Kış Güneşi

•32•

Turnuva alanından ayrıldığımızda elde ettiğimiz başarıyı kutlamak için yine pizza yemeye gittik.
Aslında kazanmak biraz bahaneydi.
AMAÇ PİZZA YEMEKTİ.

Pizzalarımız geldiğinde pizzacının kapısından içeri kol kola giren Özgeyle Berk dikkatimi çekti.
Onları kampta ilk görüşümdü. Kampa katılmadıklarını sanıyordum.
Gerçekten ikiside çok mutlu gözüküyordu.
Özgenin mutluluktan adeta gözleri parıldıyordu.
Buna nedense çok sevinmiştim.

-Özge'nin ağzından-

Berkle bir ilk yapıp kulubemizden ayrıldık.
Yarın kampın son günüydü ve biz daha yeni dışarıya çıkıyorduk. Berk kampta babasının tanıdığı birileri olduğu için aynı kulubede kalmamızı sağlamıştı. Bütün günümüzü beraber eğlenenerek geçiriyorduk.

Canım çok fena pizza istediği için pizza yemek için dışarı çıktığımızda Berkle geçirdiğimiz ilk zamanlar gözümde canlandı.
O zaman Almilaya Gökhanla yaşadığı durumdan dolayı çok kızgındım. Fakat şimdi teşekkür ediyorum. Yoksa Berkle tanışamayacaktım. Hayatımın aşkını hatta tam anlamıyla hayatımı bulamayacaktım.
Babamın annemle beni terk etmesinden sonra erkeklere zerre güvenim kalmamıştı.
Gökhan'ın her kızın beğeneceği türde yapılı vucudu ve içimi eriten yakışıklılığı beni fazlasıyla etkilediği için ona karşi birşeyler hissettiğimi sanmıştım.
Fakat Berk'e olan aşkımın yanında Gökhana o zamanki hislerimin bir hoşlantıdan ileri gidemeyeceği bariz bir şekilde ortadaydı.
Berk ve kuzeniyle Amilaya yaptığımız plandan sonra Berk yanıma geldiğinde başta onu planıma alet ettiğim için bana biraz bağırıp çağırdı.
Daha sonra onunda aslında Almilaya bir planı olduğunu fakat artık işe yarayamacağı için bana kızgın olduğunu itiraf etti.
Amacı Almila'yı eve atmaktı. Ona şuana kadar tek yüz vermeyen kızın Almila olması ve bunu erkekliğine yedirememesinden dolayı ona bir plan hazırlamıştı.
Bu gerçekten çok saçmaydı. Şimdi Almilaya karşı benim yaptıklarımında saçma olduğunun farkına varmıştım.
O gün Berkle biraz sohbet ettik. Daha sonra birçok ortak noktamız çıktı.
En büyük ortak noktamız malesefki kötülüktü.
Aramızda bulunanan bağ zamanla bizi iyi insanlara çevirmişti.
Onu tanımam hayatımdaki en büyük hediyeydi bana.
Ve sanırım artık mutluluğu bulmuştum...

-Almila'nın ağzından-

Pizzacıdan ayrıldıktan sonra son gecemiz olduğu için sahile gidip kumların üzerine oturduk.
Bugün yorucu bir gündü. Göz kapaklarımın kapanmamak için savaş verirken Batu'nun omzuna kafamı koydum.
O güzel kokusunu içime çekip gözlerimi kapadım.

*

Kırılma sesiyle gözlerimi açtım. Beril dudağını ısırıp "Çok özür dilerim seni uyandırmak istemezdim." dediğinde rahatlaması için "Hiç sorun değil. Günaydın." dedim neşeli bir ses tonuyla.

Ben ve ilk uyandığımda neşeli olmak!
Hiç çelişmiyor arkdşlr.

Yatağımdan kalkarken en son hatırladığımın kadarıyla sahilde Batu'nun omzuna başımı koyduğum olduğu aklıma dank edince "Beril ben nasıl buraya geldim." diye cırladım.

"Annenin karnından geldin." dedi ve güldü.

"Hiç şakanın sırası değil. Beni yatağıma kim getirdi?"

"Batu kucağında getirdi."

Ay canım Batum ya. Uyandırsaydı keşke. Şimdi ben çok ağır olduğum için keşke uyandırsaydı diye düşünüyorum.

Beril "Ne oldu sevindin?" dedi imalı imali.

"Sana öyle gelmiştir." dedim ve yerdeki kırılmış parfüm şişesini görünce "Hadi bu eserini toplayalım." diye ekledim.

İçerideki kürek ve süpürgeyle zar zor cam kırıklarını bir yerimize batırmadan yok ettik. Odaya sinen parfüm kokusunu da yok etmek isterdik ama malesefki o biraz zor gideceğe benziyordu.
Daha sonra bugün akşama doğru kamptan ayrılacağımız için bavullarımızı hazırladık.

Herşey hazır olduğunda kahvaltıya gitmek için dışarıya çıktık.
Batu, Uzay ve Kayayı da alıp kahvaltı yapmaya gittik.

Tabağımda son kalan zeytinleri yemeye başladığımda Uzay "Dikkat et." diye uyardı.
Dayanamayıp gülmeye başladığımda Uzay dışında herkes bana katıldı.

Kahvaltılarımız bittiğinde turnuva birincilerinin açıklanacağı alana gittik.
Beden hocamız eline mikrofonu alıp sıkıcı bir konuşma yaptıktan sonra sıra birincileri açıklamaya gelince heyecanlandığım için Batuya sarıldım.

Voleybolda erkeklerden kazananı açıklanıp tebrik edildikten sonra voleybolda kızlara gelince Beril Kaya'nın göğsüne kafasını gömdü.

Beden hocası Beril'in ismini söylediğinde Beril sevinçle zıplayıp Kayayla sarıldıktan sonra beden hocası çağırınca yanına gitti.
Beden hocası Beril'i tebrik edip boynuna madalyayı taktığında Beril'in mutlutluğu görülmeye değerdi.

Sıra futbola geldiğinde Batu'ya daha sıkı sarıldım.
Batu'nun adı okunduğunda "Biliyordum. Kazanacağını biliyordum. Tebrik ederim." diye bağırdım.
Batu yanağımdan öpüp büyük bir mutlulukla beden hocasının yanına gitti.
Madalyasını aldıktan sonra yanımıza geldiğinde benim tanımadığım ama Batu'nun arkadaşları olduğunu tahmin ettiğim çocuklar Batu'nun yanına gelip tebrik ettiler.
Tüm kızların gözleride Batu'nun üzerindeydi!
Onlara gözünüzü oyarım önünüze dönün bakışı attıktan sonra Batu'ya tekrardan sarıldım.
Acaba kazanabilecek miydim?
Kazanmayı çok istiyordum.

Ben düşüncelerime dalmışken baskette erkeklerin birincisi okundu.
Malesefki Kaya kazanamamıştı.
Sıra kızların basketboldaki kazananını açıklamaya gelmişti.
Allah'ım heyecandan kalbim duracak!
Batu'ya daha sıkı sarıldığımda ismimi duyunca Batu beni kucağına alıp döndürdü.
Beni kucağından indirdiğinde o kadar heyecanlıydım ki ne yapacağımı bilmiyordum.
Hoca ismimi tekrarladığında hızlı adımlarla yanına gittim.
Tebrik edip elindeki madalyayı boynuma taktı.

Birinci olmuştum!!

BİRİNCİ.

BİRİNCİ.

EVET İKİNCİ ÜÇÜNCÜ DEĞİL BİRİNCİ.

Birinci olunca ben (Temsili değil ashshsh)

*Multide bütün karakterler var.*

Merhaba! Okulun ikinci gününüde bitirdik. Naklim bu akşam belli olucak o yüzden gerçekten çok heyecanlıyım. Bu bölüm çok içime sinmedi kötü olduysa affola.
Naklimin çıkması için dua edin :-)
Görüşürüzz..