Kış Güneşi

•28•

Sabah uyandığımızda ilk olarak Berille sırayla duşumuzu alıp ardından turnuva seçmeleri için üzerimize rahat kıyafetler giyindik.
Batuyla Kaya'yı da alıp kahvaltımızı yapmaya gittik.

Neşeli geçen bir kahvaltı sonrası seçmelerin yapılacağı alana gittik.
İlk önce voleybolda erkeklerin seçmeleri yapıldı.
Sıra kızlara geldiğinde Beril'e sarılıp başarılar diledim.
Kaya'ya sıkıca sarılıp sahaya çıktı.
Maçın kazanan takımı Berillerin takımı oldu.
Gerçekten maçın en iyi oynayanıydı diyebilirim.

Sıra Futbola gelmişti. Batu'ya sarılıp öptüm.
"Sana güveniyorum." dediğimde gülümseyip "Güvenini boşa çıkarmayacağım." dedi ve sahaya çıktı.

Batu'nun karşı takımında Gökhan oynuyordu.
Maçın en iyi oynayan iki oyuncusu tartışmasız Batuyla Gökhandı.
Batu Gökhan'a göre biraz daha iyi oynuyordu.
Maç kıran kırana geçti ve az bir farkla kazanan takım Batuların takımı oldu.
Batu yanıma geldiğinde kucağına atladım.
Beni kendi etrafında döndürdükten sonra yere indirdi.
Gökhan görüş alanıma geçtiğinde kaşlarını çatmış bize baktığını fark ettim.

Futbolda kızlar katılmadığı için sıra basketbola gelmişti.
Her spor dalında olduğu gibi ilk erkeklerin maçı vardı.
Kaya da katıldığı için sahaya çıkmadan önce ona başarılar diledik.
Maç başladığında herkes nefeslerini tutmuş maçı izliyordu.
Oynayan erkeklerin hepsi o kadar iyiydi ki.
Maç bittiğinde Kaya'nın takımı yenildi.

Sıra bana gelmişti. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
Berille Kaya bana başarılar dilerken Batu sırtımı sıvazlayıp "Heyecanlanma. Sana güveniyorum. Yapacaksın." dediğinde ona gülümseyip sahaya çıktım.

Maç başladığında kızlar çok dişli olduğu için elime pek top gelmedi.
Maçın ortalarına doğru açıldım ve karşı takımdaki kızın elinden topu kaptım.
Topu kimseye kaptırmamaya dikkat ederek sürüp potaya geldiğimde basket attım.
Top çemberden geçtiğinde sevinçle zıpladım.
Heyecanlı geçen maçın sonunda üç tane basket atmıştım.
Ufak bir farkla maçı biz kazanmıştık.

Batu'ların yanına gittiğimde hepsi sıkıca sarılıp tebrik etti.
Ben kendimden bu kadar iyi bir performans beklemiyordum doğrusu.

Maçı değerlendiren iki tane beden hocası kazanan kişilerin adını okumak için bizi biraz bekleceğini söyledi.
Çok heyecanlıydım acaba bir sonraki maça kalabilecek miydim?

Nihayet bizim dersimize giren uzun saçlı beden hocası ayağa kalkıp mikrofonu eline aldığında seçmeleri geçen kişilerin isimlerini okumaya başladı.

Seçmeleri hepimiz kazandığımız için bunu kutlamaya pizza yemeye gittik.

Pizzalarımız geldiğinde Beril "Biz neymişiz öyle." dedi ve şen bir kahkaha attı.

Kaya "Hepimizi tebrik ederim darısı ikinci maçımıza." dediğinde Beril "Geçen sene ikinci oldum bu sene birinci olmayı çok istiyorum." dedi ve dudağını büzdü.

Kaya Beril'in yanağından makas alıp "Benim prensesim bu sene birinci olacak." dedi.

Yemeğin ardından kamp alanını turlamaya başladık.
Gerçekten çok büyüktü. Gez gez bitmiyordu.
Ateş yakmış etrafıdaki puflara oturan kalabalığı gördüğümüzde yanlarına oturduk.

Sarışın çocuk şarkısını söylerken tüylerim diken diken oldu.
Gerçekten çok güzel bir sese sahipti.

Kaya sarışın çocuk şarkısını bitirdiğinde elinden gitarı alıp yerine geçti.

Ah bu ben şarkısını söylerken bir an olsun gözlerini Berilden ayırmadı.
Beril Kaya için ne kadar çok yakın arkadaşım desede birbirlerini sevdikleri aşikardı.

Şarkı bittiğinde Kaya "O kadar büyüdü ki bu sevgi artık içime sığmıyor. Ben seni kendimden bile çok seviyorum Beril. Benimle çıkar mısın?" dediğinde Beril'in gözleri şaşkınlıkla büyüdü.

Beril şaşkınlığı üzerinden attıktan sonra "Bende seni çok seviyorum aptal." dediğinde hepimiz onları alkışladık.

*Multiye Kaya'nın resmi var.*