•9•

4.6K 188 48
                                    

Selaam. Nasılsınız? İyisinizdir umarıım.
Sizlere bir soru soracağım. Hikayede en sevdiğiniz karakter hangisi?
Yorumlarını bekliyoruum. :)

Özgeyle biraz sohbet ettik sonra odasına gitti. Gökhan'ı gerçektende çok seviyordu. Bunu hissedebiliyordum.
Gökhandan hoşlanması nedenini bilmediğim bir şekilde beni üzdü.

Pijamalarımı giyinmek için dolabı açtığımda içeri Gökhan girdi.
İnsan kapıyı çalar değil mi!?

"Kapıyı çalmadan neden giriyorsun?"

"Unutmuşum. Tamam bağırma kızım."

"Üzerimi değiştirecektim ya bir kaç dakika sonra gelseydin?"

"Keşke ya."

Ya ben bu çocuğu öldürürüm. Keşke diyor birde!

"Elimde kalacaksın şimdi."

"Atarını sonra yap, çünkü moralim bozuk."

"Ne oldu?"

Morali gerçekten de bozuk gözüküyordu.

"Babamla kavga ettik. Şu beni kurtardığın zaman beni öldürecek olan çocukları iyi benzettim. Babam da duydu bu olayı. Gidip çocukların dediğine inanıyor, bana inanmıyor."

Yanına oturduğumda "Sence ben güvenilmez biri miyim?" diye sordu.

"Uyuz ve gıcıksın ama güvenilmez biri olduğunu düşünmüyorum." dediğimde gülümsedi.

"Kimse bana güvenmiyor. Eskiden annem bana güvenirdi. Şimdi oda güvenmiyor."

Üzgün olması beni de üzüyordu. Onu eğlendirecek birşeyler anlatmalıydım.

"Bak sana ne anlatıcağım. Bir gün biz okulda konferans salonundaydık. Sonra bende en arkada oturuyordum. Kafamı duvara yasladığımda yangın alarmı çalmaya başladı. Bir baktım benim kafam çarpınca çalmış. Herkes güldü falan. Yani tüm okula rezil oldum."

Gülümsedi.

Bende aklıma gelen diğer olayı anlatmaya başladım.

"Bir gün biz yetimhanedeyken karşı masadaki kız espri yaptı. Sonra masadakilerin hiçbiri gülmedi. Kız bozuldu dediki komikti ya niye gülmediniz. Sonra ağzımda içecek vardı kızın o tipini görünce gülerken ağzımdakini karşımda oturan kızın yüzüne püskürttüm. Sonra devamını boşver."

Bu sefer sesli güldü.

Baş parmağıyla yanağımı okşamaya başladı.

"Sen başıma gelen en güzel şeysin."

"Ben mi?"

Yüzümü dikkatle incelemesi ve söylediği kelime kalbimi kıpır kıpır etti.
Birazdan kalpten gidebilirim.

"Bir gülüşün beni nasıl mutlu ediyor bir bilsen."

Ağzımı açacağım sırada dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Onu itmeliydim. Geri çekilmeliydim.
Yapamıyordum. Ne geri çekiliyordum ne de karşılık veriyordum.

Aklıma bir an Özge geldiğinde Gökhan'ı ittim.

"Neden yaptın?" diye sorduğumda cevap vermedi.

Odadan çıktığında bende yaptığı şeyi düşünmeye başladım.

Lanet olsun ki beni değil Özgeyi öpmeliydi.
Kendimi Özgeye ihanet etmiş gibi hissediyordum.
Belkide Özge Gökhan'dan hoşlanmasaydı bambaşka olurdu.
Arkadaşıma ihanet edemezdim o düşünceyi hemen aklımdan çıkardım.

Pijamalarımı üzerime giyinip yatağa uzandım.
Herşeyin ilacı uyku.

*

"Almila, uyansana kızım."

Özge'nin sesiyle gözlerimi araladım.

"Herkes uyandı, kahvaltıya seni bekliyoruz."

Yataktan kalktığımda "Tamam sen git, ben hazırlanıp geliyorum." dedim.

Üzerimi değiştirdikten sonra lavaboya gidip rutin işlerimi hallettim.
Masaya ilerlediğimde herkes masadaydı. Tek boş olan sandalyeye oturup "Günaydın." dedim.

Midem bulanıyordu. Birşeyler yemek istesemde midem almıyordu. Kahvaltı masasından kalkarken Esra abla "Birşey yemedin tatlım. Birşeyin yok değilmi?" diye sorduğunda "Midem bulanıyor." dedim.

"Birşeyler yemessen ilaçta alamassın. Hadi biraz zorla kendini." dediğinde bir kaç şeyi zar zor yedim.
Verdiği mide hapını içtim.

Odama giderken Gökhan karşıma çıktı. "İyi misin?" diye sorduğuda cevap vereceğim sırada midemin bulantısı arttı sanırım kusacağım. Tuvalete koşup klozete kustuğumda Gökhan'da saçlarımı tuttu.

Sifonu çektikten sonra lavaboda ağzımı suyla çalkaladım.
Gökhan'ın verdiği havluyla elimle yüzümü kurulayıp askısına astım.

Elini alnıma koyduğunda "Ateşin var. Soğuk suyla duş aldıralım sana."

Çok endişeli gözüküyordu.
Beni kabinin önüne getirdiğinde suyu ayarladı.

"Hadi gir."

"Sen burdayken mi? Saçmalama."

"Üzerini çıkarma."

Şuanda üzerimi çıkaracak halim de yoktu. Duşa kabine kıyafetlerle girdim.
Ardımdan Gökhan da girdi.
"Ne yapıyorsun?"

"Duş alıyoruz." dedi ve sırıttı.

"Çık hemen."

"Islandım bile güzelim. Su buz gibi."

Ben suyun soğukluğunu hissetmiyordum bile.

Kapı açıldığında içeri Özge girdi. Bizi gördüğünde gözleri şaşkınlıkla büyüdü.

"Siz ne yapıyorsunuz?"

Kış GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin