Batu'nun ağzından
Evde canım sıkılınca Almila'nın yanına gitmeye karar verdim. Masanın üzerinden telefonumu ve arabanın anahtarını alıp evden çıktım.
Garaja girip arabama bindim.Evin önüne geldiğimde arabamı geçmesi için kapının tamamını açan korumalara selam verdim.
Arabayı park ettikten sonra indim.
Zile bastığımda kapıyı sarışın bir kadın açtı. İçeri geçtiğimde Esra abla ve Cengiz abiyle kısa bir muhabbet edip Almila'nın odasına çıktım.
Kapıyı tıklattıp açtığımda Almila'nın ağladığını gördüm.
Onu ağlarken görünce kalbimde bir ağrı hissettim.
Yanına oturduğum gibi sıkıca sarıldı.
Geri çekildiğinde neden ağlayacağını sormak için ağzımı açtığım sırada "Lütfen neden ağladığımı sorma." dediğinde durdum.Yatağa uzanıp üzerini örttükten sonra gözlerini kapadı.
Bir süre onu izledim. Uyurken o kadar saf ve masum görünüyordu ki.
Onu bu kadar üzen şeyin ne olduğunu bilmiyordum ama herzaman yanında olacaktım.Siyah deri ceketimi kenara atıp koltuğa uzandım.
Uyku beni alıp götürene dek Almila'nın bu masum halini izledim.*
Sabah gelen sesle gözlerimi açtım. Almila "Uyandırdığım için özür dilerim düştüm de." dediğinde hemen yanına gidip "İyi misin? Bir yerin acıyor mu?" diye sordum.
"İyiyim." dedi ve gözlerini devirdi. Fakat yüz ifadesi bunun tam aksini söylüyordu.
"Almila neyin var? Anlatır mısın?" dedim daha fazla dayanamayarak.
"Bugun annemle babamın öldüğü gün. Benimle beraber mezarlığa gelebilir misin?" dediğinde "Hadi gidelim." dedim.
Odadan çıktığımızda merdivenlerden aşağıya indik. Saat daha çok erken olduğu için kimse uyanmamıştı.
Evden çıktığımızda garaja gidip arabaya bindikten sonra Almila'nın elindeki kağıtta yazan mezarlığa sürdüm.
Sessiz geçen yolculuğun sonunda mezarlığa geldiğimizde arabadan indik. Mezarlığın demir kapısını açıp içeri girdiğimizde burada çalışan olduğunu tahmin ettiğim şapkalı yaşlı adam dışında hiçkimse yoktu.
Bir süre mezarı aradıktan sonra Almila iki mezarın yan yana bulunduğu yere geldiğinde ilk önce baştakine eğildi.
Hıçkırık sesisini duyduğumda yanına gidip sarıldım. Omzuma dökülen her gözyaşı içimi eritiyordu.
Annemle babamın mezarına her geldiğimde gözyaşlarıma hakim olamıyordum.
Yaklaşık bir saat sonra mezarlıktan ayrıldığımızda Almila'nın yüzü çok solgundu.
Çok üzülmüştü ve benim elimden hiçbirşey gelmiyordu.Herkese merhaba! :) Size hem üzüldüğüm hem sevindiğim bir haber vereceğim.
Kış güneşinin finali bir sonraki bölüm.
Bu hikayenin sonunu getirebildiğim için hem mutlu, alıştığım ve benimsediğim bu tatlı kahramanlardan ayrılacağım için de mutsuzum..
Öncelikle bu yolda desteğini esirgemeyen herkese teşekkür ederim. İyiki varsınız :)
Final bölümünde görüşmek üzere!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi
Roman pour AdolescentsÇok küçük yaşta ailesini trafik kazasında kaybeden ve yetimhaneye bırakılan bir kız. Ailesini kaybettikten sonra hiç yüzü gülmeyen Almila, arkadaşları tarafındanda dışlanıp ezilmesi onu içine kapanık bir kız yapar. Peki ya Almila'nın yüzüne şans gül...