"Na'ber, mavi kafa?"dedi karşımda ki boş sandalyeye yerleşen Yaser Kılıç. Yüzünde alaylı bir gülümseme vardı.
"Masadan kalk, Yaser."dediğimde yemeğimden kafamı hafifçe kaldırıp sert bir ses tonu ile konuştum. O ise sandalyeye yaslanıp daha da yayıldı. Kollarını göğsünde birleştirirken:
"Dağıldınız ha?"diyerek konuştu. Bakışlarımı yemeklere çevirirken, gözlerimi yumdum."Orada yaralı birçok insan var ve siz devam etmek istiyorsunuz. İster onların ister bizim suçumuz olsun. Bunu bu sürece getiren biziz."dedim otel odasındaki bilgisayarın başından kalkarken, Beray öfke kusar gibi bana baktı ve sert ses tonu ile konuşmaya devam etti.
"Yolumuzdan dönmeyeceğiz. Hiçbir şey daha bitmedi."dediğinde onun yanında dikilen Tansu korku dolu bir bakış attı ve dudaklarını diliyle ıslattı. Bir şey söylemek için hazırlanıyordu fakat o sözlerine girişimeden Çınay daha sakin bir ses tonu ile bana dönük bir şekilde konuştu.
"Bunları onların yanına bırakamayız."dedi hızla.
"Anlamıyorsunuz. Çünkü hepiniz kişisel bakıyorsunuz. Orada insanlar yaralandı."diye yanıtladım.
"Artık bu kişisel bir mevzu oldu."diye konuştu Meyra. Gözlerini yere odaklamış bir şekilde bunu söylerken dışarıdan bakan için transa girmiş görüntüsü çiziyordu.
"Böyle bir şey olmayacak. Böyle bir amaç halinde hareket etmeyeceğiz."dediğimde Beray kaşlarını çattı.
"Grubun lideri değilsin."dedi ve kafasını iki yana salladı.
"Sende değilsin."diye karşılık verirken ellerimi saçlarımın arasından geçirdim.
"Bu yüzden oylamaya sunuyorum."dedi ve televizyonun önüne geçip:"Devam etmek isteyenler."dediğinde kendi elini havaya kaldırdı. Çınay düşünür bir şekilde baktı ve:"Yeşil Unicorn kap!zanmayacak."dedi ve elini havaya kaldırdı.
"Dehşet verici sahnelere tanık oldum. Savaşmak istiyorum."dedi ve elini havaya kaldırdı. Bir yandan da bana bakıyordu. Meyra odada yer alan bizleri inceledi ve dudaklarını büzdü.
"Kişisel mevzuya dönüşmesini istemiyorum. Fakat ismimizi temizlemek istiyorum."dedi ve Beray'a baktı.
"Ben de öyle."dediğinde Meyra tereddüt ederek elini havaya kaldırdı. Bakışlar bana doğru dönerken Tansu tek kaşını havaya kaldırdı. Bir cevap bekliyordu. Çınay başını sola doğru eğmiş yüzünde oluşan düz hatlar onu yabancı birine çeviriyordu. Meyra hâlâ bakışları yerde bir şekilde koltuğun ucunda oturuyordu. Beray ise beklenti içinde bana bakıyordu.
"Üzgünüm, yapamam. Bu bir oyun değil. Orada insanlar yaralandı. Ben yokum."dediğimde Beray dişlerini sıktı.
"Ve bu demek oluyor ki, kaçıyorsun."diye soludu. "Böyle bir şey beklemiyordum. Üzgünüm çocuklar. Bu işi Süvariler bize karşı koyduğunda bırakmalıydık."dedim."Mavi kafa, sana bir soru sordum."dedi Yaser Kılıç ve kolumu dürtmeye devam etti.
"Ayrıldım."dedim keskin bir tonda ve ayağa kalktım. Tepsiyi masamdan alırken Yaser Kılıç da ayağa kalktı. Arkamdan gelirken:"Nasıl ayrıldın?"dediğinde masaların arasında geçerken birkaç öğrenci bize baktı. Arkamdan gelen Yaser Kılıç boş bir sandalyeye çarptı ve tökezledi.
"Mavi kafa."dedi Yaser arkamdan. Tepsiyi boşaltırken yanımda durdu ve:
"Neden?"diye şaşırarak sordu. Mavi gözlerini kısarak bakmaya başladı.
Tansu yemekhaneye girdiğinde diğer üçüde yemekhaneye adımlarını atmıştı. Aramıza giren tartışma alev aldığından Beray gözlerini bana dikti ve bakışlarını kaçırmaya çalıştı. Çınay tebessüm ederken, Meyra başını eğdi.
Yemekhanede ki boş bir masaya yerleşirken gözlerini benim üzerimden çekmediler ve aralarında bir konuşma dönmeye başladı. Duvara yaslanmış olan Yaser:
"Vay be."dedi ve alt dudağını dişlerinin arasına aldı. Ona doğru sert bir bakış atarken yemekhanede çıktım. Peşimde bir kuyruk misali gelen Yaser Kılıç, ellerini pantolonun cebine sokmuş kasıla kasıla yürüyordu. Yanımda yürürken:
"Bu acı olmalı."dediğinde koridorda ona selam veren birine kafasını eğerek selamladı.
"Çeneni kapalı tutmaya ne dersin, Bay Kılıçoski."dediğimde genizden gelen bir kahkaha attı.
"Kırmızı Süvariler'e katılabilirsin."dediğinde kolidorun ortasında durup kahkaha atmaya başladım ve:
"Şaka yapıyorsun değil mi?"diye sorduğumda ilerlemeyi kesti ve geride bıraktığı bana doğru döndü ve düşünür gibi yapıp:"Hayır."deyip kafasını iki yana salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT KOZASI-MAVİ SAÇLI KIZ
Action"Zihinlerinizin içine kurulan, dolambaçlı yolların içinde kaybolarak gözlerine örtülmüş kumaş parçasını kabullenen ve duydukları ile adımlarını yönetmeye çalışan insanlar! Işığı göremediniz, renkleri bilemediniz. Dünyanız karanlık, grinin tonları i...