Kırk bin kere maşallah diyelim o zaman :)
Maral Yade ve zennure hanımla çay içip sohbet etmiş .Daha sonrasında ezel ve dilan ile terasa çıkmış Erzurum manzarasına karşı konuşmuşlar saatin geç olduğunu fark edip ayrılarak odalarına geçmişlerdi.
*****************************
Maral odaya girdiğinde Baran ağayı üzerini değiştirmiş bir şekilde yatağın üzerinde gözleri tavanda bir eli kafasının altında diğeri karnının üzerinde uzandığını görerek dolaba ilerleyip pijamalarını alarak banyoda üzerini değiştirdi ve odaya dönüp yatağa kendi tarafına uzandı.
Bir süre sessiz kalıp sonra baran ağaya dönüp Burak ile ilgili bir kaç soru sordu baran ağa oldukça kısa cevaplar vermişti yüzüne bakmadan.
Maral ,baran ağanın sabahtan beri tuhaf davrandığını hatırlayarak kolunu işaret parmağı ile dürttü lakin ona bakmayan baran ağa ile biraz sinirlenerek " Baran ağa sana diyorum duymuyor musun beni"dedi . Baran sonunda onu fark ederek önce kolunu dürten parmağa sonra parmağında yukarıya doğru sahibine bakmıştı fakat karşılaştığı şirinler pijama takımını görmesi ile kendini sıkarak Maral'ın yüzüne bakmış ve parıl parıl parlayan mavi koca gözler ile ona biraz önceki şirinleri hatırlatmış ve bu kahkahasını patlatmasına sebep olmuştu.
Maral kendisine bakarak eli karnında gülen adamla iyice sinirlenerek baran ağanın kolunu çimdikleyerek yatakta oturur pozisyona gelerek çatılı kaşlarının altından onun susmasını bekliyordu. İlk defa Kahkahasını duymuştu Baran ağanın ve amaçsızca yokuştan aşağıya akar gibi hareketlenen duyguları onu sinirlendirmişti. Baran ağa zor bela kendini kontrol altına alıp doğrularak konuşmuştu:
- Allah aşkına kürt kızı bu pijama takımı da ne? Başka giyecek birşey bulamadın mı. Farklı bir fantezi anlayışın var kocanı bununla mı ayartacaksın. 23 yaşındaki bir kadına yakışıyor mu hiç? demişti kahkahalarını bastırmaya çalışarak.
Maral:
- 22
Baran ağa anlamayarak sordu"Ne?"
Maral:
- 23 değil 22 yaşındayım.ayrıca diğer şeyler açık saçık şeyler Zennure hanı-( Baran ağanın daha önce zennure hanıma anne demsi konusunda onu uyardığı aklına geldiğinde , Anne demenin daha doğru olacağını düşünerek ve Zennure hanımın bu konudaki ısrarı ve üzüntüsü ile sözünü yarıda kesti) Zennurre anne ve berivan birkaç normal pijama dışında hiç de edepli şeyler almamışlar onları giymemi beklemiyorsundur herhalde.Hem seni ayartan ve ayartacak olan ben değilim hatırla istersen.Esra ile karıştırma beni. diye sert bir şekilde tamamladı sözlerini.
Baran ağa:
- Giyeceğin günler çokta uzak değil . Bebek mevzusu hakkındaki düşüncelerim hala aynı. Ve giysende üstüne atlayacak kadar sapkın değilim. Diğer bir şey de konuşmlarına dikkat et karşındakini neyle itham ettiğinin farkına var .
Maral:
- itham ettiğim şeyler birer gerçekken neden bu seni sinirlendiriyor. Duymaya tahammül edemediğin şeyleri yaparken birşey yok ama başkası söyleyince zoruna mıgidiyor. Duymak istemiyorsan edebine şerefine sahip çıkarak şeref--
Baran ağa yatakta dizlerinin üzerinde maralın yanına vararak işaret parmağını aralarındaki küçücük mesefaye rağmen kaldırıp Maral'ın dudaklarının üzerine bastırarak sözlerini yarıda kesiti. Hızlı nefesleri Maral'ın yüzüne çarparken gözleri gözlerinde iken fısıltı halindeki ama sert bir fısıltı halinde konuştu:
- SAKIN OLA devamını getirme kürt kızı . Sakın beni tahrik ederek istemeyeceğim şeyler yaptırma.
Maral dudağındaki parmak , yüzüne çarpan sert soluklarla ve gözlerine , gözlerindeki şimşeklerle bakan adamla ne yapacağını bilmeden şaşkınlıkla bakakaldı. o kadar hızlı olmuştu ki ikisi de yakınlıklarını yeni fark edercesine derin bir soluk aldı. Ve gözleri birbirlerinin dudaklarına kaydı, zihinlerinde sabahki yakınlıkları düştü. Baran ağa sert solukları ile parmağının altında ki dudaklara bakıyordu Maral da ondan farklı değildi. Maral bilinçsizce dudaklarını ağzının içine yuvarlayıp bıraktı. Baran ağa loş ışıkta parlayan dudaklara baktı.Burunları birbirine değene ,alınları birleşene kadar yaklaştılar. Baran ağanın parmağı aralarından çekildi, elleri Maral'ın kafasının iki yanından tuttu , Maral ellerini kaldırıp Baran ağanın tşörtünü belinin yanlarından sıkıca tuttu sanki bir uçurum kenarındaymış da tutunacak tek dal oymuşcasına .Dudakları birbirine değmedi. Baran ağa efsunlu sesiyle :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü Hayat
General FictionTüm ön yargıları bir kenara bırakın ve bu dünyanın içine girmek için harekete geçin . Aynı gözüken ama farklılıkların olduğu bir dünya burası. "Beklemek,hiç duymayan birine dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız." Bu hikâye kayboluşu...