•17•

3.5K 148 31
                                    

Sıcaktan piştiğimiz son iki güne karşın şuanda çok şiddetli yağmur yağıyordu.
Ve hava buz gibiydi!

Okuldan nasıl daha az ıslanarak çıkarım diye düşünürken Batu yanıma geldi.

"Nasıl çıkacağız?"

"Islanmak güzeldir." dedi ve gülümsedi.

Okuldan çıktığımız da Mehmet abinin arabasını göremiyordum.
Telefonum çaldığın da arayan Mehmet abiydi.

"Alo. Güzelim trafik çok yoğun geç kalabilirim."

"Tamam. Mehmet abi."

Telefonu kapattığım da Batu "Gel seni ben bırakayım." dedi.

"Gerek yok. Mehmet abi geliyor."

"Hadi bin."

Yağmur çok kötü yağıyordu ve şuan Batu'nun arabasına binmek iyi fikirdi.

Mehmet abiyi arayıp gelmesine gerek kalmadığını söyledim.
Çok sevindi. Artık nasıl bir trafiğe takıldıysa.

Batu arabayı çalıştırdığın da "Okula gelmen daha iyi oldu mu?" diye sordum.

"Sen her tenefüs yanıma geleceksen çok iyi oldu." dedi ve güldü.

Araba birden durunca Batuya ne oldu dercesine baktım.

"Benzin bitti."

"Yakınlarda benzin istasyonu varmı?"

"Yok."

Batu arabadan indiğinde bende indim.

"Taksi bulalım." dediğinde ilerideki durağa yürümeye başladık.

Ayağım kayınca durağın hemen yanındaki çamura düştüm.
İnanamıyorum.
Bugün herşey ters gitmek zorundamı!
Duraktaki küçük çocukta bana gülüyordu.

Batu'nun uzattığı eli tutarken ayağım çamurdan dolayı tekrardan kayınca Batu da dengeyi sağlayamayıp kendini çamurda buldu.

Kahkaha atmaya başladığım da Batu bana şaşkın suratla bakıyordu.
Daha sonra o da kahkahama katıldı.
Duraktaki küçük çocuk, ben ve Batu gül gül ölmüştük.
Duraktaki teyzelerde bize tip tip bakıyordu.

Zaten heryerimiz çamur olmuştu.
Bu halde bizi taksi almazdı.

Gelen otobüse bindiğimizde Batu şöföre para uzatınca adam "Kart basmanız gerek." dedi.

Batu "Para versek olmaz mı?" dedi ve elindeki elliliği gösterdi.
Adamın gözleri parıldadı.

Otobüsün arka tarafına geçtik. Çok fazla kalabalıktı. Ayakta sallana sallana gidiyorduk. Bir düşme tehlikesi daha yaşamamak için sağımda bulunan direğe sıkı tutunuyordum.

Arkadan birilerine değip çamur bulaştırmamaya dikkat ederken önden bir adam bana dayamaya başladı.
Sonra arkasına dönüp gülümsedi.

Yaşından başından utan be!

Geriye çekildiğimde Batu bu durumu fark etmiş olacakki adama öldürücü bakışlar atıyordu.
Batu yumruğunu adamın yüzüne geçirdiğinde tüm otobüs buraya odaklandı.
Batuyu durdurmaya çalıssamda çoktan adamın yüzünü dağıtmıştı.
İniceğimiz durağa gelmiştik. Kırmızı butona basınca araba durdu.
Batunun kolunu tutup arabadan indirdim.
Çok sinirliydi. Birşey demeye korkuyordum.
Batuyla evlerimiz yakındı.
Beni eve bıraktıktan sonra gitti.

Zile bastığımda kapıyı Gökhan açınca şaşkına döndüm.
Ne işi vardı burda!

İçeri geçtiğimde annesi ve babası da buradaydı. Esra ablalarla sohbet ediyorlardı.

Onlarla öpüşüp merabalaştıktan sonra odama geçtim.
Şu çamurlu kıyafetlerden kurtulsam iyi olacaktı.
Dolaptan yeni kıyafetleri alıp yatağa koydum.
Üzerimdekileri çıkardığım da Gökhan içeri girdi.
Şuanda iç çamaşırlarımlaydım!!

Üzerimi kapatmak için kıyafetleri tuttuğum da sırıttı.

"Sana kapıyı çalmadan girmemeni söyledim!!"

Sesim çok yüksek çıkmıştı.
Bu kadar bağırabildiğimi bilmiyordum.
Ne diyorsun Almila şuan da bu aptalı öldürmelisin.
Doğru söylüyorsun iç ses.

"Fiziğin güzelmiş."

"Seni öldürürüm aşağalık herif!!"

"Sinirlenince daha da seksi oluyorsun."

Bu çocuk gerçekten kanına susamış.
Gel beni öldür diyor.

"Çık odamdan yoksa kötü olur."

Nasıl bağırdım bilmiyorum ama Gökhan korkup odadan çıktı.

Ben hayatımda bu kadar aptal bir insan görmedim!!

Üzerimi değiştirdikten sonra kıyafetleri kirli sepetine atmak için banyoya gittim.
Odama döndüğüm de Gökhan yatağımda oturuyordu.

Etrafta vazo tarzı kafasında kırabileceğim bir nesne aradım.
Fakat yoktu.
Şanslı piçoski.

"Almila. Bir hata yaptım. Ama ben hala seni seviyorum."

"Sen nasıl birşeysin ya? Özgeyle sevgili oluyorsun sonra her dakika yan yanasınız. Şimdi de gelip seni seviyorum mu diyorsun?"

"Herşey Özge'nin planıydı."

Kış GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin