•31•

2.5K 114 5
                                    

Uzay'ın saçmalamaları sinirlerimi bozmuştu. Tuvalete girip yüzüme su attım.
Kafamı karıştırmıştı. Amacı buysa başarılı olmuştu.

Peçeteyle yüzümü kurutup çöp kutusuna fırlattıktan sonra tuvaletten çıktım.

Batu'nun yanına gittiğimde tek başına oturuyordu. Düşünceli bir hali vardı.
Yanına oturduğumda "Kumral kız nereye gitti?" diye sordum.

Uzay yanımıza geldiğinde Batu yerine cevap verip "Batu yüz vermeyince gitti." dedi.

"Berille Kaya gözükmüyor. Gördünüz mü?" dediğimde Uzay "Çifte kumrular sahile indi." dedi ve güldü.

Batu neden konuşmuyordu!
Yanına sokulup sadece onun duyabileceği bir sesle "Ne oldu sana?" diye fısıldadım.

Böyle durgun olması canımı sıkıyordu.
Ailesinin ölümünden sonra çok fazla yakın olmuştuk.
Birbirimizin herşeyi gibiydik.

Çenesini ovuşturup "Önemli birşey yok." dediğinde "Var birşey. Anlat lütfen." dedim.

"Bunu sana şimdi anlatamam. Lütfen ısrar etme."

Kafamı aşağı yukarı sallayıp "Peki." dedim.

Eğlence bittiğinde Batuyla Uzay beni bırakıp gittiler.
Anahtarla kapıyı açtığımda Berille Kayayı öpüşürken görünce istemsizce sırıttım.
Beril beni gördüğünde hızla geri çekildi.

"Yanlış bir zamanda geldim galiba." dediğimde Beril'in yüzü kızardı.
Çok sevimli gözüküyordu.
Gülmemek için dudağımı ısırdım.

Bu komik görüntüye daha fazla dayamayıp odaya geçtim.
Dolaptan pijamalarımı çıkarıp kapıyı kapattıktan sonra üzerimi değiştirdim.

Çok fazla uykum vardı. Kendimi yatağa atıp gözlerimi kapadım.

*

Kahvaltı tabaklarımızı alıp masalardan birine geçtik.
Bugüm turnuvalar vardı. Bu yüzden çok heyecanlıydım.
Tabağımdaki zeytine çatalımı sokarken yana kaydı.
Tekrardan çatalı hızla zeytine batırdığımda Uzay'ın kafasına geldi.
Uzay "Ah." dediğinde ona çaktırmadan güldüm.
Beril kahkaha atmaya başladığında Uzay sinirlendi.

Uzay'ın öldürücü bakışları üzerimdeyken gülmemeye çalışmak gerçekten çok zordu.
Oh iyi olmuştu!
Dün için güzel teşekkür oldu ona.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra turnuva alanına gittik.
Beden hocası oturduğu yerden kalkıp "Voleybol için iki takım belirleyeceğiz. Birazdan adını okuyacağım öğrenciler sahaya çıksın." dedi.

Daha sonra erkeklerde seçmeleri geçen kişiler sahaya çıktığında iki takım oluşturuldu.
Maçın sonunda kazanan takım sevinç çığlıkları atarken kaybedenler üzgün ve sakince sahadan çıktı.

Sıra voleybolda kızlara gelmişti. Beril'e baktığımda Kaya ile sarılıyorlardı.
Bize de sarıldıktan sonra sahaya çıktı.
Takımlar oluşturulduktan sonra maç başladı.

Maçın en iyisi tartışmasız Berildi. Hiç bir topu kaçırmıyordu.
Kesinlikle birinci olacaktı.

Maç bittiğinde Berillerin takımı kazandığı için toplaşıp sevindiler.
Beril yanımıza geldiğinde sarılıp tebrik ettik.

Futbola sıra geldiğinde Batuya döndüm.
"Geçen seferki gibi çok iyi bir performans bekliyorum senden." dedim ve sarıldım.
Mutlu bir şekilde sahaya çıktı.

Maç başladığında gözlerimi Batu'dan ayırmıyordum.
Muhteşem oynuyordu!
Gökhan da en az onun kadar iyi oynuyordu.
Aynı takımdalardı ve karşı takımda hiçkimse onlar kadar iyi değildi.
Kimin kazanacağı şimdiden belliydi.
Maç çok çekişmeliydi kim birinci olacaktı merak içerisindeydim.
Maç 4-0 dü.
İki gol Batu'dan iki tane de Gökhandandı.
Batu bir gol attığında maçın bittiğini gösteren düdük çaldı.
Batu yanıma geldiğinde sarılıp tebrik ettim.

Futbolun ardından sıra basketbole gelmişti.
Kaya sahaya çıktığında takımlar belirlenince maç başladı.
En eğlencelisi erkeklerin basket maçını izlemekti.
Geçen seferki gibi kıran kırana geçen maçın sonunda bu sefer Kaya'nın olduğu takım kazandı.
Kaya sahadan çıkıp yanımıza geldiğinde tebrik ettik.

Sıra bana gelmişti. Geçen seferkinden daha da heyecanlıydım.
Beril ve Kayayla sarıldıktan sonra Batuya da sarılığımda kulağıma "Sana güveniyorum. Sakın heyecanlanma yoksa oyuna konsantre olamassın. Sahaya çık kazan ve gel." diye güven verdiğinde ona gülümseyip sahaya çıktım.

Hoca takımları seçtiğinde boynunda asılı olan düdüğü çalıp maçı başlattı.
Heyecanımı yavaş yavaş yeniyordum. Çünkü kazanmayı herşeyden çok istiyordum.
Batuya heyecanımı geçirdiği için içimden teşekkür ettim.

Elime top geldiğinde sakince sürüp potaya geldim.
Topu çembere attığımda içine girince sessiz bir çığlık attım.
Geçen maçta basket attığımda takımımdaki kızlar sevinirdi fakat şimdi kimse de tepki yoktu.
Aynı takımda olsakta hepimiz rakiptik.
Herkes birinci olmayı isterdi. Bu yüzden onları suçluyamazdım.

Maçın bitiminde kazanan takım biz olmuştuk. Yerimde duramıyordum.
O kadar çok mutluydum ki!
Sahadan ayrıldığımda koşup Batuya sarıldım.
"Kazanacağını biliyordum. Seni seviyorum." dediğinde "Ben de Ben de." diye bağırdım.

Merhaba :) Yarın okul başlıyor bildiğiniz üzere. Herkese keyifli bir okul yılı geçmesi dileğiyle!
Öpüyorum...

Kış GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin