Bölüm 46

3.2K 105 35
                                    


Merhabalar.  Kandiliniz mübarek olsun .Umarım çok özlemişsindir hikayeyi. Uzun zman sonrası uzuun bir bölümle işte buradayız. Uzun soluklu bol bol Baran ve Maral 'ın olduğu bir bölüm oldu. Sessizlik pekte birşey etmiyor bazen . Cümlelerin bangır bangır sesi ile anlamaya çalışmak lazım bazende belki.Birde böyle denesinler bakalım çare olacak mı çaresizliğe.

Bölüm şarkıları:
*Sezan Aksu Perişanım şimdi .
*Dedublüman Belki.

Yorumlar çok az bol bol yorum bekliyorum. İyi okumalar

############

Maral'ın önünden geçip bir adım daha attı ama ikinci adımını atmasına engel olan şeyle daha fazla gidemedi ve olduğu yere çakılı kaldı, nasıl gidebilirdi ki bu durumda . Mesele aşk , sevgi veya başka bir şey değildi . Mesele acıydı. bir insan aşık olmayabilirdi ama acı illa ki bir insanın hayatında kendine yer edinmiştir. Aşk kalbin işiyken acı bir kalbin olduğunu öğrenmeden çok önce geliyor ve kendini tanıtıyordu. Belki ilk adımlarda ,belki bir bıçak kesiğinde, belki de bir kalp yarasında bir başkası tarafından verilebiliyordu ama her insanın ortak duygusuydu acı. Ama onu durduran bu değildi onu durduran bambaşka bir şeydi.

Maral önünden öylece geçip gitmeye niyetli olan adamın serçe parmağından tutup ayağa kalkarak gitmesine engel oldu. Baran ağa yabancısı olduğu aynı zamanda beklenmedik olan  bu dokunuş ile adımlarısekteye uğradı ve kalakaldı. 

Maral duran adam ile ona mesafesini bir adımdan daha az bir mesafeye indirip boşta kalan diğer eli ile sıkı sıkı tuttu adamın ceketini ve  sırtına  hafifçe yasladığı  alnı ile usulca fısıldadı göz yaşını akıtırken:

- Teşekkür ederim ,kalıp acıma eş olduğun için.Bunca zaman sonra  bir anlıkta olsa  acımda bari yalnız kalmama izin vermeyip sessizce kaldığın için.

Baran ağa duydukları ile hareketsizce kalmaya devam etti. bir an sonra parmağına tutunan ele bakıp parmağına bile bırakacak gibi emanet tutan eli avucunun arasında kalacak şekilde tuttup kafasını yan tarafına çevirerek konuştu:

-Şimdi olduğu gibi olacak değilmi kürt kızı her zaman. Sen sadece bir başkası için acı çektiğinde net bir ifade ile yanında kalmamı isteyecek ve yine böyle hep başkasının hayali acısından gözyaşı dökerken bana emaneten tutunacaksın değil mi? Teşekkür etme kürt kızı adımların hep eksik ve yarımken sonradan pişman olacağın şeyler için  teşekkür etme. Seni izlememi o adam için acı çektiğin, benim senin için bir hiç olduğumu hala orada kaldığını göstermek için kalmamı görmemi istediğin o an için teşekkür etme dedi.

Maral duydukları ile önce bir adım geriye yalpaladı daha sonrasında alnını çekti ama kafası hala eğikti. Gözleri birleşen yarım ellere takıldı .

- Sana emanet edebilecek bir şeyler bende kaldı mı bilmiyorum ki ben . Ben çok zaman önce bir hiç olmuşken birden tam olmamı bekleme. Teşekkürüm varlığınaydı. senden daha yabancıların içinden bana tanıdık olduğun ve ilk defa ilk zamanlardaki sen olmadığın içindi. Nasıl olacak  baran ağa, benim sana anlatmaya çabaladığım her şeyi senin çok daha farklı anlayışın nasıl olacak.Ben orada yıllar sonra ilk defa gözlerime bakarak acımı anlayan ve anladıklarına kulak verip yanımda olan varlığın için kal istemiştim acımı benimle paylaşmasanda acımın ne olduğunu bilerek yanımda kal istedim,ama görüyorsun ya ne senin atmaya çalıştın yarım adımlar nede benim körleşen  yarım duygularım bir bütün edemiyor.dedi ve elini tutan adamın esirliğinden kurtardı önce elini sonrada sızlayan hislerini. Geriye doğru çekilip yanından geçmek için yürümeye başladı ta ki merdivenlerin başına kadar. Eli merdiven trabzanına tutunurken arkasına dönüp baktı adamın yüzüne ve merak ettiğini sordu:

Görücü Usulü HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin