•6•

6.8K 243 14
                                    

Multide Almila'nın giyindiği elbise var tatlişler. İyi okumalar *-*

Pera - Sevdiğim kadın şarkısını son ses açtım.
Yatağım da uzanırken gözlerimi kapatıp şarkıya eşlik etmeye başladım.
Biri beni dürtünce gözlerimi açtım. Özge gelmişti. Müziği kapattığımda yatağa oturdu.

"Naber kızıl?"

"İyi senden sarı?"

"İyiyim bende."

"Bu akşam okulun popüler çocuklarından birinin doğum günü var. Ve biz gidiyoruz."

"Tanıyor musun doğum günü çocuğunu?"

"Konuşmuşluğum yok. Ama çok  stalkladım bu çocuğu."

"Herkesi doğum gününe alıyorlar mı?"

"Evet. Tüm okul orada olacak."

"Neden doğum gününe bu kadar çok kişiyi çağırıyor ki?"

"Çocuğun yakın arkadaşları mekan kapatmış. Yani organizasyon ona ait değil."

"Nerede yapıyorlar?"

"Barda."

*

"Ya gitmesek olmaz mı?" diye mızmızlandım. Belki son anda vazgeçerdi.

"Almila bir sus kızım. Sabahtan beri dır dır başımı şişirdin. Ne kadar ısrar edersen et gidiyoruz."

Ofladıktan sonra elime tutuşturduğu su yeşili elbiseyi üzerime giyindim. Ayakkabı olarak krem rengi topukluları seçtim. Elbisenin bir ton koyusu olduğunu tahmin ettiğim uzun küpeleri kulağıma taktım. Saçlarımı doğal halinde bırakıp yüzüme hafif bir makyaj uyguladım. Özgeye baktığım da dar beyaz elbiseyle kırmızı bilekten bağlamalı topukluları giyinmişti. Çok güzel görünüyordu.
Krem rengi portföy çantamı aldığım da evden çıktık.

*

Özge arabayı park ettiğinde arabadan indim. Barın girişine geldiğimizde bizi kulağımı patlatacak yükseklikte olduğunu düşündüğüm ses karşıladı. İçeri geçtiğimiz de okulda gördüğüm yüzlerin hepsi buradaydı.
Kırmızı L koltukların birine oturduğumuzda duvardaki afiş dikkatimi çekti.

'Doğum günün kutlu olsun Gökhan' yazıyordu.
Yoksa bu o gıcık olan Gökhan mıydı?

Özgeye döndüğümde içkisini yudumluyordu. Ne ara almıştı o içkiyi?

"Özge bir şey soracağım."

"Sor bebeğim."

"Bu doğum günü olan Gökhan sarı, kıvırcık saçlı bir şey mi?"

"Evet o bebeğim. Çok tatlı değil mi?"

"Bana tatsız geldi ama bilemeyeceğim." dedim ve güldüm.

"Tatsız geldim öyle mi? Tadıma baktın yani."

Arkadan Gökhan'ın sesi geldiğinde dediğimi duyması utanmama sebep olurken dediği şey utanmamı ikiye katladı. Ne biçim kelime o öyle!!

"Bayılıyorum demiyorsun da."

Ben bu gıcığın neyine bayılcam be. Ne sanıyor bu kendini?

"Sana mı?"

"Evet güzelim."

"Gidip başka şeylerle ilgilensene sen! İşin yok mu senin?"

"Şu anda senden önemli işim yok bebeğim."

Ne diyordu bu gıcık. İyice saçmalamaya başladı.

"Yavşama." dediğimde güldü.

"Dünya da son kız kalsan yine sana bakmam. Dalga geçiyorum."

Sanki ben sana bakarım!! Bu çocuk beni bir gün sinir hastası edecekti.

Sinirden köpürüyordum. Tuvalete gidip yüzüme su atmalıydım. Wc yazısını görünce yazının olduğu tarafa yöneldim. Lavaboya girip yüzüme su attım. İyi gelmişti. İçeride ki kalabalık bir de bu gıcığın benimle uğraşması üst üste gelince kötü hissetmiştim. Makyajimi tekrardan yapıp dışarı çıktım.

Erkekler tuvaletinden gelen sesle durdum.

"Bu akşam Gökhan denen piçin işini bitiriyoruz."

"Evet abi. Fazla olmaya başladı."

Yoksa dedikleri uyuz olan Gökhan mıydı?

"Abi komik olanı da çocuğun doğum gününde ölecek olması."

Ne! Ölüm mü? Hemen Gökhanı buradan uzaklaştırmalıydım. Bu onu kalabalıkta bulmak zor olacaktı. Ellerim titremeye başlamıştı.
Etrafta Gökhanı ararken bir grup kızın arasında sohbet ederken gördüm. Hemen yanına ilerledim.

"Benimle gelmen gerek."

"Ne oldu? Rengin benzin atmış."

"Buradan gitmeliyiz."

"Doğum günü kutlaması bitmeden olmaz."

"Gelmen gerek diyorum. Buradan çıkalım her şeyi anlatacağım."

Gökhanı çıkışa doğru sürükledim. İçerden çıkmıştık ama buradan uzaklaşmamız gerekiyordu.

"Buradan gitmemiz gerek."

"Almila anlat artık. Ne oldu?"

"Buradan uzaklaşalım. Her şeyi anlatacağım. Tamam mı?"

Arabasına bindiğimizde buradan uzaklaştığımız için derin bir nefes aldım. Tehlikeyi atlatmıştık. Arabayı kenara çektiğinde konuştum.

"Erkekler tuvaletinden iki çocuğun konuşmasını duydum. Seni bu akşam öldüreceklerini, artık fazla olduğunu falan söylediler. Hemen seni oradan uzaklaştırdım."

"Siktir."

"Bu adamlar hala nasıl olur da peşimde?"

Yumruklarını direksiyona geçirirken ona "Senden ne istiyorlar?" diye sordum.

"Fulya diye bir kız vardı. Sürekli peşimde dolaşıyordu. Bizim okulda burslu. Eski kafa iki tane abisi var. Ben kıza yüz vermeyince abilerine gidip beni zorla öptü falan demiş. Çok denedim öyle bir şey olmadığını anlatmayı.. Anlamıyorlar hala!"

Kız da harbi salakmış!! Bir erkek ona yüz vermedi diye nasıl olur da ölmesini ister anlamıyorum.

"Hayatımı sana borçluyum." dediğinde güldüm.

"Çünkü seni öldürmelerine izin vermedim. Senin ölümün benim elimden olacak." dediğimde kahkaha atmaya başladı.

Bende ona katıldım.

Çenemi tutup yüzümü kendi yüzüne yaklaştırdı. "Çok güzel gülüyorsun..."

Kış GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin