Bölüm 24 İlk iltifat

7.8K 309 39
                                    

Yenii bölüm sonunda geldi.😊😊

Bölüm 24

Boğazını temizleyen Baran ağa maral dan bir tepki göremeyince "Kürt kızı"diye seslendi yine bir tepki almayınca hiddetle bir kez daha bağırdı. Yerinde sıçrayan Maral 'ın gözleri dolmuştu bile.

"Kaç saattir sana sesleniyorum duymuyor musun beni?"

Maral elinde ki kitabı kaldırıp gösterdiğinde Baran ağa elindeki kitabı alıp yere fırlattı .

"Kitabına başlatma
sabahın bu saatinde ne kitabı.
"
Baran ağa gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı ve arkasını dönüp mutfağa girdi.

Masadaki sandalye lerden birini çekip oturdu ve elleriyle alnınımaya başladı bir yandan da içinden sayıyordu. 1,2,3,4...

Maral ise şaşkınlığını üzerinden atamamıştı.
Neydi Baran ağa yı bu kadar sinirlendiren anlamamıştı. Kitap okumasını yoksa onu duymaması mıydı bilmiyordu.

Baran ağa çayını dudaklarına götürdüğünde çağın buz gibi olduğunu â aldığında bağırdı.

"Kürt kızı"
Maral yerinden kalkıp mutfağa gittiğinde
Baran ağa konuşmaya başladı:

"Bu çay buz gibi yeniden doldur"

Maral kafasını sallayıp bardağı aldı ve çayı doldurmaya başladı .

Baran ağa Maral'a hitaben konuştu:
1 saate hazır ol alışverişe gideceğiz.

Maral Baran ağa nın söylediklerinden sonra bir süre elinde çay demliği öylece kalmıştı. Nerden çıkmıştı bu alışveriş hem mutfaktada birşey eksik değildi ki.

Maral dikkatini önünde ki bardağa verdiğinde çayın taştığını görmüştü.
Hızlı hareketlerle elindeki demliği ocağın üzerine koyup tezgahı silmeye çalıştı ama iki eli birbirine girmişti telaştan.

Baran ağa taşan bardağı gördüğünde dindiremediği öfkesi yeniden baş göstermiş ve hiddetle bağırmıştı.

"Tam da senden beklenilen bir davranış bir bardak çayı bile dolduramayan birisini annem tuttu  başıma bela etti. "

Maral çayı doldurmuş ve masaya dönmüş Baran ağa nın önüne koymuştu fakat duydukları karşısında gözlerini Baran ağa ya dikmişti.

Gözlerine bakıldığında o kadar hissizdi ki buzdolabından farksızdı.
Baran ağa Maral'ın bakışlarını fark etmiş ve oda dik bakışlarla genç kızın bakışlarına karşılık vermişti.

"Ne o zoruna mı gitti yoksa?
Ah hadi ama Kürt kızı ne bekliyordun seni teselli etmemimi?
Eğer bekliyorsan üzgünüm. Daha konuşmayı beceremeyen bir kadınla uğraşacak, onu teselli edecek değilim.
"

Bakışlarını tabağına çeviren Baran ağa aklına birşey gelmiş gibi birden kafasını kaldırıp konuşmaya devam etti.

"Ne bekliyorsun şu yemeğini ye akşama kadar seni bekleyemem işim var.
Şu alışveriş işini çabuk halletmeliyim. "

Maral ise sadece dinliyordu. Sakın Maral ın şuan ezildiğini düşünmeyin çünkü onun ki sadece sessiz bir savaş. Bazen ne kadar bağırıp çağırsanda fayda etmez bir şeylerin değişmesine. Ama bazende sessizliğin sayesinde galip olursun savaşın sonunda.

Bir söz vardır:
SUSMAK EN İYİ CEVAPTIR.
Ne güzel söylemiş bu sözü söyleyen.

İnsanı yakan fırtına değil fırtına öncesi sessizliktir.

Görücü Usulü HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin