CH 7- Kamera Kayıtları
Tarih: 21.03.20**
Saat: 02.55
"Siyaha bürünmüş beş insan. Yüzlerinin yarısı siyaha yarısı ise beyaza boyalı olan beş karartı."dedi yanındaki yeni ortağına doğru.
"Peki, neden onların peşine düşüp öldürmek gerekiyor?"diye sordu diğer adam. Bu soruyu soran diğerine göre daha genç biriydi. Dudaklarının arasındaki sigara dumanı küçük odanın içinde yayılmış, gözlerini kısarak bakmasını sağlamıştı ve bu hareketi umursamazlığın ceketini giydiğini gösteriyordu. Sorusuna cevap vermek için güvenlik kamerasının görüntülerinin yansıdığı bilgisayar ekranından doğruldu Fuat Kardelen.
"Onları öldürmemizi değil iş üzerinde yakalamamızı istiyorlar. Bu ay iki önemli şirketin güvenlik sistemi aşıp en mühim belgelerini kopyaladılar."dedi sabah aldığı bilgiyi genç adama doğru garip bir uslup ile aktarırken.
"Bu bizi ilgilendirmez, biliyorsun. Benim işimin ne olduğunu biliyorsun. Yakalamak isteseydim polis olurdum, biliyorsun."diyerek onu uyardı. İkisi bildiği bir anı odanın içinde mekik dokudu.
"Ben, polis değilim."diyerek sözlerine devam etti. Sigarasının yanan ucunu, üzerinde bilgisayar ekranı olan masa da söndürdü.
Bu hareketine onaylamaz şekil de bakan Fuat Kardelen boğazını temizleyerek alnındaki teri elinin tersi ile sildi. Küçük bir odanın içerisinde olan bu iki özel adam, bir kuruluş adına çalışıyordu. Belki de kuruluş demek doğru sayılmazdı ama onların işi yakalamak falan değildi. Bildikleri tek şey vardı o da: Nefes kesmek.
Gerçi bu Kaya Erez'in alaya aldığı bir tabirdi. Fuat Kardelen dudaklarını birbirine bastırdı ve boynundaki kravatı gevşetti. Kaya Erez'in gözleri kravatın haki rengine kayarken Fuat Kardelen'in görüştüğü kişilerin önemini kavradı.
Haki kravat, önemli kişilere has bir Fuat Kardelen klasiğiydi.
"Bu beş kişiyi yakala ve sana ödeyeceğim paranın iki katını vereyim."dedi sesindeki sert ton ile. Karşısında ki genç adam gözlerini kıstı. Bu ilginç bir anlaşmaydı ve Kaya Erez sınırları zorlamayı severdi.
"Ben kedi değilim avımı ilk önce yakalamam."dedi dişlerini birbirine bastırarak. Fuat Kardelen yaşça büyük olmasına rağmen gözlerinde bu genç adamdan korktuğuna dair işaretler vardı.
"Üç katı."dedi düz ama sert bir ifade ile.
"Hala ilgimi çekmiyor." diyerek umursamaz bir tavır takınan Kaya Erez belki de yirmili yaşların ortasındaydı.
"Dört katı ve daha fazlası olmaz."diye kesin bir şekilde söyledi. Kırlaşmaya başlamış saçları onun otuzlu yaşlarının sonunda olduğunu gösteriyordu. Üzerinde ki takım elbisesi ile kibarlığını nakşediyor gibiydi. Fakat göründüğü kadar kibar değildi. Duruşundan politikacı olduğu belliydi fakat kimin umrumdaydı. Önemli olan sadece paraydı.
Genç adam başını onaylamaz şekilde salladı. Fakat bu işi yapacağından oldukça emindi. Fuat Kardelen'i zorlamak ister gibi yüzüne ona ait olmayan bir gülümseme yerleştirdi fakat Kaya Erez'in merakını aşındıran bir şey mevcuttu: Kimdi bunlar? Nasıl iki belgeyle ülkenin seçkin zenginlerini korkutabiliyorlardı?
Fuat Kardelen'e doğru bir bakış atıp gözlerinin rengini loş oda da sergiledi. Soluk mavi. Kaya Erez küçük monitörü işaret ederek
"Onlar hakkında başka ne biliyorsun?"diye sordu kalın kaşlarını çatarak.
Fuat Kardelen çarpıkça gülümsedi. Kenardaki koltuğa doğru hareketlenip oturdu ve bacak bacak üstüne attığında ceketinin kollarını düzeltti.
"Ufak şeyleri."diye ağır kanlılık ile cevapladı. Kaya Erez yüzünü buruşturarak kafasını iki yana salladı."Bu işten oldukça karlı çıkacaksın Erez."diyerek sanki konuştu.
"Onları yakala ve kim olduklarını ortaya çıkaran belgeleri bana getir." dediğinde Kaya Erez, dudaklarına yeni sigarasını götürmüş ve çakmağı ile ucunu yakmıştı.
"Kim olduklarını bildiğini düşünüyorum ama kanıtının olmaması ilgimi çekiyor? "diye sordu, dudaklarının arasında ki sigarayı parmakların arasına alırken.
"Bilmen gereken tek şey onları iş üstünde yakalamak."diyerek burnunu sokmaması gerektiğini ima etti. Kaya Erez ağzından çıkan küfrü engellemedi ve Fuat Kardelen'e cevabını tehditkar bir şekilde iletti.
"Anlaştık fakat etrafımda seni görmek istemiyorum."diye konuştu ve başını ekranda duran beş karartıya doğru çevirdi
Orta da ki kişinin üzerine doğru elini getirdi ve hafifçe gülümsedi. Fakat bu gülümseme kaderin başlangıç noktasıdır ve bu gülüşü hak eden kişi ise kameraya orta parmağını kaldırarak sergilemek ile meşguldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT KOZASI-MAVİ SAÇLI KIZ
Action"Zihinlerinizin içine kurulan, dolambaçlı yolların içinde kaybolarak gözlerine örtülmüş kumaş parçasını kabullenen ve duydukları ile adımlarını yönetmeye çalışan insanlar! Işığı göremediniz, renkleri bilemediniz. Dünyanız karanlık, grinin tonları i...
