•13•

3.7K 156 26
                                    

Batu "Hadi buradan gidelim." dediğinde odama ilerledik.

Berbat hissediyordum.
İlk öpücüğümü çalmıştı!
Üstelik Özgeyi öptüğü dudaklarla beni öpmüştü.
Ondan nefret ediyordum.

Gözümden bir damla yaş akmaya başladığında Batu baş parmağıyla sildi.
Yüzümü avuçlarının içine alıp "Üzülme." dedi.

"Çok canım yanıyor."

"Ben şuanda ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Ama sen üzülme tamam mı? Gökhan hep böyledir."

İçimde tuttuğum o kadar şey vardı ki.
Bunları Batuya anlatıp rahatlamak istiyordum.
Başka anlatacak kimsem yoktu.

"Ben ona güvendim. Bana değer verdiğine inandım. S-sonra bana saçma sapan birşey yüzünden canımı yakacak birşey söyledi. Ama inandım, sinirle söylediği için pişman olup özür dileyeceğine. Ona ne kadar kızsamda affetmek istedim. S-sonra onu özgeyle öpüşürken gördüğüm de daha da kötü oldum. Onu öptüğü dudaklarla beni öptü. Hemde ilk öpücüğümü çaldı."

İçimdekileri söylediğim için az da olsa rahatlamıştım.
Aldatılmış gibi hissediyordum.
Onunla çıkmıyorduk belkide ben fazla ümitlenmiştim.
Tüm yaptığı gıcıklıklara rağmen son zamanlarda beni çok fazla mutlu ediyordu.
Ona karşı hislerim oluşmuştu, onun da bana karşı birşeyler hissettiğine inanmıştım...
Yanılmışım. Meğerse ne kadarda aptalmışım!

"Almila, daha fazla kendini üzme. Onun için kendini üzmeye değer mi?"

"Değmez."

"O zaman kalkıyoruz sen yüzünü yıkıyorsun, geliyorsun. Sonra da hiçbirşey olmamış gibi hayatımıza devam ediyoruz."

Dediğini yapıp lavobaya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama döndüm.

"Üzeri değiştir, biraz gezelim."

"Tamam." dediğimde odadan çıktı.

Üzerimi değiştirdikten sonra odadan çıktım.
Kar botlarımızı giyinip evden çıktık.
Soğuk hava yüzüme temas ettiğinde iyi hissettirmişti.

Gezerken buradaki evlerin hepsinin aynı olduğunu fark ettim. Sadece renkler farklıydı.
Fazla ev bulunmuyordu.
Yarın buradan gidecektik.

Ayağım kaydığında yere yapışacağım sırada Batu kolumdan tutup düşmemi engelledi.
"Dikkat et, istersen koluma tutun birşey olursa ya birbirimize tutunur düşmeyiz, ya da beraber düşeriz."

Gülümseyip koluna girdim.
Biraz yürüdükten sonra eve döndük.
Koltuğa oturduğumuz da yanımıza Gökhanla Özge geldi.
Keşke oturmasaymışız.

Özge günlerdir yüzüme bile bakmıyordu.
En yakın arkadaşımı da kaybetmiştim.
Özge "Size birşey söylememiz gerek." dedi heyecanlı bir ses tonuyla.

"Biz Gökhan'la çıkıyoruz."

Gökhan gibi aşağalık birine inandığım için bir defa daha kendime kızdım.
Bu sefer onun için üzülmeyecektim.
Değmezdi.
Tek göz yaşıma değecek biri değildi.
Batuyla benden ses çıkmayınca Özge "Birşey söylemeyecek misiniz?"
diye sordu.

Batu "Nasıl oldu?" dediğinde Özge heyecanla anlatmaya başladı.

"Ben Gökhandan çok hoşlanıyordum sonra o da bana karşı boş değilmiş. Sonrada gördüğünüz gibi." dedi ve Gökhan'ın elini tuttu.

Özgeye karşı boş değilmiş demek!
Neden beni ümitlendirdin o zaman?
Nasıl böyle bir insan oldu bu çocuk?
Yanlarından ayrılıp odama gittim.
Daha fazla orada kalamazdım.

Daha fazla bu konuyu düşünmek istemiyordum. Birşeylerle oyalanmam lazımdı.
Aklıma yarın gideceğimiz gelince bavulumu hazırlamaya başladım.

Eşyalarımın hepsini koyduktan emin olduktan sonra yatağıma uzandım.
Esra abla akşam yemeğine çağırınca içeri geçtim.

Akşam yemeğindeyken Özge Gökhan'la arasındaki ilişkiyi söyledi.
Ne gerek vardı hemen herkesin öğrenmesine!

Yemeğin ardından büyükler evden çıktı.
Koltukta oturmuş Özgeyle Gökhan'ı izliyordum.
Birbirine sarılmış sohbet ediyorlardı.

Batu "Ne yapsak?" diye sorduğunda Özge "Doğruluk oyunu oynayalım?" dedi.

Doğruluk oyunu mu? Ben daha önce doğruluk cesaretliği biliyordum da bunu ilk defa duyuyordum.

Bu fikire kimse karşı çıkmayınca Özge koşup mutfaktan şişe getirdi.
Hiç oynayasım yoktu.
Mızıkçılık yapmaya gerek yok diye düşünerek ses çıkarmadım.
Masaya yerleştiğimizde Gökhan şişeyi çevirdi.

Soran Batu cevaplayan Gökhandı.

"Gerçekten hiç birini sevdin mi?"

Gökhan'ın bu soru karşısında yüzü düştü.
Helal Batu.

"Ben sevmediğim bir kızla neden birşeyler yaşayayım? Sevdim tabi."

Yalancı!

Cevaplayan Gökhan olduğu için şişeyi o çevirdi.

Soran Özge cevaplayan Batuydu.

"Şuanda birini seviyormusun?"

"Evet."

Batunun cevabına Gökhan güldü.
Neden gülmüştü?

Batu şişeyi çevirdiğinde soran Gökhan cevaplayan bendim.

"Sen şuanda birini seviyormusun?"

"Hayır." dediğimde Gökhan'ın yüzü tekrardan düştü.

Neyi bekliyordu? Bana yaptıklarından sonra hala onu sevmemi falan mı?

Saçma oyunu bitirdiğimizde odama gideceğim deyip yanlarından ayrıldım.
Gökhan'ın yüzünü görmeye bile tahammül edemiyordum. Midemi bulandırıyordu.

Yatağın üzerindeki yorganı kaldırıp içine girdim. Pijamalarımı giyinmeye üşenmiştim. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.

"Uyan tatlım, gidiyoruz."

Esra abla'nın yeni uyandığı için boğuk çıkan sesiyle gözlerimi açtım.
Kıyafetlerle uyuduğumu görmemesi için Esra abla gittikten sonra yataktan çıktım.
Bavuldan kıyafetlerimi alıp üzerimi değiştirdim.
Saçımı elimle düzelttikten sonra evden çıktım.

Arabaya bindiğimizde derin bir iç çektim.
Bu evde neler yaşadım.
Tekrardan bu konuyu açmak istemiyordum ama aklımdan çıkaramıyordum.
Haraketli bir müzik açıp bir sürede olsa aklımdan çıkaracağını umarak kulaklığımı taktım.
Araba durduğunda Esra Ablayla Cengiz abi hızla arabadan indiler. Daha yeni yola çıkmıştık.
Neler oluyordu?
Arabadan indiğimde arkamda gördüğüm manzarayla büyük bir şok yaşadım.

Batuların arabası kaza yapmıştı...

Kış GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin