Multimedia'da Gökhan var. :) İyi okumalar *-*
Bu gıcık çocuğun burada ne işi vardı?
Merdivenlerden indiğimde gıcık olduğum çocuk beni görünce gözleri büyüdü. O da benim kadar şaşırmıştı.
Esra abla benim geldiğimi gördüğünde "Sizi Almilayla tanıştırayım." dedi.
Ardından beni kıvırcık, minyon tipli sevimli bir kadın ve saçları yaşına göre erken ağırlaşmış adamla tanıştırdıktan sonra sıra gıcık çocukla tanışmaya gelmişti.
"Almila, bu da Gökhan. Okulda belki birbirinizi görmüssünüzdür."
Bu gıcığın adı demek ki Gökhandı.
Keşke görmeseydim, Esra ablacım.
Gökhan'ın annesi "Almila çok güzelsin kızım maşallah, Allah kaderini de güzel etsin." dediğinde "Teşekkürler" deyip gülümsedim.
Cengiz abi sessizliğini bozup Gökhana "Kaçıncı sınıftın sen koçum?" diye sordu.
"10. sınıfım Cengiz amca."
Sohbetimize masada devam etmeye karar verdik. Masaya geçtiğimizde bu gıcık çocuk yanıma oturdu.
Masada büyükler sohbetlerini ederken Gökhan'la biz sessiz sessiz yemeklerimizi yiyorduk.
Çatalım yere düşünce almak için eğildim o ara Gökhanda eğildi. Sonra gözlerimiz buluştu.
Şaka yaptım tabiki de böyle klişe bir sahne yaşamadık. Çatalım yere düşünce eğilip aldım. Peçeteyle silsem de içim rahat etmeyince mutfağa çatal almaya gittim. Mutfağa gittiğimde kimse yoktu. Çatal kaşıkların yerini bulup yeni çatal aldım. Arkamı döndüğümde Gökhan'la karşılaştım.
Neden gelmişti bu?"Ne oldu?"
"Su içmeye geldim."
"Masada zaten su var." dedim ve güldüm.
Daha güzel bir bahane bulamamış mıydı?
"Bardağımda kola var seni zeki kız."
Aslında doğru söylüyordu. Bardağı doluydu nereye suyu koyacaktı?
"Tamam görüşürüz." deyip yanından ayrılırken kolumdan tutup beni durdurdu.
"Sen nasıl bir ev sahibisin? Bana su vermeyecek misin?
"Kendin al."
"Sen ver."
Off. Tamam be.
Dolaptan suyu alıp bardağa doldurdum. Tezgahın üzerine suyu koyup mutfaktan ayrıldım.
Masadakilere gülümseyip yerime oturdum. Yemeğime devam ederken Gökhan da geldi.
Gökhan'ın babası "Derslerin nasıl fıstık?" deyince ağzımdakini yedikten sonra konuştum.
"İyi, Serdar amca."
"Bizim haytanın dersleri de iyi olsa keşke."
Gülümsedim.
"Geçen sene not ortalaman kaçtı?"
"97." dediğimde Serdar amca ıslık çalıp "Tebrik ederim, başarılarının devamını dilerim." dediğinde ona şirince gülümsedim.
Yemeklerimizi yedikten sonra koltuklara oturduk. Esra abla bana bakıp "Almila isterseniz siz Gökhanla yukarı çıkın." dediğinde hemen "Gerek yok." dedim.
Gökhan "İyi olur. Sıkıldım çünkü." dediğinde "Sen limon musun?" demek istesemde sustum. Ortam espriye uygun değildi. Esra abla bana 'lütfen beni kırma' dercesine bakınca Gökhanı alıp yukarı çıktım.
Odama girdiğimizde içeri inceledikten sonra balkona çıktı.
Arkasından gidip mozaik koltuğa oturdum. Cebinden sigara paketini çıkarıp içinden sigara çıkaracağı sırada onu durdurdum.
Sigaraya karşı alerjim vardı. Biri yanımda içince öksürük krizine giriyorum."Alerjim var da."
Sigara paketini geri cebine koyduğunda şaşırdım. Bu gıcıktan beni öksürük krizine sokmak için içmesini beklerdim.
Dışarısı çok soğuktu. Titremeye başladığım da ayağa kalktım. İçeriden ceketimi almaya gidecektim.
"Almila."
"Efendim?"
"Nereye gidiyorsun?"
"Hava soğuk. Üzerime ceket alacağım."
"İstersen ben sana sarılırım." dedi ve güldü.
"Yok almayayım." dedim içeri girerken.
Dolaptan kendime ceket aldığımda Gökhan'ında ince giydiği geldi aklıma. O gıcıktan ne kadar nefret etsemde içim el vermedi üşümesine. Ona da bol ceketlerden birini aldım. Ceketimi giyindikten sonra balkona geri döndüm. Ceketi ona verip yerime oturdum.
"Ne için getirdin?"
Ne için getirmiş olabilirim!? Bunu tahmin etmek bu kadar zormu?
Cevap vermemeyi tercih ettim.
Ceketi giydiğini fark edince gülerek "Ceketin ne işe yaradığını öğrenmene sevindim." dedim.
Güldü.
Hayret laf sokmamıştı. İlginçli.
Balkonda sessizce yıldızları izledik. Meğerse geceleri balkonumdan ne güzel yıldızlar izleniyormuş. Bir yıldız kaydığında sevinçle çığlık atıp "Yıldız kaydı." diye bağırdım.
Gökhan'a baktığım da bu halime gülüyordu.
Ama ne yapabilirim? Daha önce hiç yıldızı kayarken görmemiştim.
"Bir dilek tut." dediğinde ne dilek tutsam diye düşündüm.
Ve aklıma ilk gelen dileğim annemle babamın yerinde huzurlu uyumasıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi
Teen FictionÇok küçük yaşta ailesini trafik kazasında kaybeden ve yetimhaneye bırakılan bir kız. Ailesini kaybettikten sonra hiç yüzü gülmeyen Almila, arkadaşları tarafındanda dışlanıp ezilmesi onu içine kapanık bir kız yapar. Peki ya Almila'nın yüzüne şans gül...