olduğu bir dünya burası. "Beklemek,hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız." Bu hikâye kayboluşu...