Mülti, Beray Özalp.
Tansu, hafıza kartını çıkarıp kutsal bir eşya gibi Beray'a doğru uzattı. Hafıza kartı sanki som altından yapılmış gibi davranıyordu.İşte bu okul gazetesinde için büyük bir nimetti. Ama bizim için sadece eğlencelik küçük bir şeydi.
Dilan Bilek'in çirkin fotoğrafları sosyal medya da olsa ve birkaçı okul gazetesine gitse, Dilan bunu bile kaldıramazdı.
Bence bu yaptığım acımasızlık değildi. Sadece küçük bir intikamdı.
Beray bilgisayarın başında oturmuş sinsice gülüyordu. İşte Beray bu işlerin adamıydı.
Parmakları bilgisayarın tuşlarının üzerinde gezerken Çınay diğer sandalyeye ters bir şekilde oturmuş ve Beray'ın işine burnunu sokuyordu.
"Hayır, bu fotoğraf olsun. Hayır, hayır şu şu!"diye bağırdığında Beray, Çınay'a ölümcül bir bakış attı.
"Git bana kahve yap."dedi Beray. Çınay ise:
"Benden bir dakika önce doğman benden büyük olduğunu kanıtlamaz."dedi. Tansu kafası karışmışçasına:
"Neyi kanıtlar, peki?"diye sordu. Siyah saçlarını at kuyruğu yapmış ve yüzü gerilmişti.
"Erken doğum olduğunu."dedi.
Gözlerim devirirken Tansu ile aynı anda: "Kesinlikle senin ikizin değil."dedi.
Meyra elindeki telefonu ile Çınay'ın yatağının üstünde bağdaş kurmuş bir şekilde oturuyordu. Sarı saçlarını kalem ile topuz yapmış bir şekilde telefonu ile ilgileniyordu. Sonra oflayarak konuştu.
"Sosyal medya fazla sıkıcı bir yer."dedi ve devam etti.
"Okulun dedikodu sayfasında bile yaratıcı tek bir şey bile yok. Neden tutulmadıkları oldukça belli."dedi.
Aynı anda odanın kapısı çaldı ve içeriye Beray ve Çınay'ın annesi girdi. "Sizlere elmalı pasta getirdim."dedi ve gülümsedi. Kahverengi tonundaki saçları hafif dışa doğru kıvrıktı. Çınay hızla ayağa kalktı ve:
"Sultan'ım."dedi ve Sultan teyzeye ve elindeki tepsiyi aldı. Yanağına öpücük bıraktı.
Beray üç tane elmalı pastayı ağzına attığı anda Sultan Teyze elinden tepsiyi hışımla aldı.
"Çınay. Arkadaşlarınla paylaşmaya ne dersin?"dedi. Çınay ağzındakileri güçlükle çiğneyip yuttu. Sultan Teyze tepsiyi iki yatağın arasındaki komedine koydu. Çınay annesine baktı ve ağzıma attığım elmalı pastaya üzgün bir bakış yolladı.
"Beray şu kardeşine sahip çıkmaya ne dersin?"diye sordu.
"Anne, odalarımız ayırmaya ne dersin?"dediğinde o ise:
"Öyleyse ikinizde diğer iki odayı alırsınız. Bu geniş odaya da ben yerleşirim. Siz buna ne dersiniz?"diye sordu. Çınay ve Beray birbirine baktı ve:
"Bence böyle iyiyiz."dedi Çınay Beray'ın yanaklarını sıkarken sonra da ekledi.
"Şu abi hiç sevilmez mi?"diye sordu. Sultan Teyze, gözleri kısılarak bizlere döndü.
"O pastalar bitecek ve bu iki dana da onlardan uzak duracak."dedi ve gülümsedi.
"Tabi ki Sultan Teyze."dedim.
"Bu şaheserleri onlar her zaman yiyebilir ama biz senin yaptıklarından zor buluruz."dedim.
Sultan Teyze kapıdan çıktı ve Çınay tepsiye doğru Superman edası ile atladı. Fakat kapının tekrar açılması ile eline aldığı pastayı yerine koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT KOZASI-MAVİ SAÇLI KIZ
Action"Zihinlerinizin içine kurulan, dolambaçlı yolların içinde kaybolarak gözlerine örtülmüş kumaş parçasını kabullenen ve duydukları ile adımlarını yönetmeye çalışan insanlar! Işığı göremediniz, renkleri bilemediniz. Dünyanız karanlık, grinin tonları i...