Evet evet sonunda geldi yeni bölüm hadi hemen başlayalım. Bu bölümü önce merakla bekleyen güzel okurlarıma daha sonra canım arkadaşım deniz'e ithaf ediyorum.
########
Siniri biraz yatışan Baran ağa gece yarısı tentürdiyot ve bir pamuk alıp yatak odasına geçti.
Maral'ın yatağın üzerinde uyuya kaldığını gördü ona yaklaşıp bir süre baktı daha sonra saçını yüzünden çekip yarayı temizledi.Yere oturup sırtını yatağa yasladı ,bacaklarını uzatıp konuştu:
-Nasıl beceriyorsun hem sinir edip hemde vicdanımı sızlatmayı ?
Bende ki de akıl uyuyuyorsun ve sana soru soruyorum.
Odadan çıkan Baran ağanın ardından Maral oyununa son verip gözlerini açtı.
##################
Sabahın erken saatlerinde kalkıp hazırlandı Maral bugün o gündü ve İstanbul daydı.
evden çıkıp taksiye bindi ilk önce uçuruma geldi ve saatlerce ağladı sonra mezarlığa gitti annesi ile kerem in mezarına yan yanaydı tam bir adım atacaktı ki duyduğu ses onu durdurdu:
-Neden buradasın ?
Cesaret edemiyordu Maral dönmeye, dönüp bakamıyordu bir zamanlar bıkmadan baktığı gözlerin bire bir aynısı olan gözlere.
Yüreği sızladı genç kızın şuan tam da sevdiği iki insanın tam ortasındaydı. Hayatın ondan amansızca çaldığı iki insanda yanındaydı.Gözleri doldu inci taneleri akmaya hazırdı . Usulca sildi gözlerini bir zamanlar Kerem'in yaptığı gibi, tebessüm etti yıllardan beri ilk kez içten tebessüm etti.
Arkasında ki ses tekrar konuştu:
-Sana diyorum neden buradasın?
Arkasını dönen Maral hasretle baktı tanıdık gözlere , aynıydı gözleri evet ama ya bakışlar hayır onlar çok farklıydı.Kerem'in gözleri gibi sevgiyle kucaklamıyordu bu gözler.
Yıllar önce gördüğü adamı süzdü, hasret giderdi gözleri ve belki biraz da yüreği .Sonra şükretti rabbine Keremin bir ikiz kardeşi olduğu için.Çantasından çıkardığı deftere yazmaya başladı:
-Özledim onu görmeyi , çok uzun oldu değil mi belkide çok geç kaldım yine .
Defteri Kerim'e uzattı . Defteri okuyan Kerim bir müddet ne söyleyeceğini bilmeden bekledi daha sonra kafasını kaldırıp karşısındaki kadına kardeşinin son nefesini kollarında verdiği kadına .Onun son emanetine baktı.Aklına gelen kardeşiyle bir kez daha lanet etti kendine . Ne kadar aptalmışım kerem gibi bir doktor ki mesleğine aşık olan bayramlarda,izinli günlerde bile çalışan kardeşi mesleğini bırakmıştı ve o buna kanmıştı . Her şeyden habersizce yaşamıştı mutlu mesut. Geleceğe dair hayaller kurmuştu kardeşiyle.Kafasını başka bir tarafa çevirdi .
Genç kıza bakıp gülümsedi.
-Bazen geç kalmaktansa hiç gelmemek daha iyidir . Gelmemeliydin.
Maral eğdiği kafasını kaldırmadan bekledi ne diyebilirdi ki?
Genç adam devam etti konuşmasına :
-Evlendiğini duydum eğer öyleyse ne işin var burada artık unutmalısın geçmişi ve geçmiştekileri.Oda bunu isterdi .
Maral kafasını hızla kaldırıp baktı karşısında ki adama .
Deftere yazmaya devam etti:
-SAKIN bana onu unutmamı söyleme!! Yaşıyorsam bu onu unutmadığım için ne sanıyorsun çok mu mutluyum sanki yada sence aşık olarak mı evlendim. Bana her şeyi söyleyebilirsin ama onu unutmamı asla!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Hayat
General FictionTüm ön yargıları bir kenara bırakın ve bu dünyanın içine girmek için harekete geçin . Aynı gözüken ama farklılıkların olduğu bir dünya burası. "Beklemek,hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız." Bu hikâye kayboluşu...