Bölüm 42

6.6K 229 82
                                    

YENİ kapağımız nasıl olmuş fikirlerinizi burada belirtmenizi dört gözle bekliyorum canlar.Yeni bölümün yeni bir değişiklik ile geleceğini söylemiştim ve karşınızdayımm.

Eveet Yeni bölüm sonunda geldi dediğinizi duyar gibiyim. Uzun bir aradan sonra gelen bu bölüm için güzel yorum ve votelerinizi bekliyorum . uzun bölüm için uzun yorumlar bekliyorum ona göre.

Bu arada hiç erkek okur arkadaşımız var mı merak ediyorum varsa kendini belli etsin.

EE TABİ SİZ BURAYI OKUMADINIZ AMA YİNEDE HADİ BİR AN ÖNCE OKUMAYA BAŞLAYIN.
🖤⭐

Bir süre öyle kalan genç kadın arkasını dönüp mutfağa gitmek için adım atmıştı ki yeni kapanan kapı çaldı . Kesin dosya unuttular diye düşünüp kapıyı açtı fakat karşısında ki kişiyi görünce yanıldığını anladı.

Kapıda bekleyen postacı kapının önündeki adamlara omzunun üzeri den bakıp bir kez daha tıklattı. Bu konağın sahiplerini tüm Erzurum gibi oda tanıyordu. Açılan kapı ile karşındaki kadına bakıp , emin olmamakla birlikte sordu :
- Hanımın elimde Şimal Bargiran adına bir zarf var . Bilirim konakta Şimal diye biri yoktur lakin Soyadında Bargiran yazması ve adres olarak da konağın adresi verilince belki mühim bir konudur diye getireyim dedim . Dedi.

Maral diğer ismi ile gönderilen zarfı duyunca ufak bir şaşkınlıkla bir kaç saniye öylece postacı ya bakıp daha sonra :
- İyi yapmışsınız İsmet bey teşekkür ederiz. Dedi.

Biraz meraklı olan postacı İsmet bey ısrarla , Şimal 'in kim olduğunu öğrenmek için genç kadının yüzüne bakıyordu. Bir cevap alamayacağını anlayınca boğazını temizleyip:

- İyi günler gelin ağam .dedi .
Gözleri zarfta olan Maral başını kaldırıp aynı şekilde karşılık vererek kapıyı kapattı .

Avludaki sedirin üzerine oturup zarfı açarak okudu:
"Merhaba şimal . Benim kim olduğumu az çok tahmin ediyosundur. Bu mektubu seninle görüşmek istediğim için yazdım . Seninle tanıştığım için çok mutluyum bu arkadaşlığı devam ettirmek istiyorum . İstanbul'da görüşmemiz üzerinden uzun zaman geçti şuan da Erzurum 'da yım eşimin burada halletmesi gereken bir kaç işi vardı. Ve gelmişken seninle de görüşmek isterim eğer sende görüşmek istersen saat 15.00 da tepede seni bekliyor olacağım . Gelip gelmemek sana kalmış ama gelmeni istiyorum sana vermem gereken bir kaç şey var . Umarım mektubum eline ulaşmıştır .

Kerime

Maral daha ilk cümlesinden anlamıştı bu mektubun sahibini. Ona ikinci ismi ile seslenen ve bu ismi bilen kaç kişi vardı ki zaten şu dünyada . Mektubun sonuna geldiğinde merakı yerini yazan isimi okumasıyla kıkırdamaya bıraktı.

*********
Maral bütün işlerini bitirip saate baktığında saatin iki buçuk olması ile yadenin yanına terasa çıktı.
Kaynanası ile oturan yadeye tebessüm ederek baktı yalan söyleyeceği için rahatsızlık duyarken başka çaresi olmadığı için konuştu :
-Yade , jimom eğer izniniz olursa tarlada çalışan işçileri bir ziyaret edeyim ,durumlarını öğreneyim diyorum .

Yade karşısındaki gelinine bakıp ondan fikrini belirtmesini bekledi kaynanasına gözlerini kapatıp açarak cevap veren Zennure daye ile yade de gelinine baş sallayıp konuşmayı gelinine bırakıp gözlerini Maral'a çevirip ona baktı.

Zennure hanım:

-Buke sen yorulmayasan Ahmet'e söyleriz o tarlalarda çalışanların hepsini kontrol eder bize de haber verir ama sen yinede sağolasın buke .

Maral bugün bu konaktan çıkması gerektiğinin bilincinde olarak ısrarla devam etti Öyle ki söylerken boğazı düğüm düğüm olmasına rağmen konuşmasına ilk o sözcük ile başladı:

Görücü Usulü HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin