KURT KOZASI-MAVİ SAÇLI KIZ

ALTINCI BÖLÜM: APTAL KIZ

"Hey, Afra maç var biliyorsun değil mi?"dediğinde elimi alnı koydum ve dudaklarımı büktüm.

"Unuttum."dediğimde Tansu saçlarımı karıştırmaya başladı ve:

"Çınay ve Beray duymasın. Hadi gidelim."dedi kolumu çekeleyerek.

"Johnny Deep'in yeni çıkan filmine gidiyoruz değil mi?"diye koridorda bize doğru gelen Meyra'ya gülerek baktım.

"Filmin iyi olmadığını duydum."dedi Tansu. Ah, hayır. Bunu dememiş olmalıydı.

Meyra'nın gözleri kısıldı.

"Johnny Depp'in olduğu her film müthiş ötesi güzeldir."dedi. Gözlerinde oluşan kalpli emojiyi görebiliyordum.

Halı sahanın olduğu yere girip tribüne oturduk. Meyra, halı sahaya göz attı ve:

"Isınıyorlar."dedi yüzüne çarpan saçı geri iteleyerek. Tribün tıklım tıklım doluydu. Rakip okulumuz ile maç yapacağımızı nasıl unuturdum ki?

Çınay ve Beray'ın unuttuğumu öğrenmesi tam bir kaos ortamı yaşatırdı. Üçümüz yan yana oturduğumuz da gözlerimi etrafta gezdirdim. Kaya Erez, burada olmalıydı.

Tansu fotoğraf makinesini gözüne dayamış Çınay ile Beray'ın ısınırken ki şakalaşmalarını çekiyordu. Bu kız okulun gazetesinde çalışabilirdi. Ama nedense okul gazetesinden uzak duruyordu. Haklıydı da, kim bu kadar işin için de gazete ile uğraşmak isterdi ki?

Çınay, Beray'ın koluna hafif bir yumruk atıp, tribüne baktı. Bizleri aradıklarını görebiliyordum. Tansu'nun flaşı parladığında ikisi de üçümüze bakıp birbirlerine dönüp her zamanki gibi yumruklarını tokuşturdular.

Arkamızda oturan iki kız hareretli bir şekilde konuşurken biri diğerine:

"Beray'dan acayip bir şekilde hoşlanıyorum."dediğinde sırıttım. Bu işler bana göre değildi. Kesinlikle değildi.

"Çınay, daha tatlı bence."dedi diğer kız. Gözlerimi devirirken Kaya Erez görüş alanıma girdi.

Telefonum cebimde arsızca titrediğinde, montumun cebindeki telefonu çıkardım. Aynı anda Tansu ve Meyra'da telefonlarını çıkardı.

"Siyah Süvariler'den,

Projeniz iptal edilmiştir. Göreviniz değiştirildi."

Yazısı ile sağımda oturan Tansu'ya baktım.

O da benimle beraber Meyra'ya bakınca gözlerimiz kısılarak sahaya döndük.

"İnanılmaz."diye homurdanan Tansu'ya karşılık veren Meyra,

"En azından sinemaya rahatça gidebiliriz."dedi.

Bu kız inanılmazdı. Telefon elimde tekrar titrediğinde hızla mesaja baktım.

"Bir site kurmanız ve toplumu kendi tarafınıza almak zorundasınız.

Görevinizin, Robin Hood'un amacında olduğunu ikna etmelisin. Toplumu yanınıza çekmelisiniz. Yeni göreviniz budur.

Siyah Süvariler"

"Nasıl olacak, bu?"diye soran Meyra saçlarını geri itti.

"Siteyi kuracağız. Erişilmez ve yıkılmaz olmak zorundayız."dediğinde onu onayladım.

Maç sakindi, rakip okulumuz başarılı bir oyun izliyordu. Fakat bizimkilerde hayranlık uyandırıcı paslaşmalar ile gidiyorlardı.

Nefesimi verirken Çınay'ın Ömer'e açtığı ortata gözlerimi kısarak baktım. Ömer rövaşata kalktı ve topa vurdu. Kaleci ellerinin arasına topa alamasada çift yumruk ile uzaklaştırmaya çalıştı. Top uzaklaşırken Beray kafasını topla buluşturdu ve sıfır sıfırlık sonucu bir sıfır yaptı.