•24•

3K 134 10
                                    

Okul binasından içeri girdiğimde panodaki gösterişli afiş dikkatimi çekti.
Okul balosu pazartesi 19:00'da yapılacaktır. Gelmeyen kalmasın!

Gideceğimi düşünmediğim için önemsemeyerek sınıftan içeri girdim.
Dikkatimi Özgeyle Berk'in yan yana oturmuş gülüşüyor olmaları çekti.
Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.

Benim sıramda da Gökhan oturuyordu.
Yanına gittiğimde gülümseyip "Başka seçeneğimiz yok." dedi.
Etrafıma bakındığımda başka boş yer olmadığını fark ettim.
Mecburi Gökhan'ın yanına oturdum.

Hoca sınıfa girip dersi anlatmaya başladığında Gökhan "Baloya gelecek misin?" diye sordu.

"Hayır."

"Neden gelmiyorsun? Okul baloları eğlenceli oluyor."

"İstemiyorum."

Hoca bizim konuştuğumuzu görünce uyardı. Gökhan'a derste beni konuşturduğu için gözlerimi kısarak baktıktan sonra önüme döndüm.

Zil çaldığında Batu'nun sınıfına gittim.
"Nasılsın?" dedim yanına oturduğumda.

"İyiyim sen nasılsın fıstık?"

"İyiyim bende."

"Buna sevindim." dedi ve gülümsedi.

Gülümsemesine karşılık verdikten sonra "Bende." dedim.

Kumral bir çocuk yanımıza geldiğinde "Batu sevgili mi yaptın?" diye sordu.

"Seni ilgilendirmez Eray."

"Niye saklıyorsun ki? Böyle manken gibi sevgilim olsa tüm dünyaya duyururum."

Batu ayağa öfkeyle kalktığında az önce adının Eray olduğunu öğrendiğim çocuğun yüzüne yumruk attı.

Sınıftaki erkeklerin bazıları Batu'yu tuttular.
"Sakin ol Batu." dediğimde önemsemedi. Onu tutan çocukların elinden kurtulmaya çalışıyordu.
Öfkeden koyulaşan gözleri ve kızarmış suratıyla korkutucu gözüküyordu.
Batu'nun öfke problemi olduğunu düşünmeye başladım.
Bu tepkileri hiç normal değildi.

Eray sınıftan ayrıldığında Batu'yu tutan çocuklar serbest bıraktılar.
Zil çaldığında Batu'nun kulağına "Sakin ol, o çocukla bir defa daha kavga edersen bozuşuruz." diye fısıldadıktan sonra sınıftan çıktım.

*

Gökhan'la bir gün boyunca oturmak işkenceydi diyebilirim.
Sürekli beni izliyordu.
Nihayet yardımıma çıkış zili yetişti.
Eşyalarımı çantama koyduktan sonra sınıftan çıktım.
Batu'yu tek başına gördüğümde yanına gittim.

"Bu akşamki baloya benimle gelir misin Almila?"

Sanırım ben bu akşam bu baloya gidecektim.
Batu'yu kıramadığım için "Olur." dedim.

Mehmet abinin arabasına binip eve geldim.
Akşam yemeğini yedikten sonra odama çıktım.
Çantamı yere fırlatıp üzerimdekileri çıkardım.
Dolaptan pijamalarımı çıkarırken bu akşamki balo aklıma geldi.
Pijamalarımı yerine koyup elbise bakmaya başladım.
Kırmızı, sırtında oldukça cesur dekoltesi olan, mini elbiseyi askısından çıkardım.
Üzerime giyindikten sonra siyah topukluları ayağıma geçirdim.
Saçlarımı at kuyruğu yaptıktan sonra hafif bir makyaj yaptım.
Boy aynasından yansımama baktığım da gülümsedim.
Güzel görünüyordum.

Çantamı aldıktan sonra aşağıya indim.
Koltukta tek başına oturan Esra abla beni görünce elindeki dergiyi bırakıp "Çok güzel görünüyorsun, dikkat et seni kaçırmasınlar." dediğinde gülümseyip "Teşekkürler." dedim.

Evin zili çaldığında kapıya ilerledim.
Kapıyı açtığım da Batu beyaz gömleği ve siyah kotuyla çok yakışıklı gözüküyordu.
"Ç-çok güzel olmussun." dediğinde gülümseyip "Sende öyle." dedim.

Batu beni incelemeye devam ederken koluna girdim.
Binmem için arabanın kapısını açtığım da gülümsedim.
Kibar çocuk.

Arabaya bindiğimizde "Bu elbisenin çok açık olduğunu fark etmedim sanma. Bu gece yanımdan bir saniye bile ayrılmana izin vermeyeceğim." dediğinde gülümsedim.
Ne kadar da koruyucu bir erkek.

Oldukça gösterişli, büyük mekana geldiğimizde arabadan indim.
Batu'da indiğinde koluna girdim.
Mekanın içine girdiğimizde tanıdık gözlerin bakışları bize odaklandı.

Masalardan birine geçtiğimizde Gökhan yanında sarışın, kıvırcık saçlı, sevimli bir kızla yanımıza geldi.

"Gelmeyeceğini söylemiştin Almila." dediğinde "Gelesim tuttu." dedim ve güldüm.
Sinirli bakışları benimle Batu üzerinde gidip gelirken yanındaki kızın gösterdiği tarafa gittiler.

Mekanın kapısından Özgeyle Berk kol kola girdiler.
Özge pudra rengi uçuş uçuş elbisesinin içinde çok tatlı gözüküyordu.
Berk'te siyahlara bürünmüştü.
İtiraf etmeliyim ki siyah ona çok yakışıyordu.

Büyük sahneye esmer bir kız çıkıp "Eğlence zamanı."dediğinde hareketli bir müzik çalmaya başladı.

İnsanların birçoğu çılgınca dans etmeye başladılar.
Bir süre sonra esmer kız tekrardan sahneye çıkıp "Eğleniyor muyuz gençler?" dediğinde herkes aynı anda "Evet." diye bağırdı.

"Bakalım bu gecenin prens ve prensesleri kim olacak. Eğlenceye devam."

Esmer kız sahneden indiğimde Batu'ya dönüp "Prens ve prenses nasıl oluyor?" diye sordum.

"Gecenin en iyi çiftini seçiyorlar."

Ne kadar da saçma.

Slow bir parça çaldığında Batu elini bana doğru uzatıp "Dans edelim mi?" diye sordu.
Gülümseyip uzattığı eli tuttuğumda dans eden çiftlerin arasına karıştık.
Başımı Batu'nun omzuna koyup muziğin ritmine kendimi bıraktım.
Muzik bittiğinde yerimize geçtik.

Esmer kız yeniden sahnede göründü. Yanında bir çocuk daha sahneye çıktı.
Elinde iki tane taç vardı.
"Gecenim prens ve prensesini belirledik."

İnsalar heyecanlı gözlerle sahneye bakıyorlardı.
Esmer kız bizim tarafa bakıp "Sizi sahneye alabilir miyim?" dedi.
Herkes bize bakmaya başladığında Batu elimden tutup beni sahneye çıkardı.
Biz mi seçilmiştik?
Hiç beklemediğim için çok şaşırmıştım.

Elinde taçları tutan çocuk yanımıza gelip önce bana sonra da Batu'nun kafasına taç taktı.

Esmer kız "Sizi tebrik ederim. Bu gecenin prens ve prensesi seçildiniz." dediğinde alkış sesleri yükseldi.

Kış GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin