•20•

3.1K 134 27
                                    

"Neden onunla kavga ettin? Büyütülecek birşey değildi."

"Almila ben sinirlendim işte."

Zil çaldığın da Batu'nun yanından ayrılıp sınıfa girdim.
Ders Türkçeydi.
Cadı kılıklı bu kadını hiç dinleyesim yoktu.
Başımı sıraya koyup yüzümü kollarımın içine aldım.

Bir kaç gün önce Cengiz abi haber izlerken gördüğüm haberden sonra korktum bunu yapmaya aslında.
Çocuk benim gibi kafasını sıraya koydu diye öğretmen çıldırıp çocuğun üzerine yangın söndürücüyü püskürtüyordu.
Sınıftan çocuğu o şekilde kovuyordu.

Bizim cadı kılıklı hoca da bana bunu yapmasın.

Allah korusun be.

Omzuma biri dokunduğun da kafamı kaldırdım.
Cadı kılıklı Nuray bana öldürücü bakışlar atıyordu.
"Almila. Neden dersimi dinlemiyorsun? Çıkar kitap defterlerini."

Ben çantamı evde unuttum ya la.
Benim sonum o çocuktan da beter olacaktı.
"Hocam ben çantamı evde unuttum da." dediğimde tüm sınıf gülmeye başladı.
Bir rezil olmadığım eksikti zaten.

"Kendini de evde unutsaydın."

Çok qomiq ya.
Neremizle gülüyorduk?

"Sana bu hareketler hiç yakışmıyor. Sonra sınıf içi notum neden bu kadar düşük diye yanıma gelme."

Beni notla korkutuyor. Benim yazılı notlarım tek yeter ok kib by.s

Zil çaldığın da Berk bana bakıp alayla güldü.
"İnsan çantasını nasıl unutabilir ya?"

"Seninle uğraşamiyicağım." dedim ve sınıftan çıktım.

Nereye gitsem acb.
Karnımdan sesler geliyor haydi askerler hedefimiz kantin!
İleri!

Kendime sosisli ve şeftalili ice tea alıp boş masalardan birine oturdum.
On dakika sürem olduğu için öküz gibi yerken siyah, uzun saçlı, yeşil gözlü bir kız masama oturdu.

"Selam." dedi neşeli ses tonuyla.

"Selam."

"Tanışalım mı?"

Niye benle tanışmak istiyor acaba. Neyse illa bir sebebi olması gerekmiyor. Sadece tanışmak istemiştir.

"Olur."

"Ben Sedef sen?"

"Almila."

"Tanıştığıma memnun oldum."

"Bende."

Zil çalınca Sedefin yanından ayrılıp derse girdim.
Gökhanla Özge bugün derslere girmemişti.
Neyse ne halleri varsa görsünler.

Okul çıkışında Sedef yanıma gelip "Almila, notların çok iyiymiş diye duydum. Yarın matematik sınavı var. Düşük almamam gerek. Beni çalıştırır mısın?" diye sordu.

Bilemedim şimdi. Daha yeni tanışıyoruz. Kabul etse miydim?

"Lütfen. Bu yazılıdan düşük alırsam annem ceza vericek." dedi ve yavru kedi bakışları attı.

Bende kıramadım kabul ettim. Gülümseyip koluma girdi.

Evleri okula yakın olduğunu söylediğinde yürümeye başladık.
Mavi panjurlu, üç katlı, çok tatlı bir evin bahçesine girdik.
Evleri gerçekten de çok sevimliydi.
Anahtarını çantasından çıkarıp kapıyı açtı.
İçeri girdiğimizde etrafı incelemeye başladım.
Eşyalar rengarenkti ve birbiriyle de uyum sağlıyordu.

"Annem renk hastasıdır."

"Fark ediliyor." dediğimde gülümsedi.

Odasına geçtiğimizde içeriye karşın fazla soluktu.
Gri ve beyaz rengi ağırlıklı kullanılmış bu geniş odada tek renkli eşya duvardaki tabloydu.
"Sen otur ben geliyorum." dediğinde kafamı sallayıp gri koltuğun üzerine oturdum.

~Sedef'in ağzından~

Almila odama girdiğinde bende mutfağa gittim. Plan gayet tıkırında ilerliyordu.
Dolaptan çıkardığım kolayı bardaklara doldurdum.
Mavi bardağın içine Özge'nin verdiği uyku hapını attım.
Odaya döndüğüm de çalışma masasına geçtik.
Dikkatim derste değilde kolasındaydı.
Kolasını bitirdiğinde bir anda başı döndü ve başını masanın üzerine koydu.

Berk'e mesaj attığım da kapıda olduğunu söyledi.
Aşağıya inip kapıyı açtım.
"Benlik bu kadar, gerisi sende." dediğimde sinsice gülümsedi.

Berk kuzenim olduğu için ikna etmek kolay oldu.
Almilayla aynı sınıfta oldukları için başta istemese de sonra bir kaç tehtitle işi hallettim.
Berk'in arkasından odaya geçtim.
Almila'nın üzerindekilerini çıkarıp sadece iç çamaşırlarıyla bıraktım.
Berk'te sadece boxerıyla kaldığında Almila'yı yatağa taşıdıktan sonra yanına uzandı.
Resimlerini çektiğimde herşey tamamdı.
Özgeye resimleri atıp olacakları bekledim....

Kış GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin