Sabahtan beri tek yaptığım eylem ağlamaktı.
Aynadaki yansımama baktığım da kendimden korktum.
Gözlerimin altı çok fazla şişmişti.
Saçlarım darma dağınıktı.Berbat gözüküyordum.
Sabahtan beri birşey yemediğim için karnımdaki sesler melodi haline dönmüştü.
Odama birkaç kez birileri gelmişti.
Uyuma taklidi yaptığım için geri gitmişlerdi.
Telefonumun saatine baktım.
00:30Tüm gün boyunca ağlamış durmuştum.
Bu kadar güçsüz bir kızmıydım ben?Kendimi neden üzüyordum bir erkek için?
Karşısında dimdik durmalıydım.
İlk defa doğru birşey düşündün Almila.
Saol iç ses.
Kıyafetlerimi yanıma alarak sessizce banyoya gittim.
Duşumu aldıktan sonra odama döndüm.
İyiki saç kurutma makinem ses çıkarmıyordu.
Saçlarımı kuruttuktan sonra yatağa uzanıp gözlerimi kapattım.*
Kahvaltı tabağımdaki zeytini çatalıma geçirmek için mücadele ediyordum.
Başaramayacağımı anladığım da bıraktım.
Zeytin kazanmıştı.
Kahvaltı tabağımdaki peyniri yemeye başladım.
Çok acıkmıştım.
Tabağımdakileri yedikten sonra masadan kalktım.Lavaboya gidip elimi yıkadıktan sonra odama gittim.
Hiçbirşey yapasım yoktu.Kapım tıklatıldığın da "Kimsin." diye seslendim.
"Benim. Musaitmisin?"
Batu'nun sesiydi. Kapı çalma alışkanlığı var çocukta.
"Gelebilirsin."
İçeri girdiğinde elinde bir paket çikolata vardı.
Yanıma oturdu."Moralin bozuk olduğunu görünce çikolata aldım sana. Çikolata morale iyi gelir derler."
"Çok teşekkür ederim."
Çikolatayı verdiğinde neli olduğuna baktım.
Fıstıklıydı!
En sevdiyim.Çikolatayı paketinden çıkarıp yemeye başladım.
Gerçekten de moralimi biraz olsada düzeltti.
Verdiği muhteşem tat mutlu olmama yetmişti.Altı üstü çikolata yedin, ne abartarak anlatıyon.
Birşeye de karışma içses.
Ne halin varsa gör kızım, sen bekle gece hiç durmadan konuşayımda uyuyamama.
Zaten hiç susmuyorsun ki.
Doğru diyorsun ok kib by.
İçsesimle konuşmayı bıraktığım da Batuya dönüp. "Çok iyi geldi. " dedim.
Gülümsedi.Yanağımdan makas aldığında elime bulaşan çikolatayı burnuna sürdüm.
Bu hareketimden sonra beni gıdıklama başladı.Bir saate yakın beraber zaman geçirdikten sonra odasına gitti.
O gerçekten çok eğlenceli biriydi.
İyi bir arkadaştı.
Moralimi düzeltmişti.Odadan çıkıp tuvalete gittim.
İşimi hallettikten sonra tuvaletten çıktım.
Karşımda Gökhan'ı gördüğümde onu umursamayarak odama gideceğim sırada kolumu tuttu.
Şuanda onun yüzüne bile bakmak istemiyordum."Almila, konuşmamız gerek."
"Seninle konuşacak birşeyim yok."
Kolumdan tutup beni kendi odasına soktu.
"O piç senin odanda ne arıyordu?""Sen bana nasıl bunu sorabiliyorsun ya. Bu yüzü kendinde nasıl buldun?
Ben sana neden Özge senin dudaklarını sömürüyordu diye soruyor muyum?" dedim ve alayla güldüm."Bak yanlış anladın, benden hoşlandığını falan söyledi. Sonra dudağıma yapıştı. Bende onu geriye ittim."
Ben geldiğimde gayet güzel öpüşüyordunuz ama.
Kapıyı açıp çıkacağım sırada kolumdan tutup beni kapıya yasladı.
Dudaklarını dudaklarımla buluşturduğunda onu itmeye çalıştım.
Bedeni çok ağırdı ve ne yapsam da nafileydi.Dudaklarını dudaklarımdan ayırdığında tokat atıp "Sen ne zaman böyle bir aşağalık adam oldun? O dudaklarla Özgeyi öptükten sonra nasıl olurda beni öpersin? Yazıklar olsun sana." dedim ve odadan çıktım.
Odadan çıktığım da kapıda Batu vardı.
Bizi mi dinlemişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Güneşi
Teen FictionÇok küçük yaşta ailesini trafik kazasında kaybeden ve yetimhaneye bırakılan bir kız. Ailesini kaybettikten sonra hiç yüzü gülmeyen Almila, arkadaşları tarafındanda dışlanıp ezilmesi onu içine kapanık bir kız yapar. Peki ya Almila'nın yüzüne şans gül...